En başta paramızı beş paralık yaptılar.
Beş paralık hale sokulan paramıza bağlı olarak, emeğimiz beş para, alın terimiz beş para, asgari ücret beş para, emekli maaşımız beş para, tarlamız, çayırımız, dağımız ovamız, yaylamız beş para ve toprağımızda yetişen her ne varsa beş para.
Elin paraları karşısında değeri sıfıra doğru koşan paramıza bağlı olarak ülkede değer olarak, değerli olarak, kıymet biçilen her ne varsa sudan ucuz hale geldi.
Bizim ülkemizde, bizim emeğimizle, bizim alın terimizle üretilen her ne varsa adeta bize altın kesildi ama yabancıya sudan ucuz hale geldi.
Elin oğlu cebindeki çerez parası ile, beğendiği şehrimizden, beğendiği daireleri, beğendiği binaları rahatlıkla satın alacak hale geldi.
Bu ülkenin insanına her şey aşılması imkansız dağlar gibi ama elin oğluna sudan ucuz…
Çok değil birkaç sene evvel, günlüğü üç-beş dolara çalışıyorlar diye Çinlilere acıyasımız gelirdi, ayda kazandıkları şu kadar dolara geliyor diye nasıl geçinebildiklerine hayret ettiğimiz bazı ülkelerin haberleri yer alırdı basınımızda da onlara yardım etmeyi düşünürdük zaman zaman.
Mevcut iktidar kadrosunun yirmi senede her şeyimizi har vurup harman savurması sayesinde, hemen her alanda bilimsel gerçeklerden ve binlerce yıllık tecrübelerden uzak bir şekilde davranması, kararlar alması, yasalar yapması ve keyfi uygulamaları yaygınlaştırması sebebi ile paramız pul olurken, hallerimiz yaman oldu, bin bir çeşit sıkıntıdan ve özellikle geçim sıkıntısından ötürü hanelerimize bir hal oldu, sanki soframıza haremiler dadandı, sanki huzurumuza, mutluluğumuza yadeller kastetti, gözlerimiz duman, gönüllerimiz duman, dağlarımız duman oldu ve kesinlikle buğdayımız saman oldu.
İçinde bulunduğumuz yılın son çeyreğini de bitirmek üzere iken, Artvinli merhum halk ozanı Huzuri Baba'yı bir kez daha hatırladık ve hem onu, hem de onun gibi dertlerimizi dile getiren, yaşadıkları çağın, gelecek zamanların tercümanı olan şairlerimize nice rahmetler diledik.
Aşık Huzuri yıllar evvel, nice on yıllar evvel tespitlerde bulunmuş ki sanki günümüzü anlatmış hem de çok güzel, çok net anlatmış:
Şimdiki zamanda her şey tersine
Yahşi satılmadan yaman satılır
Altın sarf edemez doğru bir kişi
Eğri tunç gezdirse hemen satılır
Merhum şairimizin bu dörtlüğünde ustalıkla resmettiği fotoğraf, günden güne ne yazık ki netleştiği için bugün içinde bulunduğumuz garip halleri, acınası halleri yaşıyoruz.
Huzuri Baba'nın ikinci dörtlüğü daha enteresan:
Değerli insanlar kalmıştır yalnız
Değersizler elde gezer tertemiz
Alan kör satan kör kantar ayarsız
Buğdaydan pahalı saman satılır
Dünyada başa gelir gelmeyen akla
Herkes dil altına koyar bir bakla
Huzuri sabreyle metahın sakla
Bir gün gelir öyle zaman satılır.
Aziz Karaca / diğer yazıları
- Dediler / 19.05.2024
- Ateş topu olur dolar karnına / 18.05.2024
- Biz yedik Allah artırsın sofrayı da kuran kaldırsın / 17.05.2024
- Hem çalışan hem de çalmayan birileri yok muydu? / 16.05.2024
- Ekmeğimin yarısını kim yedi? / 14.05.2024
- İktidar sahiplerinin küpleri bir dolsaydı… / 13.05.2024
- Tasarruf kaplumbağa israf ise tavşan hızında / 11.05.2024
- Istakoz ve Rolex ashabı ne bilsin? / 10.05.2024
- Kutsalları kullanarak malı götürdüler / 08.05.2024
- Dağıtım şebekesi dağılmış vaziyette / 07.05.2024
- Ateş topu olur dolar karnına / 18.05.2024
- Biz yedik Allah artırsın sofrayı da kuran kaldırsın / 17.05.2024
- Hem çalışan hem de çalmayan birileri yok muydu? / 16.05.2024
- Ekmeğimin yarısını kim yedi? / 14.05.2024
- İktidar sahiplerinin küpleri bir dolsaydı… / 13.05.2024
- Tasarruf kaplumbağa israf ise tavşan hızında / 11.05.2024
- Istakoz ve Rolex ashabı ne bilsin? / 10.05.2024
- Kutsalları kullanarak malı götürdüler / 08.05.2024
- Dağıtım şebekesi dağılmış vaziyette / 07.05.2024