Bir uçak kazası oldu ve 57 insanımızı kaybettik.Cuma günü geceleyin İstanbul-Isparta seferini yapmakta olan World Focus Havayolları'na ait, Atlasjet Havayolları tarafından kiralanan MD83 tipi yolcu uçağı inişe yakın düştü ve sağ kurtulan olmadı.Bu kazayla ilgili olarak Cuma gününden bu yana birçok yazılar yazıldı, yorumlar yapıldı. Bu kazanın gündemde bu kadar kalmasının asıl sebebi ise kazada çok önemli araştırmalar yapan, kendi sahalarının uzmanı olan bilim adamlarının uçakta bulunmasıydı.Teknik bir arızanın olmaması, uçuş esnasında herhangi bir acil durum sinyali gönderilmemesi, pilotun son derece deneyimli bir pilot olması, uçağın düştüğü yerin normal güzergahta bulunmaması ve her şeyden önemlisi uçakta Türkiye'nin nükleer araştırmalarında çok önemli role sahip olan 6 bilim adamının bulunması ister istemez sabotaj ihtimalini kuvvetlendiriyordu.Boğaziçi Üniversitesinden Prof. Dr. Engin Arık, Araştırma Görevlisi Özgen Berkol Doğan, Yüksek Lisans Öğrencisi Engin Abat ile Doğuş Üniversitesinden Prof. Dr. Şenel Fatma Boydağ, Doç. Dr. İskender Hikmet ve Araştırma Görevlisi Mustafa Fidan.Özellikle Prof. Dr. Engin Arık'ın yaptığı son araştırmalar ve açıklamalar dikkat çekici. Ülkemizde bol miktarda bulunan toryum madeninin 21. yüzyılın nükleer kaynağı olarak ifade ediyor ve Türkiye'nin bu sayede ithal enerji bağımlılığından tamamen kurtulabileceğini vurguluyor.Bu tür gerçekleri birçok defa biz ve bizim gibi gazeteciler de yazıyor. Ama bu gerçekleri bu sahada uzman olan ve uluslararası nama sahip bilim adamlarının açıklaması çok şey ifade ediyor.Bizim bunlardan bahsetmemiz birilerini rahatsız etmiyor, ama belli düzeydeki kişilerin bu gerçekleri gün yüzüne çıkarması, hatta üzerinde çalışmalar yapması birilerini oldukça rahatsız ediyor.Ülkemizde bu çerçevede yapılan suikastların haddi hesabı yok. Bir bilim adamı, usta bir gazeteci, sevilen bir siyasetçi ya da belli bir seviyeye gelmiş iş adamı kendisine verilen çerçeve dışına çıkmaya çalışınca hemen problemler başlıyor.Önce satın alma girişimleri, reddedilirse engellemeler, ardından tehditler, yine devam edilirse bir sebeple ortadan kaldırma.Faili meçhul cinayetlerle ya da son zamanlarda sık sık yaşanan kaza ve intihar süsü verilen ölümlerle değerli insanlarımız, beyin kadrolarımız bir bir ortadan kaldırılıyor.Dünyada öyle ya da böyle söz sahibi olmak isteyen ya da küresel güç imajını korumak isteyen bir takım güçlerin bilim hırsızlığı yaptığı bilinen bir gerçektir.Bugün bilim her şeyden önemlidir. Bilimle ekonomik, askeri, siyasi güç yakalanabiliyor.Bu gerçeğin farkında olan küresel güçler, bilimde tekel olmak için her türlü metodu uygulamıştır. Tarihi at hırsızlığıyla başlayan, atom bombasını kullanıp yüzbinlerce masum insanın ölümüyle süper güçlüğü yakalayan ABD'nin bu tekel olma pozisyonunu korumak için hukuk dışı davrandığına bütün dünya defalarca şahit olmuştur. Atom bombasını icat eden bilim adamının da kaçırılarak ABD'ye getirildiğini unutmamak lazım.Devletlerin, özellikle de ülkemizin, bilimsel çalışmalara devam edebilmesi, bu çerçevede değerli bilim adamlarını, küresel güçlere karşı koruyabilmesi önemli bir "ulusal güvenlik" sorunudur.Birileri rahatlıkla gelip, yıllarını ülkemizin yararı için kendini bilime adayan değerli insanlarımızı ortadan kaldırabiliyorsa, buna kaza süsü verebiliyorsa, burada çok ciddi bir güvenlik sorunu var demektir.Yarına ulaşmak, bilime ve bilim adamlarına yatırım yapmak, onları desteklemek ve korumakla mümkündür. Başkalarının bilimsel atıklarıyla beslenmede asla gelecek yoktur.Bu da ancak milli bir devlet ve milli bir ekonomi anlayışıyla mümkündür. Olaylara ve hadiselere ülke menfaatleri doğrultusunda bakamayanların, milli projeler üretemeyenlerin bilim adamalarına sahip çıkabilmeleri asla mümkün değildir.Küresel güçlerin taşeronluğu ülkemizi yol geçen hanına çevirmiştir. Artık bu durumdan rahatsız olup kendimize çekidüzen vermeliyiz.
Murat Çabas / diğer yazıları
- “Oyları böleceğiz, vatanı böldürmeyeceğiz” / 29.03.2024
- “Oyları böleceğiz, vatanı böldürmeyeceğiz” / 27.03.2024
- Seçimde tiyatrolara aldanmayın! / 26.03.2024
- Oylar bölünmezse hizmet gelmez! / 23.03.2024
- Oyları bölün ki, demokrasi açığa çıksın! / 22.03.2024
- 52’ye 48 düzeni Türkiye’ye zarar veriyor / 20.03.2024
- Churchill: Sadece Mustafa Kemal’i hesaba katmamışız / 19.03.2024
- Kriter ekonomiyse iktidarın şansı yok! / 16.03.2024
- Gazze’de soykırım ve bağımsızlığın önemi / 15.03.2024
- Milli kimliğimizi korumak için yeni anayasaya hayır / 13.03.2024
- “Oyları böleceğiz, vatanı böldürmeyeceğiz” / 27.03.2024
- Seçimde tiyatrolara aldanmayın! / 26.03.2024
- Oylar bölünmezse hizmet gelmez! / 23.03.2024
- Oyları bölün ki, demokrasi açığa çıksın! / 22.03.2024
- 52’ye 48 düzeni Türkiye’ye zarar veriyor / 20.03.2024
- Churchill: Sadece Mustafa Kemal’i hesaba katmamışız / 19.03.2024
- Kriter ekonomiyse iktidarın şansı yok! / 16.03.2024
- Gazze’de soykırım ve bağımsızlığın önemi / 15.03.2024
- Milli kimliğimizi korumak için yeni anayasaya hayır / 13.03.2024