Gözü olana, gözü açık olana, bağnazlıktan ve partizanlıktan ötürü ısrarla gözünü kapatmayana her şey ayan-beyan ortada.
Bütün bir Anadolu, koca bir millet barınmada hiç olmadığı kadar, bürünmede hiç görmediği kadar ve beslenmede hiç tatmadığı kadar yokluğun ve yoksulluğun pençesinde inim inim inliyor.
İktidar ve yandaşlarının, resmi ve gayri resmi ortaklarının kadrolu troller orduları ile oluşturdukları suni gündemlerin hiç biri, millete açlığını, yaşadığı derin sefaleti, tam ortasına sürüklendiği derin yoksulluğu unutturamıyor.
Bütün bir Anadolu, bir baştan bir başa iliklerine kadar, kılcal damarlarına kadar, en ücra köylerine ve mezralarına kadar bugüne kadar hiç görmedikleri mahrumiyetlerle boğuşmaktadırlar.
Barınma, bürünme ve beslenme krizi elbette şehirlerde, büyük şehirlerde daha fazla hissedilmekte, kiralardaki artış hızına, gıda enflasyonundaki uçuş hızına ve giyim-kuşam eşyalarındaki astronomik rakamlara asla yetişmek mümkün olmadığı için, sadece fiyatları kıvranarak seyretmektedir insanımız.
Toplam nüfusa oranla bir avuç imtiyazlı sınıfın, bir avuç mutlu azınlığın dışında kalan halkın neredeyse tamamına yakını, ülke kaynaklarının, ülke nimetlerinin söz konusu imtiyazlı zümre arasında paylaşıldığının, kendilerine ise külfetlerden dağlar gibi pay düştüğünün farkında.
Kaynaklar dağıtılırken, ülke nimetleri pay edilirken gelsin imtiyazlı sınıflar, gelsin mutlu azınlıklar, fakat külfetler pay edilirken, taşın altına eller gerekirken gelsin emekliler, gelsin emekçiler, gelsin asgari ücretliler…
Dünyanın muhtelif köşelerinde halen, fili olarak savaş halindeki ülkelerde bile gerçekleşen yıllık enflasyonu biz her ay yaşadığımız halde, en iyimser ifade ile enflasyon yüzde elli olduğu halde, yeniden değerleme oranları yüzde elli, yüzde yüz artırıldığı halde, emekliğe ve asgari ücretliye yapılması düşünülen zam oranları yüzde on, yüzde on beşlerde kalıyor ve her vicdanlı insan bu duruma şaşıp kalıyor.
Bir baştan bir başa tüm Anadolu, özellikle büyük şehirler barınma, bürünme ve beslenme sıkıntılarından bunalmış vaziyette ama acı acı seyrediyor ki, çeyrek asırdan beri ülkeyi yöneten kadrolar ne yazık ki bu çilekeş halka yalan söylemeye devam ediyorlar.
- Derman arıyor / 03.11.2025
- Bütün göstergeler gösteriyor ki… / 01.11.2025
- Elin dilin dert görmesin / 28.10.2025
- Sütün ağzı açık kediler ise çok acımasız / 25.10.2025
- Damla düşmez yoksullara / 24.10.2025
- Bu tanımın neresindeyiz? / 23.10.2025
- Demir olsa erir odunsa yanar / 14.10.2025
- Y’ler yağmur gibi yağdı dört bir yandan / 11.10.2025
- Demedim mi ey değirmen! / 10.10.2025


















































































