Dünya büyük bir kaosun içine düşmüş durumda. Teknoloji ilerledi; iletişim ve ulaşım imkânları son derece arttı. Haberleşme hatta bizatihi görüşme artık zor değil. Dil de neredeyse bir sorun olmaktan çıktı. Hele sosyal medya yoluyla en ücra köşedeki kişi bir anda dünyada gündem oluşturabiliyor. İşte bütün bunlara rağmen bölgemiz ve dünya ciddi sorunlar yaşıyor.
Dünya basınına bakar mısınız, tarih boyunca olmadığı kadar ciddi bir göç dalgası söz konusu. Son dönemde terör ve savaş adı altında ölen insan sayısı 2. Dünya Savaşındaki sayısı aşmış durumda. Bir başka not daha; bugün bölgemizde oluşturulan savaşa katılan ülke sayısı dünya savaşına girmiş ülke sayısından daha fazla.
* * *
Günümüzde en büyük ihtiyaç duyulan lider meselesidir. Bir lider için referans, öngörüsü ve tahmin gücüdür. Lider şahsiyet gidilecek hedefi tespit edebildiği gibi, hedefe gidilecek yolu da bilendir.
Bu konuyu ülkemizin Avrupa Birliği'ne (AB) üyelik süreci ekseninde bakacak olursak konu daha iyi anlaşılacaktır. Bu süreç 55 yıldan beri devam ediyor. Batı top etmiş ülkemizle oynuyor. Kâh Avrupa devletleri, kâh ABD ülkemizin içini boşaltarak yok etmeye çalışıyor.
AB süreci 55 yıllık süreç esnasında siyasiler için çok kötü bir karne olmuştur. AB ülkemize uzatılan havuçtan öteye gidememiştir. Bakın en son Varna'da gerçekleşen AB-Türkiye Zirvesi bile Avrupa Birliği'nin ülkemize bakışını net olarak gösteriyor. AB ile üyelik sürecini bütün gerçekliği ile gören ve gösteren tek lider Prof. Dr. Haydar Baş Hocamız olmuştur.
Sayın Prof. Dr. Haydar Baş, 1987'de Berlin'de yaptığı dünya kamuoyuna dönük konuşmasında, ülkemizi Avrupa Ekonomik Topluluğu (AET)'ye almayacaklarını geniş geniş anlatmıştı. Aradan 55 yıl geçmiştir. Süreç tamamen tıkanmıştır.
Haydar hoca 2005 yılındaki konuşmasında AB'ye ömür biçerek 10 - 15 yıl sonra AB dağılacak demiştir. Kaynakları tükenen, nüfusu yaşlanan ve para basamayan Avrupa Birliği dağılacak. Bu dağılma AB için bir kaderdir tespitini yapmıştır. AB dağılma sürecine girmiştir.
* * *
Amsterdam Üniversitesinden Prof. Dr. Cornelia Versteegh yıllar öncesinden Avrupa Birliği şayet yaşamak istiyorsa, Prof. Dr. Baş'ın Sosyal Devlet anlayışına dönmek zorunda... Model'in AB öngörüsü beni çarptı" demiştir. Uluslararası Milli Ekonomi Modeli ve Sosyal Devlet Milli Devlet sempozyumlarında konuşan dünyanın dört bir tarafından gelen bilim insanları da dünyanın gidişatının çok kritik olduğunu, fay hatlarının kırılmakta olduğunun altını çizerek Haydar Baş Hocaya ihtiyacımız var demişlerdir. Paris Üniversitesinden Prof. Dr. Patrick Boulogne, Prof. Dr. Haydar Baş'ın 'Sosyal Devlet, Milli Devlet' tezi uluslar için bir can simidi olarak insanlık tarihi açısından önemli bir aşamadır demişlerdir. Bu konuda o kadar çok örnek var ki, Bonn Üniversitesinden Prof. Dr. Ahad Rahmanzade'nin sözünü de hatırlayalım. "Batı artık yönünü doğuya doğru çevirmeye başlamıştır."
* * *
Son söz: Ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz atasözümüzdür. AB'ye üyelik süreci aynasında kim lider, kim değil rahatlıkla izleyebiliriz. Geminin yolcularının yani ülke insanımızın tercihlerini buna göre yapmaları gerekiyor. Aksi halde son pişmanlık fayda vermeyecektir.
Dünya basınına bakar mısınız, tarih boyunca olmadığı kadar ciddi bir göç dalgası söz konusu. Son dönemde terör ve savaş adı altında ölen insan sayısı 2. Dünya Savaşındaki sayısı aşmış durumda. Bir başka not daha; bugün bölgemizde oluşturulan savaşa katılan ülke sayısı dünya savaşına girmiş ülke sayısından daha fazla.
* * *
Günümüzde en büyük ihtiyaç duyulan lider meselesidir. Bir lider için referans, öngörüsü ve tahmin gücüdür. Lider şahsiyet gidilecek hedefi tespit edebildiği gibi, hedefe gidilecek yolu da bilendir.
Bu konuyu ülkemizin Avrupa Birliği'ne (AB) üyelik süreci ekseninde bakacak olursak konu daha iyi anlaşılacaktır. Bu süreç 55 yıldan beri devam ediyor. Batı top etmiş ülkemizle oynuyor. Kâh Avrupa devletleri, kâh ABD ülkemizin içini boşaltarak yok etmeye çalışıyor.
AB süreci 55 yıllık süreç esnasında siyasiler için çok kötü bir karne olmuştur. AB ülkemize uzatılan havuçtan öteye gidememiştir. Bakın en son Varna'da gerçekleşen AB-Türkiye Zirvesi bile Avrupa Birliği'nin ülkemize bakışını net olarak gösteriyor. AB ile üyelik sürecini bütün gerçekliği ile gören ve gösteren tek lider Prof. Dr. Haydar Baş Hocamız olmuştur.
Sayın Prof. Dr. Haydar Baş, 1987'de Berlin'de yaptığı dünya kamuoyuna dönük konuşmasında, ülkemizi Avrupa Ekonomik Topluluğu (AET)'ye almayacaklarını geniş geniş anlatmıştı. Aradan 55 yıl geçmiştir. Süreç tamamen tıkanmıştır.
Haydar hoca 2005 yılındaki konuşmasında AB'ye ömür biçerek 10 - 15 yıl sonra AB dağılacak demiştir. Kaynakları tükenen, nüfusu yaşlanan ve para basamayan Avrupa Birliği dağılacak. Bu dağılma AB için bir kaderdir tespitini yapmıştır. AB dağılma sürecine girmiştir.
* * *
Amsterdam Üniversitesinden Prof. Dr. Cornelia Versteegh yıllar öncesinden Avrupa Birliği şayet yaşamak istiyorsa, Prof. Dr. Baş'ın Sosyal Devlet anlayışına dönmek zorunda... Model'in AB öngörüsü beni çarptı" demiştir. Uluslararası Milli Ekonomi Modeli ve Sosyal Devlet Milli Devlet sempozyumlarında konuşan dünyanın dört bir tarafından gelen bilim insanları da dünyanın gidişatının çok kritik olduğunu, fay hatlarının kırılmakta olduğunun altını çizerek Haydar Baş Hocaya ihtiyacımız var demişlerdir. Paris Üniversitesinden Prof. Dr. Patrick Boulogne, Prof. Dr. Haydar Baş'ın 'Sosyal Devlet, Milli Devlet' tezi uluslar için bir can simidi olarak insanlık tarihi açısından önemli bir aşamadır demişlerdir. Bu konuda o kadar çok örnek var ki, Bonn Üniversitesinden Prof. Dr. Ahad Rahmanzade'nin sözünü de hatırlayalım. "Batı artık yönünü doğuya doğru çevirmeye başlamıştır."
* * *
Son söz: Ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz atasözümüzdür. AB'ye üyelik süreci aynasında kim lider, kim değil rahatlıkla izleyebiliriz. Geminin yolcularının yani ülke insanımızın tercihlerini buna göre yapmaları gerekiyor. Aksi halde son pişmanlık fayda vermeyecektir.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Doç. Dr. Ahmet H. Kepekçi / diğer yazıları
- Algı yönetimi gölgesinde Suriye ve bölgesel tehditler / 20.04.2025
- Trump, Netanyahu ve Türkiye: Bölgedeki yeni denge / 15.04.2025
- Hoş Geldin Atatürk penceresinden Haydar Baş / 14.04.2025
- O’nun ışığı her geçen gün daha parlıyor / 13.04.2025
- Ekonomik buhrana karşı çözümümüz var / 09.04.2025
- Adalet mi dediniz hakkaniyet mi? / 05.04.2025
- Yunan bayramı, Türk dersi / 29.03.2025
- Asıl rakip ne İmamoğlu ne Yavaş: Hükümetin en büyük sınavı geçim krizi / 24.03.2025
- Bozduğun kantar seni de tartacak / 23.03.2025
- Adaletin zarfı ve mazrufu: İmamoğlu olayı üzerine bir toplumsal okuma / 22.03.2025
- Trump, Netanyahu ve Türkiye: Bölgedeki yeni denge / 15.04.2025
- Hoş Geldin Atatürk penceresinden Haydar Baş / 14.04.2025
- O’nun ışığı her geçen gün daha parlıyor / 13.04.2025
- Ekonomik buhrana karşı çözümümüz var / 09.04.2025
- Adalet mi dediniz hakkaniyet mi? / 05.04.2025
- Yunan bayramı, Türk dersi / 29.03.2025
- Asıl rakip ne İmamoğlu ne Yavaş: Hükümetin en büyük sınavı geçim krizi / 24.03.2025
- Bozduğun kantar seni de tartacak / 23.03.2025
- Adaletin zarfı ve mazrufu: İmamoğlu olayı üzerine bir toplumsal okuma / 22.03.2025