logo
19 NİSAN 2024

"Bir gün istiklal ve cumhuriyeti müdafaa mecburiyetine düşersen"

02.09.2013 00:00:00
Türk yurdunun Mondros Mütarekesi ile parçalanıp işgal edildiği günlerden başlayarak, Türk tarihinde bir dönüm noktası olan İstiklâl Savaşı'nı, Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşunu ve inkılâpların yapılışını anlatan Nutuk'u yazmaya 1927 yılında geçirdiği bir kalp krizinden sonra karar vermiştir Atatürk. Hem bütün karşıtlarıyla hesaplaşmış hem de tarih önünde eylemlerinin hesabını vermiştir. Atatürk tarafından, Cumhuriyet Halk Partisi'nin 15-20 Ekim 1927 tarihleri arasında Ankara'da toplanan İkinci Kurultayı'nda 36.5 saat süren ve altı günde okunan tarihi bir hitabeye dayandığı için Nutuk adını almıştır. Nutuk'un ikinci cildinin sonunu Atatürk, "Türk Gençliğine Bıraktığım Emanet" metni ile bitirmiştir.Türkiye'de bütün resmi daire ve sınıflarda Atatürk resminin hemen yanı başında "İstiklâl Marşı" ile birlikte çerçeveli bir şekilde asılı duran "Atatürk'ün Gençliğe Hitabesi" bu metnin en can alıcı yönünü oluşturmaktadır. Gençliğe bu son sesleniş Nutuk gibi gayet hitabet değeri yüksek; içinde pek çok mesaj barındıran bir edebî ve tarihi metindir." ...Türk Gençliğine Bıraktığım Emanet:Muhterem Efendiler, sizi, günlerce işgal eden, uzun ve teferruatlı beyanatım, en nihayet, mazi olmuş bir devrin hikâyesidir. Bunda milletim için ve müstakbel evlâtlarımız için dikkat ve teyakkuzu davet edebilecek, bazı noktalar, tebarüz ettirebilmiş isem, kendimi bahtiyar addedeceğim.Efendiler, bu beyanatımla, millî hayat hîtam bulmuş farz edilen büyük bir milletin; istiklâlini nasıl kazandığını ve ilim ve fennin en son esaslarına müstenit, millî ve asri bir devleti, nasıl kurduğunu ifadeye çalıştım.Bugün vâsıl olduğumuz netice, asırlardan beri çekilen millî musibetlerin intibahı ve bu aziz vatanın, her köşesini sulayan kanların bedelidir.Bu neticeyi, Türk gençliğine emanet ediyorum."Yukarıdaki ön girişten sonra Atatürk; Türk Gençliğine seslenmekte, "vazifesini, hazinesini, imkân ve şartları ile gücünü" daha sonra ifade etmektedir. Atatürk'ün öncelikle seslendiği, uyardığı hedef kitle, "Türk Gençliği"dir. Bunu belirtmek için söze "Ey Türk Gençliği!" diye başlamaktadır. Hedef kitleye yüklediği görev; "Birinci vazifen, Türk İstiklâlini, Türk Cumhuriyeti'ni ilelebet muhafaza ve müdafaa etmektir" şeklindedir. Bu iki kavrama verdiği önem veya tanımlamasını; "Mevcudiyetinin ve istikbâlinin yegane temeli budur." "Bu temel, senin en kıymetli hazinendir" biçiminde yapmıştır.Atatürk hedef kitlesi olan Türk Gençliğini, "İstikbâlde dahî seni bu hazineden mahrum etmek isteyecek dâhîli ve haricî bedhahların olacaktır" diye de uyarmayı ihmal etmemiştir. Hatta bununla yetinmeyip gelecekteki tehlikelere karşı hedef kitlesini ikinci kez uyarmaktadır: "Bir gün İstikbâl ve Cumhuriyeti müdafaa mecburiyetine düşersen vazifeye atılmak için içinde bulunacağın vaziyetin imkân ve şeraitini düşünmeyeceksin."İmkân ve şartların ne olabileceği konusunu ise Atatürk, altı ihtimal vererek açmaktadır:1- İmkân ve Şartların Olumsuzluk İhtimali:"Bu imkân ve şerait çok namüsait bir mahiyette tezahür edebilir."2- Düşmanların Çok Güçlü Olması İhtimali:"İstiklâl ve Cumhuriyeti'ne kastedecek düşmanlar, bütün dünyada emsali görülmemiş bir galibiyetin mümessili olabilirler."3- Vatanın İşgal Edilmiş Olması İhtimali:"Cebren ve hile ile aziz vatanın bütün kaleleri zapt edilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir."4- İktidarın Gaflet, Delâlet ve Hıyanet İçinde Bulunması İhtimali:"Bütün bu şeraitten daha elim ve daha vahim olmak üzere, memleket dahilinde, iktidara sahip olanlar, gaflet ve dalâlet ve hatta hıyanet içinde bulunabilirler."5- İktidarın Menfaatlerini İşgalcilerin Siyasi Emelleriyle Birleştirmesi İhtimali:"Hatta bu iktidar sahipleri, şahsi menfaatlerini, müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhid edebilirler."6- Milletin Harap ve Bitap Düşmesi İhtimali:"Millet, fakr-u zaruret içinde harap ve bitap düşmüş olabilir."Geleceğin gençliğine çok kararlı bir şekilde birinci vazifesinin ne olması gerektiğini ise; "İşte bu ahvâl ve şerait içinde dahi, vazifen; "TÜRK İSTİKLÂL VE CUMHURİYETİNİ KURTARMAKTIR!" sözleriyle hatırlatmaktadır.Büyük lider Atatürk kendisinin gerek istiklâl savaşı gerekse inkılâpları yaparken güç aldığı asıl kaynağın "Türklük" olduğunu bu kez Türk gençliğine; "Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur!" diyerek göstermektedir. Atatürk "Türk İstiklâlini" ve "Türk Cumhuriyeti'ni" en temel hazine olarak değerlendirmiş, bu iki hazinenin muhafazasını özellikle gençlikten istemiştir. Atatürk bu metinde sıraladığı bütün olumsuz durumların çözümünde gençliğin ihtiyaç duyacağı gücün ne olduğunu ilk defa olarak metnin sonunda "asil kan" yani "Türklük" olarak söylemiştir. Atatürk'ün burada asil kan sözü ile Türklüğü, Türklük ile de biyolojik olarak ırkçılığı değil, kültürel ve duygusal bir milletçiliği kastettiğini düşünmemiz doğru bir yol olacaktır. Nitekim bu konudaki anlayışını "Ne mutlu Türküm diyene!" vecizesi ile açık açık belirtmiştir. Ayrıca bu hitabede sıralanan olumsuz altı ihtimal göz önüne alındığında; gençliğin sığınacağı hiçbir maddi dayanak kalmadığından, maneviyatından, Türklüğünden yani kanından başka alternatifinin olmadığı da görülecektir. Cümledeki "asil" sözcüğünün gençliğe özgüven verdiği de bir gerçektir.Atatürk'ün Gençliğe Hitabesi, basit bir metin gibi görünmesine karşılık, çok kapsamlı ve bizzat yaşanmış tarihi bilgileri ihtiva etmektedir. Türkiye Cumhuriyeti'ne karşı 76 yıldır süren ve gelecekte de sürecek olan iç ve dış tehlikelere, tehditlere, saldırılara ve plânlara karşı Türk gençliği daima hazırlıklı olmak, çağın gerektirdiği bilgilerle donanımlı olmak, hazinesini (Türk İstiklâli ve Türkiye Cumhuriyeti) koruma azim ve şuurunda olmalıdır. (Dr. Yücel Atilla Şehirli - ATATÜRK ARAŞTIRMA MERKEZİ DERGİSİ, Sayı 47).Bugün bu ülkede memleketin dahilinde iktidara sahip olanlar gaflet, dalalet ve hatta hıyanet içinde bulunup, şahsi menfaatlerini müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhid ettiler. Atatürk 'asil kan' diye tarif ederken Türklüğü, bir kez olsun konuşmalarında 'Türk milleti' deyişlerine şahit olmadık. Her biri bir tarafa dağılan tesbih taneleri gibi bu milleti darmadağın edenler bu millete bir şey veremez. 'Ben Türk oğlu Türk'üm. Dünyayı kurtarmaya geliyorum' diyen Prof. Haydar Baş gibi bir öndere ihtiyacı var bu aziz milletin.
 
Safa Aktaş / diğer yazıları
Atatürk’ün hazırlattığı hutbeler; Peygamberimizin ahlakı
Fenerbahçe penaltılarda yıkıldı
Umutlu başlangıç kabusa döndü
Hayber’deki 'Demir Kubbe'yi yıkan adam
Fabrikalarda işler tersine döndü
Ustaysan, zanaatkârsan maaş kıyak
Teknoloji geliştiriyor
Özellikle 5G teknolojilerinde iddialı
Sulusaray'da deprem korkusu sürüyor
Geceyi dışarıda geçiriyorlar
Kaçmaya çalışan 5 kişi yaralandı
Tokat bu kez 5.6 ile sallandı
Tokat beşik gibi sallanıyor
5.6'lık deprem korkuttu
Doç. Dr. Mehtap Aras 'kaçış yok' dedi
'6 ila 7,2 arasında bir deprem kaçınılmaz'
Kayyum başkan toplantıya katılmadı
Seçimi kaybeden başkan toplantıda
Özel'den seçime dair çarpıcı değerlendirme
' 31 Mart bir zafer değildir'
ABD'den İsrail'e Refah saldırısı için yeşil ışık
İran'a saldırmama şartı iddiası
Parçalanmışlık, rekabet gücü kaybı, yatırım yetersizliği...
AB Liderler Zirvesi başladı
Otomobil piyasasında canlanma başladı
İşte en kolay satılan otomobiller
TÜİK konut satış rakamlarını açıkladı
Martta konut satışı düştü
Atatürk’ün hazırlattığı hutbeler; Peygamberimizin ahlakı
Fenerbahçe penaltılarda yıkıldı
Umutlu başlangıç kabusa döndü
Hayber’deki 'Demir Kubbe'yi yıkan adam
Fabrikalarda işler tersine döndü
Ustaysan, zanaatkârsan maaş kıyak
Teknoloji geliştiriyor
Özellikle 5G teknolojilerinde iddialı
Sulusaray'da deprem korkusu sürüyor
Geceyi dışarıda geçiriyorlar
Kaçmaya çalışan 5 kişi yaralandı
Tokat bu kez 5.6 ile sallandı
Tokat beşik gibi sallanıyor
5.6'lık deprem korkuttu
Doç. Dr. Mehtap Aras 'kaçış yok' dedi
'6 ila 7,2 arasında bir deprem kaçınılmaz'
Kayyum başkan toplantıya katılmadı
Seçimi kaybeden başkan toplantıda
Özel'den seçime dair çarpıcı değerlendirme
' 31 Mart bir zafer değildir'
ABD'den İsrail'e Refah saldırısı için yeşil ışık
İran'a saldırmama şartı iddiası
Parçalanmışlık, rekabet gücü kaybı, yatırım yetersizliği...
AB Liderler Zirvesi başladı
Otomobil piyasasında canlanma başladı
İşte en kolay satılan otomobiller
TÜİK konut satış rakamlarını açıkladı
Martta konut satışı düştü
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.