O'nu tanıdığım çocukluk yıllarım, Anadolu'yu köşe bucak dolaşarak "Birlik ve Beraberliğin Zarureti ve Temel Unsurları" konulu seri konferanslar verdiği yıllardı…
Hayatını Yüce Türk milletinin birlik ve kardeşliğine adamış ağzı dualı bir "Anadolu Alpereni"ydi O…
Tüm ömrü boyunca Ehl-i Beyt nefesi ile bu topraklarda birlik ve kardeşliğin harcını karmıştı… "Sağ kolumu kesseniz Kürt kanı, sol kolumu kesseniz Türk kanı akar. Bu millet kardeştir ayıranlar kalleş oğlu kalleştir" diyerek bölücülere en büyük kardeşlik dersini vermişti…
Onun tüm savaşı, gözü ülkemiz kaynakları üzerinde olan leş kargaları ileydi… Tüm meydanlarda hançeresi yırtılırcasına, gönlünden kükreyerek, "Bu Vatan Bizimdir, Bizim Kalacaktır" diyerek dosta güven, düşmana korku salmıştı…
Vatan hainleri O'nun korkulu rüyası idi. Dinlerarası diyalogla vatanı, milleti ve dini satan FETÖ'ye ilk tokadı atan; onu ikaz ederek, ayıktırmaya çalışıp uslanmayınca da deşifre eden kişiydi, öngörü şampiyonu Prof. Dr. Haydar Baş… 15 Temmuz 2016 yılına gelindiğinde yine her zamanki gibi O haklı çıkacaktı…
Herkesi ama herkesi kazanmaya çalışan üstün yetenekli ve vasıflı bir mürebbi idi. Düşmanının dahi vicdanına seslenip onu kazanmaya çalışan ince, zarif, narin bir beyefendi idi…
Bir insanlık medeniyeti idi sevgili hocamız. Tüm zerreleri ve azaları ile, tüm ruhuyla Allah'a âşık, Allah'ı seven bir Allah adamı idi… Allah'ın, Hz. Peygamberin ve Fatıma anamızın nispet kokularını alırdınız O'ndan… Tertemizlik, iffet, hayâ, masumluk, naziklik hülasa tüm iyi huylar onda vücut bulmuştu… Kelimelerin anlatmaya kifayetsiz kalacağı örnek bir Müslümandı…
Yediden yetmişine kadar toplumun her katmanından insanla dost ve arkadaş olur, meseleleri rahmet nazarıyla anında çözüme kavuştururdu. Çözüm ve çare insanıydı…
O'nun her bir sözü bir keramet gibi kitaplık çapta bir hikmet yumağı gibiydi…
"İnsan gönüldür gönül" diyerek gönülleri fetheden ebediyet hocamızın tek ve biricik davası kendi deyişleriyle, "gönüllerde Hakkı iktidar etme davasıydı…"
Altın gibi eşsiz kalitede bir nesil ve bir miras bıraktı bizlere… O'nu bir ömür ve nesiller boyu anlatmaya ve yaşamaya çalışacağız.
Tek arzusu yüce Türk milletini zengin kılmak ve dünya açlarını doyurmaktı. Bu yönüyle dünyanın en cömert insanı idi… Milli Ekonomi Modeli'ni bunun için yazmıştı… Dünyanın peşinden koştuğu ve önünde yakasını ilikleyip, ihtiramda kusur etmediği bir baba insandı O…
O bu milletin Haydar Baba'sıydı… Evlatları olan bu millet O'nu anlamayıp nankörlük etse de, O yine yılmadı ve usanmadı… O tohumu saçtı, bitirmeyen toprak utansın…
Yerin yedi kat dibine gömülüp saklanan, yalan ve yanlış tanıtılan yüce Türk Atatürk'ü gün yüzüne çıkarıp milleti ile barıştıran O idi… O bizim Baştürk'ümüz, Hoca Atatürk'ümüzdü…
Atatürk daha nasıl güzel anlatılabilirdi ki; "Atatürk vatandır, Atatürk bayraktır, Atatürk tam bağımsızlıktır, Atatürk birleştirici harçtır…"
Biz şimdilerde ise "Evlat Atatürk" ile kaldığımız yerden devam ediyoruz… Ne mutlu bu kutlu kaderi paylaşanlara…
- Kisa hadisi ve Ehl-i Aba / 25.11.2023
- Huzur hakkı ve çoklu maaş / 17.11.2023
- Zilzal Suresi / 26.10.2023
- Bu ülke insanı intihar edemez / 24.10.2023
- Taif ya da zulüm ve merhamet / 06.10.2023
- Boykot / 04.10.2023
- Hz. Fatıma anamızın nuru / 27.09.2023
- Âlemler nura gark oldu Muhammed doğduğu gece / 26.09.2023
- Ebu Leheb (Ateşin Babası) / 04.09.2023