Fenerbahçe Hatayspor maçını değerlendirmeden önce karşılaşmanın 26. dakikasına gitmek istiyorum.
Bu dakikada Edin Dzeko rakibi Burak ile girdiği mücadelede ceza sahası içinde yerde kaldı. Maçın hakemi bir 5-6 saniye kadar maçı oynattıktan sonra yan hakeminin uyarısı ile penaltı kararı verdi.
Fakat daha sonra devreye giren VAR faulden önce ofsayt gerekçesi ile penaltı kararının iptal edilmesini hakeme bildirdi ve hakem de VAR uyarısına uyarak ofsayta hükmetti.
Şimdi maçın bir baş hakemi var ilk anda faulü görmüyor. Ofsaytı görmesi gereken yan hakem ise ofsaytı görmüyor faulü görmesi gereken baş hakemin yerine faulü o görüyor.
Olay burada da bitmiyor ofsaytı görmeyen yan hakemin yerine ofsaytı VAR görüyor. Bütün bunlar için maçın 2-3 dakikası oynanmıyor.
Yani maç 2-3 dakika duruyor ve yüksek tempoda oynanan müsabaka bu duraklamadan sonra soğuyor.
Şimdi maçın hakemi kim? Baş hakem mi? Yan hakem mi? VAR hakemi mi? Bu süreç maç içinde bir piyes idi açıkçası.
Hakemlik yönetim anlamında günümüz futbolunda ne hale gelmiştir maalesef bu durum gösteriyor.
Futbola adalet getirsin diye getirilen VAR bu süreçte bence ciddi sorumlu.
Neyse maça gelirsek. Şimdi maç için söylenecek tek ifade Fenerbahçe'nin mutlak üstünlüğüdür.
Fenerbahçe tek kelime ile çoştu. Durdurulamıyor. Muazzam bir ilk yarı izledik.
Orta sahada Fred ve İsmail Yüksek tek bir top sektirmediler. Fred'in rakibe baskı yapmadığı bir pozisyon yoktu.
Szymanski her hücumu organize etti. Kanatlar eksiksiz çalıştı.
Tadiç muazzam bir performans gösterdi. Edin Dzeko ile Fenerbahçe sürekli orta sahada bir oyuncu fazla oynuyor.
Ben Fenerbahçe'yi son 10 yıldır böyle arzulu, iştahlı ve istekli görmedim.
Şöyle bir şey var. Fenerbahçe camiasında baskı çok yoğundur. Futbolcunun kafasının rahat olmasının pek imkanı yoktur.
Bunun futbola yansıması kapanan rakipleri açmakta yaşanan sıkıntıdır.
Yoğun baskı ve stres ile Fenerbahçe kazandığı maçların çoğunda taraftarına bir zevk vermez.
Fenerbahçe taraftarının maçtan ayrılırken gerginlikten yüzü gülmez. Bu ruh hali Fenerbahçe camiasının alameti farikasıdır.
Bu 1989'taki şampiyonluktan beri böyledir. Yani yaklaşık 30 yıl.
Bunca yıldan beri bu sezon nihayet takım ile taraftar arasında bir uyum, bir duygudaşlık oluştu. İnşallah böyle devam eder.
Bir şey daha söylemek lazım. Türk futbolu açısından tartışılması gerekli olan Fenerbahçe'nin mükemmel futbolu değil.
Rakiplerinin futbol açısından çok zayıf kalması. Böyle maçlar taraftarlarını eğlendiriyor ama heycanlandırmıyor.
Eğlenmenin yanında heyecanlanmamız da lazım. Fenerbahçe maçları formalite haline geldi. Sonuç belli Fenerbahçe galip.
Anadolu kulüpleri ortaya bir şey koymalılar. Bu gerçekleşmiyorsa nedenlerini düşünmek gerekiyor.
Acaba ligimizi kalitesiz yabancılar ile doldurmak bunun nedeni olmasın.
Maçta dikkatimi çeken enstantaneler de var.
Mesela Fenerbahçe'nin ikinci golünde Szymanski 18 içine bir orta mı yapıyor pas mı veriyor ve eğer pas veriyorsa kime veriyor.
Fakat böyle bir aksiyonun sonucunda gol geliyor. Bu bir eleştiri değil.
Futbolun ne kadar enteresan bir oyun olduğunu gösteren bir örnek.
İkinci golden hemen sonra maçın süper kahramanı Fred 18 içinde bir başka süper kahraman Tadiç'in pasını önce başarısız bir şekilde kontrol etmeye çalışıyor ardından kontrol edemediği top ile bir şut atmaya çalışıyor.
Yetenek ne kadar önemli görmek lazım.
Son bir örnek 89'tan. O da bazen doğruları yapsanız bile netice alamadığımız gerçeğini sergiliyor.
Bu dakikada Zajc iyi bir koşu gösteriyor ve Kent bu koşuyu iyi görüp bir pas atıyor.
Ne var ki Zajc rakibine takılıyor ve düşüyor. Olası bir pozisyon harcanıyor.
Bunlar eleştiri değil. Bu ayrıntılar benim bir bakıma anlatmayı görev edindiğim vizyonum.
Perşembe akşamı şimdi Ludogorets maçı var. Benim Fenerbahçe'nin ilk yarıda sergilediği muazzam oyunu sergileyeceğine şüphem yok.
Fenerbahçe, Ludogorets'i ezer geçer.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Akın Göksu / diğer yazıları
- Fenerbahçe Galatasaray'ı örnek almalı / 01.06.2025
- Ali Koç Galatasaray'ın şampiyon olacağını biliyordu / 26.05.2025
- Kolay elde edilecek bir başarı değil / 19.05.2025
- Kupada da hata yok / 14.05.2025
- Galatasaray istediğini aldı / 11.05.2025
- Kafa karışıklığı ve dağılan ümitler / 05.05.2025
- Şampiyonluk şarkıları / 04.05.2025
- Hepsi iki kişilik oynadı / 28.04.2025
- Bir ihtimal daha var / 27.04.2025
- Bir varmış bir yokmuş / 21.04.2025
- Ali Koç Galatasaray'ın şampiyon olacağını biliyordu / 26.05.2025
- Kolay elde edilecek bir başarı değil / 19.05.2025
- Kupada da hata yok / 14.05.2025
- Galatasaray istediğini aldı / 11.05.2025
- Kafa karışıklığı ve dağılan ümitler / 05.05.2025
- Şampiyonluk şarkıları / 04.05.2025
- Hepsi iki kişilik oynadı / 28.04.2025
- Bir ihtimal daha var / 27.04.2025
- Bir varmış bir yokmuş / 21.04.2025