Bugünkü yazımda her biri önemli olan şu bilgileri sizlere aktarmayı uygun gördüm. Tarihe baktığımızda gerçekten bir çok ibretlerle dolu. İnceleyip, araştırıp bugün atacağımız adımları daha dikkatli atmaya özen göstermeliyiz. Bazen öyle mevzular var ki bir kere adım atabiliyorsun, ikinci şansın yok. Örneğin Birinci Dünya savaşı. Sonucunda ülkemizin geldiği nokta ortada. Avrupa Birliği kararı, 41 yıldır geldiğimiz nokta ortada, netice sıfır, sıfır elde var sıfır.
* * *
Nihat Sami Banarlı, Amerikalı Profesör Rufi ile sohbet ederken söz batılılaşmadan açılınca Profesör Rufi şunları söylüyor:
"Siz tarihte defalarca başarı kazanmış bir milletsiniz. Bize veya başkalarına imrenmek neyinize? Biz yeni bir millet olduğumuz için, tarihte muvaffak olmuş milletlerin sırlarını araştırır, bulduğumuz ve uygun gördüğümüzü asrımıza tatbik ederiz. Sizden de aldığımız kıymetler vardır. Eğer ilerlemek istiyorsanız, muvaffak olduğunuz asırlarda hangi meziyetlerinizle hangi usul ve teşkilatınızla kazandınız? Bunları araştırınız, bulduklarınızı modernize ediniz. Kendi milli ve denenmiş temelleriniz üzerinde yükseliniz".
* * *
Osmanlı ordusu, Mısır seferine giderken Gebze yakınlarındaki bağlık-bahçelik bir arazide mola verdiğinde Yavuz Sultan Selim, bütün askerlerin heybelerini aratıyor ve hiçbirinde meyve cinsinden bir şey çıkmaması üzerine ellerini Ulu Dergah'a kaldırıp :
"Allah'ım, sonsuz şükürler olsun. Bana haram yemeyen bir ordu lütfettin. Eğer askerimin içinde tek bir kişi sahibinden izinsiz bir meyve yeseydi ve ben bunu haber alsaydım Mısır seferinden vazgeçerdim'.' diyerek Allah'a sonsuz hamd ü senalarda bulunuyor.
* * *
Altı asır gibi uzun bir süre üç kıtada hükmünü yürüten ecdadımızın medeniyet mirasını inceleyip araştırmadan içte ve dıştaki bazı gafil ve hainler ona, "emperyalist" yaftasını yapıştırarak mahkum etmeye çalışmaktadır.
Halbuki, Macaristan İlimler Akademisi tarafından ortaya çıkartılıp yayınlanan bir belgede, Osmanlı Devleti'nin Macaristan'da hakim olduğu devirlerde, Macar halkından yılda 7 milyon akçe vergi toplayıp, buna karşılık aynı yıl Macaristan'a 21 milyon akçe yatırım yaptığı belirtilmiştir.
Ceddimizin tarihinde bu ve yukarıda bahsettiğimiz gibi o kadar çok örnek var ki, bu sebeple tarihimizi iyi bilmeliyiz.
* * *
1481-1808 yılları arasında Batıda, Katolik kilisesinin siyasi baskı aracı olarak faaliyet gösteren Engizisyon mahkemelerinin yakılarak öldürülme cezasına çarptırılan insanların sayısı 34.024 e ulaşmış.
İşte size Vatikan'dan "Dinlerarası Diyalog" örneği.
Birinci Dünya Savaşı'ndan bir hafta önce, 1914 yazında, 1 Türk lirası 3.7 dolar ve 18.45 marka tekabül etmekteydi.
Şimdi ise 1 dolar 1 milyon 450 bin TL civarında. Nereden nereye.
* * *
Kaynak hadis kitaplarından Sahih-i Buhari eserini yazan İmam Buhari Hazretleri
küçük yaşta ilim tahsiline başlayıp, daha sübyan mektebinde iken 15.000 hadis ve buluğa ermeden de İbn-i Mübarek Hazretleri'nin kitaplarını ezberlemiştir.
Telif eser yazmaya başladığında henüz daha yüzünde sakal çıkmamış.
Madden ve manen tertemiz bir neslin ürünü.
* * *
Ahmet bin Hanbel Hazretleri'ne: Tehdit altındasın, kalbinle imanında sabit kalarak yalnız dilinle istediklerini söylesen olmaz mı ? " dediklerinde, Büyük İmam:
"Olmaz. Alimler hakkı söylemekten kaçarsa, cahiller ne yapar? Böyle olursa hakkı tespit nasıl olur? "cevabını vererek gerçek alimin nasıl olması gerektiğini göstermiştir.
Diyalogcu ılımlı Müslümanların dikkatine sunulur.
Not: Yaptığı araştırmalarından dolayı Turgut İzmit kardeşime teşekkürler...
* * *
Nihat Sami Banarlı, Amerikalı Profesör Rufi ile sohbet ederken söz batılılaşmadan açılınca Profesör Rufi şunları söylüyor:
"Siz tarihte defalarca başarı kazanmış bir milletsiniz. Bize veya başkalarına imrenmek neyinize? Biz yeni bir millet olduğumuz için, tarihte muvaffak olmuş milletlerin sırlarını araştırır, bulduğumuz ve uygun gördüğümüzü asrımıza tatbik ederiz. Sizden de aldığımız kıymetler vardır. Eğer ilerlemek istiyorsanız, muvaffak olduğunuz asırlarda hangi meziyetlerinizle hangi usul ve teşkilatınızla kazandınız? Bunları araştırınız, bulduklarınızı modernize ediniz. Kendi milli ve denenmiş temelleriniz üzerinde yükseliniz".
* * *
Osmanlı ordusu, Mısır seferine giderken Gebze yakınlarındaki bağlık-bahçelik bir arazide mola verdiğinde Yavuz Sultan Selim, bütün askerlerin heybelerini aratıyor ve hiçbirinde meyve cinsinden bir şey çıkmaması üzerine ellerini Ulu Dergah'a kaldırıp :
"Allah'ım, sonsuz şükürler olsun. Bana haram yemeyen bir ordu lütfettin. Eğer askerimin içinde tek bir kişi sahibinden izinsiz bir meyve yeseydi ve ben bunu haber alsaydım Mısır seferinden vazgeçerdim'.' diyerek Allah'a sonsuz hamd ü senalarda bulunuyor.
* * *
Altı asır gibi uzun bir süre üç kıtada hükmünü yürüten ecdadımızın medeniyet mirasını inceleyip araştırmadan içte ve dıştaki bazı gafil ve hainler ona, "emperyalist" yaftasını yapıştırarak mahkum etmeye çalışmaktadır.
Halbuki, Macaristan İlimler Akademisi tarafından ortaya çıkartılıp yayınlanan bir belgede, Osmanlı Devleti'nin Macaristan'da hakim olduğu devirlerde, Macar halkından yılda 7 milyon akçe vergi toplayıp, buna karşılık aynı yıl Macaristan'a 21 milyon akçe yatırım yaptığı belirtilmiştir.
Ceddimizin tarihinde bu ve yukarıda bahsettiğimiz gibi o kadar çok örnek var ki, bu sebeple tarihimizi iyi bilmeliyiz.
* * *
1481-1808 yılları arasında Batıda, Katolik kilisesinin siyasi baskı aracı olarak faaliyet gösteren Engizisyon mahkemelerinin yakılarak öldürülme cezasına çarptırılan insanların sayısı 34.024 e ulaşmış.
İşte size Vatikan'dan "Dinlerarası Diyalog" örneği.
Birinci Dünya Savaşı'ndan bir hafta önce, 1914 yazında, 1 Türk lirası 3.7 dolar ve 18.45 marka tekabül etmekteydi.
Şimdi ise 1 dolar 1 milyon 450 bin TL civarında. Nereden nereye.
* * *
Kaynak hadis kitaplarından Sahih-i Buhari eserini yazan İmam Buhari Hazretleri
küçük yaşta ilim tahsiline başlayıp, daha sübyan mektebinde iken 15.000 hadis ve buluğa ermeden de İbn-i Mübarek Hazretleri'nin kitaplarını ezberlemiştir.
Telif eser yazmaya başladığında henüz daha yüzünde sakal çıkmamış.
Madden ve manen tertemiz bir neslin ürünü.
* * *
Ahmet bin Hanbel Hazretleri'ne: Tehdit altındasın, kalbinle imanında sabit kalarak yalnız dilinle istediklerini söylesen olmaz mı ? " dediklerinde, Büyük İmam:
"Olmaz. Alimler hakkı söylemekten kaçarsa, cahiller ne yapar? Böyle olursa hakkı tespit nasıl olur? "cevabını vererek gerçek alimin nasıl olması gerektiğini göstermiştir.
Diyalogcu ılımlı Müslümanların dikkatine sunulur.
Not: Yaptığı araştırmalarından dolayı Turgut İzmit kardeşime teşekkürler...
Murat Çabas / diğer yazıları
- Hükümetin enflasyonla mücadelesi millete zarar veriyor / 26.04.2024
- Vatandaşın refahı için maaşa zam yapmamak! / 24.04.2024
- Bugün ulusal egemenliği kazandığımız gün / 23.04.2024
- Asılla vekil arasındaki gelir uçurumu! / 20.04.2024
- Enflasyon ve cari açık bahanesiyle fakirleştiriliyoruz! / 19.04.2024
- Türkiye ekonomisi böyle gitmez! / 17.04.2024
- Sevgiliye vuslatın 4. yıl dönümü / 16.04.2024
- İngiliz gazetesinden Türk siyasetine ayar! / 09.04.2024
- ‘Boş tencerenin yıkamayacağı iktidar yoktur’ / 06.04.2024
- Seçimde katmerli adaletsizlik / 05.04.2024
- Vatandaşın refahı için maaşa zam yapmamak! / 24.04.2024
- Bugün ulusal egemenliği kazandığımız gün / 23.04.2024
- Asılla vekil arasındaki gelir uçurumu! / 20.04.2024
- Enflasyon ve cari açık bahanesiyle fakirleştiriliyoruz! / 19.04.2024
- Türkiye ekonomisi böyle gitmez! / 17.04.2024
- Sevgiliye vuslatın 4. yıl dönümü / 16.04.2024
- İngiliz gazetesinden Türk siyasetine ayar! / 09.04.2024
- ‘Boş tencerenin yıkamayacağı iktidar yoktur’ / 06.04.2024
- Seçimde katmerli adaletsizlik / 05.04.2024