logo
25 NİSAN 2024

Biz gereken herşeyi yıllar önce söylemiştik(2)

09.01.2007 00:00:00
(Dünden devam)Bizim bayrağımız söz konusu olunca bu derinlik daha da artar.Hepimizin çocukluğumuzda duyduğu bir rivayet vardır. Hayli hamasi bir manzara içinde hafızalarımıza yerleşmiştir: Kosova Meydan Savaşı'nda şehidlerimizin zaferin bedeli olan kanları, bir çukurda gölcüklenmiştir. Akşam namazında secdeden kalkan gazi başları, bu gölcüğe gökteki hilalin önüne gelen bir yıldızla birlikte aksettiğini görürler. Ve bayrak böylece doğar.Bu hikaye, çocuklarımıza kazandırdığı iman ve fedakarlık duyguları sebebiyle tarihi vak'a değeri kazanmıştır. Yaşatılmasındaki faydalara inanıyorum. Fakat meselenin gerçek cephesi nedir? Ona da bakmalıdır.Bayraklar, aid oldukları milletlerin şahsiyetlerinin, misyonlarının, istiklallerinin alametleridir. Zahirde bir bez parçasına verilen büyük değerin sebebi budur. Aslında bayrağa saygı göstermek o milletin bütününe, istiklaline, devletine, imanına, saygı gistermektir. Bazı bayraklarda ona sahip olan kavmin en derin tarihi tecrübeleri, varlıklarını sürdürüşlerinin sırları sembolleşmiştir. Yani bayraklar asla rastgele şekiller değildirler.Milletlerin hayatiyet sırlarının sembolleşmesi ne demektir?Ferdi hayat söz konusu edilse bile, insanı hayata bağlayan şey umumiyetle yapmak estidekleri, inançları, idealleri ve ilerleme iştiyakıdır. Milletler için de aynı durum geçerlidir. Bir defa her milletin kendisine tarihin yüklediği bir misyon vardır. Milletler, o misyonu ifa etmekle mesud olurlar. Aksi taktirde saadet yüzüne hasret kalırlar. O misyon, o tarihi-fıtri vazife duygusu milletin fertlerinde şuur şekline dönüşmese ible, şuur altında daimi tazyik yapan, huzursuz eden adeta müşühhas bir duygudur. Genç nesillerimizin, doğru dürüst bir milli eğitim görmemiş ve tarih şuuru kazanmamış olmalarına rağmen, ikinci sınıf kavim olmaya rıza göstermeyişleri o misyon duygusunun eseridir. Görünüşte iktisaden, askeri güç bakımından dünya sıralamasında kırkıncı sıraları işgal etmemize rağmen, kendimizi süper güçlerle kıyaslayıp durmamız o büyük misyonun tazyiki, boyun bükmeyi bilmeyen, efendilik ruhunun icbarı dolayısıyladır.Tevhid, birlik anlayışının kainat çapında ele alınıp sistemleştirilmesi, bu sistemin beşeriyete tatbikidir. Birlik fikrinin, Tevhid imanının en büyük mümessili olan Hz. Muhammed (sav), kendi misyonunu ifade eden bayrağı seçerken "Ukaab" (karakuş) adını verdiği bir siyah bayrak kullanmış ve bu bayrak daha sonra Abbasiler'le Büyük Selçuklu, Anadolu Selçukluları, Harzemşahlar... tarafından da devam ettirilmiştir. Siyah renk, tevhidi itminan noktasından ifade eden bir semboldür.Türklerin kullandıkları diğer bir tevhid rümuzu olan Ok-Yay da Büyük Selçuklu bayrağı olarak karşımıza çıkmaktadır.Osmanlılar zamanında umumiyetle üç hilalli yeşil ve kırmızı bayraklar kullanılmıştır. Üzerinde Kelime-i Tevhid bulunan Sancağ-ı Şerif çok hususi zamanlara mahsustu. 2. Mahmud devrine kadar modarn anlayışta bayrak müessesesi söz konusu değildi. 3. Selim zamanında bayrağımız beyaz hilal ve yıldızdan mürekkep kırmızı renkte bir bayrak şeklini aldı. Zamanla bugünkü formunu buldu. Bayrak Kanunu ile de şekli ve ölçüleri sabitleştirildi.Osmanlılar zamanında kullanılan üç hilalli yeşil veya kırmızı bayraklar için muhtelif yorumlar yapılmıştır. Ancak, Hilal'in İslam dininin Tevhid mesajını temsil ettiği hususu tartışmasızdır. Çünkü bu remiz, tarih boyunca İslam'ın sembolü haline gelmiştir.Mesela Haçlı Seferleri'nde İslam'ın getirdiği tevhid akidesinin timsali olarak kullanılmıştır. Haçlı seferlerinin diğer adı Hilal-Salip (Haç) mücadelesidir ki, Tevhid-Teslis mücadelesi manasındadır.Yıldız'a gelince: İsmail Hakkı Bursevi'nin Ruhu'l-Beyan'daki nakline göre Hz. Peygamber (sav) Cebrail'e yaşını sorar. Cebrail ise "Ben yaşımı bilmem" der. Bir yıldızı göstererek "Belki yararı olur. Bu yıldız her yetmiş bin senede bir parlar. Ben bu yıldızın binlerce defa parladığına şahit oldum." Bunun üzerine Hz. peygamber (sav) "O yıldızın kendisi olduğunu" söyler. Ayrıca kendi sahabisinin, her birinin bir yıldız gibi olduğunu belirten hadis-i şerifi malumdur.Keza En Necm Suresi'nde üzerine and içilen Yıldız'ın Hz. Peygamber (sav) olduğuna Hasan Basri Çantay ve Ömer Nasuhi Bilmen işaret etmektedir.Burada bayrağımızın üzerindeki Hilal ve Yıldız'ın aslında Kelime-i Tevhid'i anlattığını söylemek icab ediyor.Kara rengin; marifeti, hakk'ı, mananın özünü ifade etmesi gibi diğer ranklerde de İslam'da bilhassa Tasavvuf'ta bazı hususi manalar mevcuttur. Kırmızı renk ruhlar alemini, hakikati Tevhid-i Zat şuhudunu, şehadetini ifade etmektedir. Böylece bayrağımızdaki beyaz renk ile işlenen ay yıldız tevhidi, kırmızı ise bu tevhidin şehadet makamından zuhurunu anlatan remizler olmuşlardır.Mehmed Akif İstiklal Marşı'nın ilk mısraında "Korkma sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak" derken bu manaları kastetmekte v etevhidin Allah tarafından bizzat muhafaza edileceğini bilen bir mü'min emniyeti içinde, iman dolu göğsünün en yıkılmaz serhad olduğunu dile getirmekteydi. Dikkat edilirse bu marş baştan son kadar bayrağa serenad şeklinde kaleme alınmıştır. Marş'ta geçen Hilal ve Yıldız kelimelerinde, milletine, imanına aşık bir şair yüreğinin titreyişleri hissedilmektedir.Peygamberine (sav) duyduğu sevgi münasebetiyle topyekun adı "Mehmetçik"e çıkan bir millet için Hz. Peygamber'i (sav) temsil eden Yıldız'a:"O benim milletimin yıldızıdır parlayacakO benimdir, o benim milletiminder ancak" şeklinde hitap edilmesi bize hem bu öz manayı, hem de o iç titreyişini hissettirir.Hele ikinci kıt'adaki:"Çatma kurban olayım çehreni ey nazlı hilal"Kahraman ırkıma bir gül... Ne bu şiddet bu celal"beyti ürperticidir. Celal vasfını İslamiyet'te sadece Allah taşır. Fakat O, burada, doğrudan Hilal kelimesiyle anlatılmıştır. Dolayısıyla büyük san'atkarlara has bir duyuş kudretiyle, bayrakta istiklal fikri, Allah fikriyle birleştirilmiştir.Marş'ta şehadet meselesi de fevkalade yerinde bir söyleyiş, hissediliş kıvamında dile getirilmiştir."Bastığın yerleri toprak diyerek geçme, tanıDüşün altındaki binlerce kefensiz yatanı. Sen şehid oğlusun incitme yazıktır atanı,Verme, dünyaları alsan da bu cennet vatanı"kıt'ası, münhasıran bu fikre tahsis edilmiştir.Hele;"Kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki fedaŞüheda fışkıracak toprağı sıksan şüheda"mısralarındaki, artık her ferdi ile şehadet mertebesine ulaşmış bir millet tarif edilirken, o milletin üzerinde yaşadığı vatanın kazandığı kudsiyet de, ifade edilmiş olmaktadır. Akif, mehmetçik milletin kendi iman ve şehadet güzellikleri içinde, saf tevhid görüşünü devam ettirmeleri yakarışındadır."Vecd ile bin secde...""Değmesin mabedimin göğsüne..."gibi, ancak ıztırap ve hassasiyetin zirvesindeki insanların yakalayabileceği nefis ifadeler, hep o niyazın eseridir. Son kıt'a, bu emelin şahaser güzellikteki mısralarla yine bayrağa, ama aslında Allah'ına dönerek söylediği şükür ifadeleridir."Dalgalan sen de şafaklar gibi ey şanlı hilalOlsun artık sana dökülen kanlarımın hepsi helalEbediyyen sana yok, ırkıma yok izmihlalHakkıdır hür yaşamış bayrağımın hürriyetHakkıdır Hakk'a tapan milletimin istiklal."Niyazımız, bayrak ve marşımızı bir arada gördüğümüz bayrak merasimlerimizin ebediyyen kendi manasıyla devam etmesidir.
 
Müslim Karabacak / diğer yazıları
İmam nikahlı eş anneden şikayetçi oldu
7 aylık bebeğini yola bıraktı!
AKP'li belediyeden o görüntü hakkında açıklama
'Takdir halkımızındır'
Ankara'da konuşulan Akşener senaryosu
Hedefi 2028 mi?
Piyasalar merakla bekliyordu
TCMB faiz kararını açıkladı
İddia üzerine DMM'den açıklama geldi
Ehliyetlerine el konulmayacak!
Projeyi öğrenciler geliştirdi
8 şiddetindeki depreme dayanıklı
Özel'den 'Çorlu' kararı hakkında açıklama
'Siyasi sorumluluk unutulmamalı'
AK Partili meclis üyesinin dikkat çeken şovu
Başkanın önünde kendini yere attı
Irak'tan atılan adım hakkında MSB'den açıklama
PKK 'yasaklı örgüt' ilan edildi
Çorlu tren kazasının cezaları belli oldu
6 sene sonra karar açıklandı
İYİ Parti'de istifalar devam ediyor
Kongre öncesi üst düzey istifa
Şehirde göz gözü görmüyor
Çöl tozu İzmir'i teslim aldı
57. Alay Vefa Yürüyüşü düzenlendi
Her şey 109 yıl önceki gibi
31 Mart sonrası anketi
CHP yine birinci parti mi?
14 yaşındaki katil zanlısı tutuklandı
4 yaşındaki Sultan vahşice öldürüldü
İmam nikahlı eş anneden şikayetçi oldu
7 aylık bebeğini yola bıraktı!
AKP'li belediyeden o görüntü hakkında açıklama
'Takdir halkımızındır'
Ankara'da konuşulan Akşener senaryosu
Hedefi 2028 mi?
Piyasalar merakla bekliyordu
TCMB faiz kararını açıkladı
İddia üzerine DMM'den açıklama geldi
Ehliyetlerine el konulmayacak!
Projeyi öğrenciler geliştirdi
8 şiddetindeki depreme dayanıklı
Özel'den 'Çorlu' kararı hakkında açıklama
'Siyasi sorumluluk unutulmamalı'
AK Partili meclis üyesinin dikkat çeken şovu
Başkanın önünde kendini yere attı
Irak'tan atılan adım hakkında MSB'den açıklama
PKK 'yasaklı örgüt' ilan edildi
Çorlu tren kazasının cezaları belli oldu
6 sene sonra karar açıklandı
İYİ Parti'de istifalar devam ediyor
Kongre öncesi üst düzey istifa
Şehirde göz gözü görmüyor
Çöl tozu İzmir'i teslim aldı
57. Alay Vefa Yürüyüşü düzenlendi
Her şey 109 yıl önceki gibi
31 Mart sonrası anketi
CHP yine birinci parti mi?
14 yaşındaki katil zanlısı tutuklandı
4 yaşındaki Sultan vahşice öldürüldü
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.