BM ilk kez sanal toplandı
Bu yıl 75. yıl dönümünü kutlayan Birleşmiş Milletler'in ilk sanal toplantısı, dünya liderlerinin önceden kaydedilmiş konuşmalarıyla dün itibarıyla başladı. 29 Eylül'de sona erecek toplantıda öncelikli gündemi tüm dünyaya aylardır kâbusu yaşatan koronavirüs salgını oldu
22.09.2020 17:38:00
Birleşmiş Milletler (BM) 75. Genel Kurulu dünya liderlerinin önceden kaydedilmiş konuşmalarıyla dün başladı. Toplantı koronavirüs (Covid-19) salgını nedeniyle bu yıl ilk kez sanal ortamda video konferans yöntemiyle gerçekleşiyor. Dünya liderlerinin önceden kaydedilmiş konuşmalarıyla BM Genel Kurulu'na hitap ediyor. Dün Türkiye saatiyle saat 16.00'da BM 75. Genel Kurul Başkanı Volkan Bozkır tarafından açılışı yapılan toplantıda, ilk olarak BM'nin 75. Yıldönümünü Anma Toplantısı gerçekleşti. Açılış konuşmasını Volkan Bozkır'ın yaptığı BM Genel Kurulu'nda Genel Sekreter Antonio Guterres, Güvenlik Konseyi Başkanı Abdou Aborry, Ekonomik ve Sosyal Konseyi Başkanı Münir Akram ile Uluslararası Adalet Divanı Başkanı Abdulqawi Ahmed Yusuf ile gençlik temsilcileri konuşma yaptı. Covid-19 salgını nedeniyle video konferans üzerinden bir araya gelen liderlerin öncelikli gündeminde tüm dünyaya aylardır kâbusu yaşatan koronavirüs salgını bulunuyor. Liderler arasında ilk konuşmayı ev sahibi ülke adına ABD Başkanı Donald Trump yaptı. İlk gün konuşma yapan liderler arasında Brezilya Devlet Başkanı Jair Bolsonaro, Çin Devlet Başkanı Şi Jinping ve hızlı aşı geliştirmesiyle uluslararası alanda dikkatleri üzerine çeken Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin de yer aldı. 193 üye ülkenin her bir temsilcisi, 29 Eylül Salı günü sona erecek üst düzey toplantılarda konuşma yapacak.
Gündem Covid-19
BM 75. Genel Kurul toplantısında Covid-19 salgını başta olmak üzere, Suriye'den Libya'ya, Yemen'den Afganistan'a devam eden savaşlar, iklim değişikliği, giderek büyüyen açlık sorunu, mülteciler, ırkçılık ve yabancı düşmanlığı, ABD ve Çin arasındaki "soğuk savaş" gibi derinleşen küresel sorunlara çözümler arayacak.
Erdoğan: Dünya 5'ten büyüktür
Cumhurbaşkanı Erdoğan da BM'nin kuruluşunun 75. yıl dönümü vesilesiyle düzenlenen üst düzeyli toplantıya video mesaj gönderdi. Covid-19 salgınının dünyadaki adaletsizliği ve eşitsizlikleri çok daha keskinleştirdiğini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, sıkı sık dile getirdiği 'dünya 5'ten büyüktür' ifadesiyle BM sisteminin reforma ihtiyacı olduğuna dikkat çekti. Erdoğan, BM sistemini yeniden etkin kılmak için öncelikle BM Güvenlik Konseyi'nin reforma tabi tutulması gerektiğini belirterek, "7 milyarı aşkın insanın kaderini 5 ülkenin insafına bırakan bir Konsey yapısı, adil de sürdürülebilir de değildir" ifadelerini kullandı.
Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
"Salgının başlarında, ülkelerin kendi hallerine terk edildiği bir manzara ortaya çıktı. Böylece, yıllardan beri bu kürsüden ısrarla dile getirdiğim 'Dünya beşten büyüktür' tezinin haklılığını bir kez daha görmüş olduk.
Uluslararası örgütlerdeki itibar kaybının önüne geçmek için öncelikle zihniyetimizi, kurumlarımızı ve kurallarımızı gözden geçirmeliyiz.
BM Güvenlik Konseyinin yeniden yapılandırılmasından başlayarak kapsamlı ve anlamlı reformları süratle uygulamaya sokmalıyız.
Aşı çalışmasında rekabet mesajı
Aşı geliştirme çalışmalarının rekabet konusu haline getirilmemesi gerekiyor. Hangi ülkede üretilirse üretilsin, kullanıma hazır hale getirilecek aşılar, insanlığın ortak istifadesine sunulmalıdır.
Uluslararası toplum olarak tüm terör örgütlerine karşı aynı ilkeli tutumu takınmadan Suriye meselesine kalıcı çözüm bulamayız. Bugün dünyada en çok sığınmacıya ev sahipliği yapan Türkiye gibi ülkeler, yaptıkları fedakarlıkla tüm insanlığın onurunu kurtarıyor.
'Dayatmaya müsaade etmeyeceğiz'
Doğu Akdeniz'de ne de başka bir bölgede kimsenin hakkında çıkarlarında gözümüz bulunmuyor. Ülkemizi dışlama amaçlı nafile adımların başarı şansı kesinlikle yoktur. Bölgede bugün yaşanan sıkıntıların sebebi, Yunanistan ile Rum kesiminin 2003'ten beri maksimalist taleplerle attıkları tek yanlı adımlardır. Türkiye, Doğu Akdeniz'deki her türlü olumsuz gelişmenin yükünü tek başına omuzlamak durumunda bırakılan ülkedir. Anlaşmazlıkların hakkaniyetle çözümü öncelikli tercihimiz. Aksi yöndeki hiçbir dayatmaya, saldırıya, tacize asla müsaade göstermeyeceğiz. Diyalog ve işbirliğini tesis etmeye yönelik çağrımızı iletmek istiyorum. Bölge ülkelerinin haklarının göz önünde bulundurulduğu, Kıbrıs Türklerinin de yer aldığı bölgesel konferans düzenlenmesini teklif ediyoruz.
Kıbrıs Türk halkının güvenliği ile Ada'daki tarihsel ve siyasi haklarını kalıcı biçimde teminat altına alacak her çözümü destekleyeceğiz. Çözümün önündeki yegane engel, Rum tarafının uzlaşmaz, hak tanımaz, şımarık yaklaşımıdır.