Bu emlakçıyı tanıdınız mı?

Gazeteler ve siteler arasında dolaşırken, ilginç belgelere ve bilgilere rastlıyorsunuz. Şahsen ilgimi çeken, altını defalarca çizmek istediğim yazılara ve haberlere rastladığımda, istiyorum ki, çok kıymetli Yeni Mesaj okuyucularını da bunlardan haberdar edeyim. Bizden çok önce duyanlardan da bu manada haber beklediğimizi belirtelim.Bu cümleden olmak üzere çok ilginç bir emlakçıya rastladım. İşlerinin çok iyi gittiğinden, hatta öyle ki; satacak bir şey bulamadığından bahsediyor ve üstelik beş yaşında olduğunu, yani emlak dükkanının beşinci yılını kutladığından falan söz ediyor. Bütün sektörlerde işlerin durma noktasına geldiği günümüzde bu maharetli emlakçıyı oldukça merak ettiğinizi tahmin ediyorum ve sizleri söz konusu emlakçı ile baş başa bırakıyorum:"AKEPE Emlak 5 yaşında Sevgili Dostlar..Hatırlarsanız bir yıl evvel sizlere sahibi olduğum AKEPE Emlak'ın hangi şartlarda kurulduğu ve ne aşamalardan nerelere geldiğini yazmıştım. Kuruluşumuz her geçen gün değerli AB(D)'li dostlarımızın katkısıyla büyüyor,değişerek gelişiyor. Memlekette satacak bir şey kalmayınca bizde ne yapacağımızı şaşırdık.Bizim Atilla dün demiş ki; "En az iki bin satış yapmalıyız" Dedim ki yahu satacak ikibin emlak kaldı mı ki. Maşallah bize ne dayanır. Aklını seveyim, bu Atilla"yı iyi ki ortak almışım, ufkum genişledi. "Bak" dedi "Sen onca yıl İstanbul da mahalle muhtarlığı yaptın. Sana satılacak muhteşem bir yer göstereceğim" Peki deyip bindik bizim Mersedes"e yola çıktık. Beşiktaş"tan geçerken tabi yaa stadyum diye aklımdan geçirdim, tam stadyumun önünden geçerken Atilla"ya baktım devam dedi şoföre. Allah Allah nere ki bu satılası yer diye merakla beklerken Muhteşem bir kapının önünde durduk. Atilla heyecanla dedi ki "bu kapıya paha biçilemiyor." Birden gözlerinin içinde $ işaretlerini gördüm Atilla"nın. Nasıl yahu dedim nedir burası? "Topkapı Sarayı" dedi, Atilla ve ekledi; "Sarayın tamamını satmaya gerek yok, kapısını satsak ihya oluruz" Paha biçilemiyor olması bir yandan iyi, bir yandan kötüydü. İyi tarafı bu parayla Çankaya'daki köşk"ü kiralayabilirdim,Köşk deyince bizim emlak camiasından arkadaşlar çok ısrar ediyorlar "sana yakışır emine yenge de bir gün görsün, bu köşkte en az yedi yıl oturursan bir daha sırtın yere gelmezmiş" diyorlar. Köşkün şu andaki kiracısı çok titiz kullanmış, kiracı filan dememiş ufak tefek kırık döküklerini cebinden yaptırmış. Ama artık sıkılmış, çok büyük geliyormuş köşk.Bir de köşkün sondan ikinci ve üçüncü kiracıları biraz tombulmuş, onlar kendilerine göre mobilya yaptırmışlar. Hatta onlarla ilgili bir halk sözü bile varmış. "Çankaya'nın şişmanı, işçilerin düşmanı" diye. Bana da dediler ki; "sende işçi, memur, emekli, çiftçi sevmezsin ama şişman değilsin, ne? olacak" Yahu düşündüğünüz şeye bakın, benim basenlerim kilo almaya uygun zaten alıveririz ne olacak, atla deve mi? Dedim.Aslında bunları hepsi aşılacak şeylerde, beni korkutan başka bir şey var. Derler ki; köşten 1925 yılından ten bu yana değişik zamanlarda derinden "efendiler" diye ürperten bir ses gelirmiş, Çekilir bir iş değil bu yahu. Birde köşk"ün sahibi burayı Başını örtenlerle, siyaset ve ticaret yapanlara vermezmiş. Şimdi burda oturacağız diye hatuna başını açtırırız da, bu siyaset ve ticaret işi sakat. Muhterem insan satmaya alışkın olunca duramıyor ki. Bir danışacağım ulemaya eğer el altından siyaset ve ticaret yapmamda dinen bir engel yoksa tutacağım köşkü. Aslında kendim içinde istemiyorum. Bir sürü insana ekmek kapısı. Daha şimdiden Cüneyt bir kaç çocuğun ismini verdi, "İyi bahçıvandır, iyi aşçıdır" filan diye. Hoş köftehor fındık işinde çalışan elemanlarını işten atmış fındık para etmedi diye. Neyse "Mevla"m görelim neyler, neylerse güzel eyler."NE MUTLU TÜRKÜM DİYENEAkşam gazetesinden Güler Kömürcü'nün bir paragrafını okumanız için azcık daha sabırlarınızı istirham ediyorum:"Başbakan Erdoğan'ın Antalya sahilinde, geceliği 8 bin dolara VANLI işadamı Fettah Tamince'ye ait 7 yıldızlı Rixos Oteli'ndeki tatili hakkında ne düşünüyorsunuz? Süperlüks tatil Recep Bey'in önemli bir vekilini isyan ettirmiş durumda, geçen gün sohbet ediyorduk, dedi ki vekilimiz; 'Sayın Erdoğan'ın kaldığı otel Beyrut sahiline fazla uzak değil. Gece yastığa başını koyduğunda bomba seslerini duyacak kadar yakın yani. Erdoğan gerçekten değişmiş. Benim tanıdığım Tayyip Erdoğan bu değil. Karşı sahilde insanlar aç, insanların üzerine füzeler yağıyor, elektrik yok, su yok, gıda yok. Tek var olan o topraklarda ölüm. Oysa Başbakan o sahillere baka baka geceliği 8 bin dolarlık otellerde kalıyor. Sayın Erdoğan Antalya sahilleri yerine Beyrut'a gitse ve acınızı paylaşıyoruz dese... Benim tanıdığım Erdoğan bunu yapardı, demek Erdoğan çoook değişmiş."Bekir Öztürk/ beki @kuvvaimilliye.net / (17 Ağustos, 2006)