logo
07 EYLÜL 2025


Bu iş böyle olmaz

06.07.2005 00:00:00


Bugünlerde gayrimenkulde bir hareketliliktir gidiyor. İlk bakışta vatandaş ev sahibi oluyor, dertlerinden kurtuluyor havası esiyor, ancak tüm icraatlarında olduğu gibi bu işte de yanılıyorlar. Vatandaş ev sahibi yapıyoruz diyerek hem ekonomiyi sıkıntıya sokuyorlar hem de vatandaş  bilmediği, kestiremediği bir denizde yüzmeye mahkum ediliyor. Olayın teknik yönlerini incelemeye çalışalımSon zamanlarda konut kredilerinde yaşanan düşüş, emlak fiyatlarını olumsuz yönde etkiledi. Enflasyon oranın çok üstünde olan bu artışa sebep olarak ,cazip gibi gelen faiz oranlarıyla konut almanın çok kazançlı bir iş olacağı kanaatini gösterebiliriz. Aslında konuta talep gösteren en büyük kitle orta ve üstü gelir düzeyi.Nedenine gelince, dikkat edilirse yapılan konutlar bu gelir düzeyine hitap ediyor.Kredi onayı almak için gereken şartları taşıyan konutlar da yine aynı gelir düzeyine hitap edecek durumdadır. Faizin düştüğü,dövizin kazandırmadığı, borsanın cazip olmadığı bir ortamda yatırımcı konuta yönelmiş durumda .Yani şu an konut kredisi evsizi ev sahibi yapma projesi değil parasına para katmak isteyene cazip gelen bir araç .Oluşan bu durum var olan gelir dağılım dengesizliğini arttırmakta, ileride daha da büyüyecek sosyal sıkıntılara neden olmaktadır.Bilinçsiz kredilendirme de bankalar da yara alabilir. Düşük faiz oranlarıyla kredi veren banka, faizler yükseldiğinde zarar edecektir.Eğer faizler düşerse , vatandaş kredi anlaşmasını bozup daha düşük kredi veren yere yönelebilecektir. Bu da Bankacılık Sistemi açısında bir tehlike arz etmektedir.Dolayısıyla zarar gören bankanın yükünü yine vatandaş çekecektir.Başta söylediğimiz gibi  Türk Ekonomisinde yaşanan konut talebi yatırım amaçlıdır. O halde yatırım enstrümanı olan  ve fiyatı yükselmiş konutun kiracıya yansıması yüksek kira olacaktır. Düşük artışlı maaş zammı, artan fiyatlar ve ekonomideki işsizlik ve istikrarsızlığın olduğu bir yerde kiralarda aşırı artış ,ev sahibi kiracı çatışmalarına, öden(e)meyen kiralara , belki de evsiz kalan kitleye sebep olacaktır. İşte yine bir sosyal patlama tehlikesi daha.Bankalar tüketici kredilerinde ,istediklerini elde edemediği için (özellikle kredi kartında) konut kredisini bir gelir kaynağı olarak görmektedir. Ancak makro ekonomik planda bankaların görevi ekonomik ilişkileri düzenlemek, gerektiğinde yön vermek,onun önündeki engelleri kaldırmaktır, yani yatırımcıyı yatırıma , dolayısıyla üretime teşvik etmektir.Yaşanan kredi çılgınlığı nedeniyle, daha fazla konut yapılacak ve üretimi değil sabit kira giderine bağlı bir ekonomik trend yaşanacaktır.Bu da rant ekonomisinin ekmeğine yağ sürecektir.Kredilendirme de tüketicilerin göz ardı edemeyeceği faiz oranından çok, ödeyeceği aidat ve toplam miktarıdır. Hesaplandığında da aylık ödeme tutarı kiranın çok üstünde olacaktır. Bu da geri ödeme zorluğunu beraberinde getirecektir.Her ay cepten eklenecek para ile vatandaş mikro mali kriz yaşayacak bu bankacılık sistemini , yani makro ekonomik yapıyı etkileyecektir.Ayrıca kredi ödemesini aksatan vatandaşa hem daha fazla faiz yükü binecek hem de konutunu kaybedecektir. Bu ekonomik istikrarsızlığın devamı halinde, ki bu hükümetle böyle gözüküyor, vatandaş daha da fazla borcun altına girecektir. Kira da borcu karşılayamayacaktır. Banklar kendilerine cazip gelecek bu krediyi verirken ince eleyip sık dokumazsa ve kredi kartlarında olduğu gibi önce deveyi ver sonra hamutuyla geri al politikası uygulanırsa, akşam ana haber bültenleri çok daha fazla sosyal infial haberlerini görebiliriz.Halbuki bu iş böyle uygulanmaz. Milli Ekonomi Modelinin Tez sahibi BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş'ın konut ile ilgili çözümü hem devleti , hem iktisadi sistemi hem de vatandaşı koruyan ve gözeten biri sistemdir. Devlet atıl duran kaynakları devreye koyar ve yeni makro ekonomik kaynak paketi ortaya koyar. Bunun sonucu genişleyen ve kendisine karşılık bulan para politikası karşılığı devlet emisyonu genişletir. Darphaneden basılan para vatandaşa sıfır faizli kredi olarak geri döner. Bu da konut fiyatlarını suni arttırmaz. Ayrıca BTP ekonomik anlayışında canlanan ekonomik hayatın neticesinde ticari hayatın enstrümanları canlanır ve değer kazanır. Yatırım üretime dayalı olur. Rant ekonomisi etkisini kaybeder yerine "üret ki kalkınasın" anlayışı yerleşir.Ayrıca BTP'nin programında yer aldığı gibi kredi ihtiyacı olan vatandaşa ulaşacak ve onun başını sokacağı bir ev sahibi yapacaktır. Borcun geri ödenmesinde ekonomideki canlanmadan kaynaklanan iş garantisi ve  sıfır faiz gerçeğinden ötürü sorun yaşanmayacaktır.Hükümete tavsiyemiz artık BTP'nin projelerini  bozuk fotokopi makinesinde kopya edilmiş nüsha gibi kopya etmek yerine ,en kısa zamanda yapılacak erken seçimle işi asıl sahibine yani Prof. Dr. Haydar Baş'a teslim etmek ve yapılacak icraatı takdirle seyretmelerini tavsiye ve teklif ediyoruz.

Hakan RONA
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Yorumlarınızı paylaşın

--
 
Misafir Kalem (A) / diğer yazıları
'Bu dava siyasi değildir' demişti
Alaattin Köseler yeniden tutuklandı
Antalya Büyükşehir Belediyesi’ne yönelik iddialar emniyete uzandı
Antalya İl Emniyet Müdürü İlker Arslan hakkında gözaltı kararı
Yenidoğan Çetesi davasında ara karar
3 sanığa tahliye
Alaattin Köseler'in tahliye kararına yapılan itiraz kabul edildi
Köseler yeniden gözaltına alındı
Binlerce çalışan işini kaybediyor!
Hazır giyim sektörü komada
Kayyuma karşı kritik hamle
CHP 21 Eylül'de kurultay yapacak
Yüzde 50 faizle üretim yapılmaz!
Sanayici son kerteye geldi
Pazar paylı sürekli azalıyor
Dizel otomobiller yakında tarih olacak
Gazze'de onlarca şehit daha
Son 24 saatte 68 Filistinli katledildi
Okullar açılıyor
BTP liderinden dikkat çekici çağrı
İstanbul'da sağanak
Aylar sonra gelen yağış
Trump'ın tehdidine Maduro'dan cevap
"Venezuela saldırıya uğrarsa silahlı mücadele aşamasına geçer"
Arap ülkelerinden Netanyahu'nun 'göç' açıklamalarına tepki
Sürgün için abluka ve açlık kullanılıyor
Bakanlık ve kamu kurumlarında kritik atamalar
Resmi Gazete'de yayımlandı
Hizbullah destekçilerinden protesto
Lübnan'da hükümet, Hizbullah'ın silahsızlandırılması planını onayladı
'Bu dava siyasi değildir' demişti
Alaattin Köseler yeniden tutuklandı
Antalya Büyükşehir Belediyesi’ne yönelik iddialar emniyete uzandı
Antalya İl Emniyet Müdürü İlker Arslan hakkında gözaltı kararı
Yenidoğan Çetesi davasında ara karar
3 sanığa tahliye
Alaattin Köseler'in tahliye kararına yapılan itiraz kabul edildi
Köseler yeniden gözaltına alındı
Binlerce çalışan işini kaybediyor!
Hazır giyim sektörü komada
Kayyuma karşı kritik hamle
CHP 21 Eylül'de kurultay yapacak
Yüzde 50 faizle üretim yapılmaz!
Sanayici son kerteye geldi
Pazar paylı sürekli azalıyor
Dizel otomobiller yakında tarih olacak
Gazze'de onlarca şehit daha
Son 24 saatte 68 Filistinli katledildi
Okullar açılıyor
BTP liderinden dikkat çekici çağrı
İstanbul'da sağanak
Aylar sonra gelen yağış
Trump'ın tehdidine Maduro'dan cevap
"Venezuela saldırıya uğrarsa silahlı mücadele aşamasına geçer"
Arap ülkelerinden Netanyahu'nun 'göç' açıklamalarına tepki
Sürgün için abluka ve açlık kullanılıyor
Bakanlık ve kamu kurumlarında kritik atamalar
Resmi Gazete'de yayımlandı
Hizbullah destekçilerinden protesto
Lübnan'da hükümet, Hizbullah'ın silahsızlandırılması planını onayladı
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2025

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.