‘Bu süreçte çocuklarla konuşmak gerek’
Mersin Üniversitesi Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Fevziye Toros, koronavirüs (Kovid-19) sürecinde ailelerin çocuklarıyla konuşması gerektiğini belirterek, “Evin içerisindeki süreçte korona salgınının sürekli konu ve gündem olmaması için, çocuklarımızı birtakım aktivitelere yönelterek motivasyonlarını artırmamızda fayda var” dedi
08.04.2020 01:47:00
Mersin Üniversitesi Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Fevziye Toros, Kovid-19 salgınında psikolojik sağlığın nasıl dengede tutulması konusunda çocukları, ergenleri ve ebeveynleri uyardı. Fevziye Toros, 'Korona virüs çocuklara nasıl anlatılmalı?', 'Pandemide çocuk ve ergenlerde görülen belirtiler nelerdir?', 'Pandemi bize ne öğretti?', 'Korona günlerinde çocuklara ve gençlere tavsiyeler' konularında bilgilendirme yaptı.
Anne ile babaların koronavirüs ile ilgili paylaşımları bugüne kadar çocuklarıyla yaptığını kaydeden Toros, "Bu süreçte konuşmayan veya hiçbir şey olmamış gibi davranan ebeveynimiz varsa, böyle yapmamak lazım, çocuklarla konuşmak lazım. İlkokul öncesi dönemdeki çocuklara koronavirüsü anlatırken, kirlilik, pislik kavramını kullanabiliriz. Evde resimlerle temizlikle ilgili birtakım hatırlatmalar yapabiliriz. Oyun sırasında temizlikle ilgili bazı kavramları işleyip orada figürlerle pekiştirme yapabiliriz.
Ancak buradaki en önemli konu, onlar için elimizden geleni yaptığınızı, şu an sağlıklı ve güvende olduğunuzu, bu süreci daha rahat atlatabilmeniz için onların da size yardım edebileceğini, daha sağlıklı olmak için bu kapsamda yemelerine dikkat etmeleri, temizliklerine bir miktar daha özen göstermeleri gerektiğini paylaşabilirsiniz. Gelecekle ilgili hayaller kurmakla ilgili hiçbir sakınca yok. Güzel hayaller kurmakta da fayda var. Bu bir umuttur. Umudumuzu hiçbir zaman kaybetmediğimizi onlara yansıtmamız lazım. Evin içerisindeki süreçte korona salgınının sürekli konu ve gündem olmaması için, çocuklarımızı birtakım aktivitelere yönelterek motivasyonlarını artırmamızda fayda var" diye konuştu.
'Kendimize farklı gündem oluşturmalıyız'
İnternet ve televizyonda sürekli virüs ile ilgili haberleri göz önünde bulundurmamak gerektiğini vurgulayan Toros, "Bazen farklı şeyler de izlemek veya farklı gündem oluşturmak gerekiyor. Bu bizler için de iyi bir şey. Ancak çocuklarımızın ister istemez kaygılarının atması tabiki normal. Onun için huzursuzluklarda bir takım atışlar olabilir. Çocukların tekrar tekrar sorularını da çok sinirli ve yoğun tepki vermeden anlayışla dinlemek, tekrar tekrar güvende olduklarını hissettirmek ve bunun nasıl geçici bir süreç olduğunu onlara da aktarmak ve umutlarını korumaya yardımcı olmak lazım" ifadelerini kullandı.
'Empati kurmayı öğrendik'
Pandemi sürecinin insanlara birçok şeyi fark etmesini sağladığını belirten Toros, şöyle devam etti; "Keşke bu şekilde öğrenmemiş olsaydık ama birlikte oturmanın, sohbet etmenin, sarılmanın, paylaşımın, sahip olduğumuz birçok şeyin olduğunu hatırlattı. Dolayısıyla bizler, belki bu süreçte biraz da empati kurmayı öğrendik. Nasıl? Eğer biz çevremizi korursak kendimizi koruruz veya kendimizi korursak çevremizi koruyabiliriz. Yani karşımızdaki ve diğer kişilere karşı, hasta olmasınlar diye empati gücümüz de arttı.
Evde kalan ebeveynler açısından da baktığımızda, sosyal medyada paylaşılan videolardan görüyorum, gerçekten hayal güçleri arttı. Biz artık biraz teknolojiye maruz kalma açısından sıkıntılı bir kuşak olduk ama küçüklüğümüzde oynadığımız birtakım oyunları ve aktiviteleri hatırlayarak, çocuklarımızla evde kaldığımız süre içerisinde bu konuda paylaşım yapıp, bir nostalji yaşadık. Bu kendimize de iyi geldi. Bunları tekrar hatırlayıp hayal gücümüzü biraz artırdık diyebiliriz.
Çocuklarımız açısından bakacak olursak, stresle baş edebilme becerileri bu süreçte bir miktar gelişmiş oluyor. Eğer bizler onlara biraz fırsat verirsek, sürekli onlarla beraber olma, onları mutlu etme çabasına girmez, biraz onlara zaman ve fırsat tanırsak, onlar da stres anında neler yaparak rahatlayabildiklerini, neler yaparak sorunla baş etmenin daha mümkün olabileceğini keşfediyorlar. Bu süreç birçok şey açısından bir keşif dönemi oldu. Eğer çocuklarımız bu dönemde yeteneklerini artırır, keşiflerini artırıp, stresle baş edebilme açısından güçlenerek çıkarlarsa, ilerleyen yaşlarda yaşayacakları, karşılaşacakları travmalardan ya da stres anlarından çok daha kolay nasıl baş edebileceklerini, neler yapabileceklerini öğrenebilecekler. Bunda bizlerin model olması son derece önemli." İHA
Anne ile babaların koronavirüs ile ilgili paylaşımları bugüne kadar çocuklarıyla yaptığını kaydeden Toros, "Bu süreçte konuşmayan veya hiçbir şey olmamış gibi davranan ebeveynimiz varsa, böyle yapmamak lazım, çocuklarla konuşmak lazım. İlkokul öncesi dönemdeki çocuklara koronavirüsü anlatırken, kirlilik, pislik kavramını kullanabiliriz. Evde resimlerle temizlikle ilgili birtakım hatırlatmalar yapabiliriz. Oyun sırasında temizlikle ilgili bazı kavramları işleyip orada figürlerle pekiştirme yapabiliriz.
Ancak buradaki en önemli konu, onlar için elimizden geleni yaptığınızı, şu an sağlıklı ve güvende olduğunuzu, bu süreci daha rahat atlatabilmeniz için onların da size yardım edebileceğini, daha sağlıklı olmak için bu kapsamda yemelerine dikkat etmeleri, temizliklerine bir miktar daha özen göstermeleri gerektiğini paylaşabilirsiniz. Gelecekle ilgili hayaller kurmakla ilgili hiçbir sakınca yok. Güzel hayaller kurmakta da fayda var. Bu bir umuttur. Umudumuzu hiçbir zaman kaybetmediğimizi onlara yansıtmamız lazım. Evin içerisindeki süreçte korona salgınının sürekli konu ve gündem olmaması için, çocuklarımızı birtakım aktivitelere yönelterek motivasyonlarını artırmamızda fayda var" diye konuştu.
'Kendimize farklı gündem oluşturmalıyız'
İnternet ve televizyonda sürekli virüs ile ilgili haberleri göz önünde bulundurmamak gerektiğini vurgulayan Toros, "Bazen farklı şeyler de izlemek veya farklı gündem oluşturmak gerekiyor. Bu bizler için de iyi bir şey. Ancak çocuklarımızın ister istemez kaygılarının atması tabiki normal. Onun için huzursuzluklarda bir takım atışlar olabilir. Çocukların tekrar tekrar sorularını da çok sinirli ve yoğun tepki vermeden anlayışla dinlemek, tekrar tekrar güvende olduklarını hissettirmek ve bunun nasıl geçici bir süreç olduğunu onlara da aktarmak ve umutlarını korumaya yardımcı olmak lazım" ifadelerini kullandı.
'Empati kurmayı öğrendik'
Pandemi sürecinin insanlara birçok şeyi fark etmesini sağladığını belirten Toros, şöyle devam etti; "Keşke bu şekilde öğrenmemiş olsaydık ama birlikte oturmanın, sohbet etmenin, sarılmanın, paylaşımın, sahip olduğumuz birçok şeyin olduğunu hatırlattı. Dolayısıyla bizler, belki bu süreçte biraz da empati kurmayı öğrendik. Nasıl? Eğer biz çevremizi korursak kendimizi koruruz veya kendimizi korursak çevremizi koruyabiliriz. Yani karşımızdaki ve diğer kişilere karşı, hasta olmasınlar diye empati gücümüz de arttı.
Evde kalan ebeveynler açısından da baktığımızda, sosyal medyada paylaşılan videolardan görüyorum, gerçekten hayal güçleri arttı. Biz artık biraz teknolojiye maruz kalma açısından sıkıntılı bir kuşak olduk ama küçüklüğümüzde oynadığımız birtakım oyunları ve aktiviteleri hatırlayarak, çocuklarımızla evde kaldığımız süre içerisinde bu konuda paylaşım yapıp, bir nostalji yaşadık. Bu kendimize de iyi geldi. Bunları tekrar hatırlayıp hayal gücümüzü biraz artırdık diyebiliriz.
Çocuklarımız açısından bakacak olursak, stresle baş edebilme becerileri bu süreçte bir miktar gelişmiş oluyor. Eğer bizler onlara biraz fırsat verirsek, sürekli onlarla beraber olma, onları mutlu etme çabasına girmez, biraz onlara zaman ve fırsat tanırsak, onlar da stres anında neler yaparak rahatlayabildiklerini, neler yaparak sorunla baş etmenin daha mümkün olabileceğini keşfediyorlar. Bu süreç birçok şey açısından bir keşif dönemi oldu. Eğer çocuklarımız bu dönemde yeteneklerini artırır, keşiflerini artırıp, stresle baş edebilme açısından güçlenerek çıkarlarsa, ilerleyen yaşlarda yaşayacakları, karşılaşacakları travmalardan ya da stres anlarından çok daha kolay nasıl baş edebileceklerini, neler yapabileceklerini öğrenebilecekler. Bunda bizlerin model olması son derece önemli." İHA