Dün bu topraklarda din, denince akla sadece İslam gelirdi. Bugün din, denilince İslam'ın yanına başka öğeler de ekleniyor.
Diğer taraftan din, nedir sorusuna dün sokaktaki vatandaş; Kelime-i Şahadet'tir, itaattir, ibadettir, güzel ahlaktır, imanın şartlarına inanmaktır, hesaba, hesap gününe inanmaktır gibi İslam'ın temel öğelerini sıralayarak cevaplardı.
Bugün ise maalesef çok farklı tarifler, tabirler yapılıyor. Sınırlı akıl ile sınırsız olan sorgulanmaya, kalıba sokulmaya çalışılıyor.
Tabii bu noktaya bir anda gelmedik. Toplumu yöneten ve yönlendiren kişi ve anlayışlar el ele vererek, imanıyla tarihe damga vuran milletimizi bu noktaya getirdiler.
Hata İslam'da değil insanda
Bu ilahi bir hakikattir. Yüce Allah Maide suresinde 'dini (İslam'ı kemale erdirdiğini (tamamladığını)' buyurmuş ve "Biz, Kur'an'ı sana her şeyin apaçık bir beyanı olarak indirdik." (Nahl, 89) ayeti ile bilimin de, ilmin de kaynağı Kuran İslam'ı olduğunu beyan etmiştir.
Bir nutfe, kokuşmuş sudan yaratılan insan, insanlara bakarak sözde İslam'ı tabir etmeye daha doğrusu İslam'a, Allah'a düşmanlık etmeye, hasım olmaya kalkıyor. (Yasin 77)
Kendince bilim ile dini ayırt ediyor, din başka, bilim başka sapkınlığının sözcülüğünü yapıyor.
Hem bu inkârcı anlayış sahipleri hem de dini tekelinde gören zihniyetlerin çatışması insanımızı dinden uzaklaştırıyor, uzaklaştırdı da.
Din nedir?
Biz, bu anlayışları saplandıkları çukurda bırakarak hakikati anlama gayretine girelim. Geçen notlarımı karıştırırken Prof. Dr. Haydar Baş'ın, 'Din nedir' sorusuna verdiği cevap ile karşılaştım.
İşte Merhum Hocamın ifadeleri;
"Günümüzde dini anlamada temel yanlışlar yapılıyor. Mesela bazıları aklı öne çıkarıyor. Bazıları ideolojik mantıkla işi ele alıyor. Bazıları ise felsefe ile…
Hâlbuki din, Allah'a gidiş yoludur. Din, Allah'a teslimiyettir.
Bunu derken, "aklın rolü yoktur" manası çıkmasın. Akıl vardır. Burada hedefi belirleyici, hükmü koyucu dinin kendisidir.
Aklın vazifesi konulan hükümleri, tayin edilen hedefleri çözmesidir. Hikmetini kavramasıdır. Yoksa hükmü koyan akıl olduktan sonra o zaman, dini koyan da akıl olmuş olur.
Yani hükmün kaynağı akla ait olursa ki, bugün bu manada çok ciddi bir oyun oynanıyor, "Akılla, nas çatışırsa aklı tercih ederiz" deniliyor.
Ya bunu diyenler, dediğinin ne demek olduğunu anlamıyor ve yahut da çok ciddi bir yanlış içerisinde olduğunu kavrayamıyor.
"Akılla, nas çatışırsa" ne demektir? Yani aklın dediği ile Allah'ın dediği karşı karşıya gelirse... Bu mümkün değil.
Mümkün olduğunu kabul etsek de sen, kimi kabul ediyorsun? Aklının, dediğini kabul ediyorsun.
Yani ne demek istiyorsun; "Bu konuda Allah bilemedi. Benim aklım bildi. Allah bunu demesi gerekirdi" demek istiyorsun.
Dolayısıyla Allah (c.c) bir meselede bilemezse ikinci meselede de bilemez. Yani bir meselede yanılan Allah, (haşa) senin o kafandaki Allah bütün meselelerde yanıldı demektir.
Bakın Kur'an ne diyor buna; "Onlar, Allah'ın bazı ayetlerini kabul bazı ayetlerini reddederler. Onlar, kafirlerin taa kendisidir." (Nisa 151)
Eğer bu görüşte ısrar edersen, Allah'ın dediğine itiraz ediyorsun, kabul etmiyorsun, manası çıkar. O zaman bir meselede Allah'ı haklı görmeyen birçok meselede görmez."
İslam Türklerin milli dinidir
"Türk milleti bu coğrafyada baş iken inancı bir, kıblesi bir, kitabı bir topluluk vardı. Bu topluluk gene aynı.
Ama gelmiş batılılar bunu kendi değer ölçülerine göre bölüp dağıtmışlar. Şimdi onların bu ölçülerine göre ülkelerinde siyaset yapan güdümlü insanlar var.
Kendi milletinin değerlerine ters düşmüş, onların verdiği değer ölçülerine göre hayat yargılarını oluşturmuşlar. Nerede? Ortadoğu'nun tamamında. Başka nerede? Türkiye'de…
Esasen İslam, Türk milletinin milli dinidir. O'nu, O'ndan kopardığınız zaman Türklüğü diye bir şeyi kalmaz.
Bu milleti bir arada tutan en büyük harç İslam'dır ve milletimizi Türk yapan unsurdur.
O mayayı Muhammediyi atan Ehl–i Beyt'tir. Biz, onların nefesiyle konuşuyoruz. Onların sözüdür bizim sözümüz, bize ait olan bir şey yok, yanlış anlamayın.
Şimdi adamlar sözüm ona, İslam adına yola çıktılar en büyük savaşı buraya ilan ettiler.
Bizi birbirine bağlayan unsurlarımız çok güçlüdür. Bu manevi unsurlar maddeye kültür olarak yansıdı. Buna Türk–İslam kültürü diyoruz.
Kimliğimiz bu kültürdür. Şimdi bu kimlik duvar gibi batılın karşısında bir virgül taviz vermedi.
Ne yapacaksın? Bu şahsiyeti yok edeceksin. Ilımlı dedikleri o menem şeyin adı bu. O kimliği yok etmek. Onu yok etmek için seninle savaşıyor. Kültürünle, medeniyetinle, siyasetinle savaşıyor.
Önce dinini hallediyor ki, bunları ardından tek tek alabilsin. Ve nitekim de böyle oluyor.
Büyük Ortadoğu Projesi ve İslam dünyasında oynanan oyunun adı Müslümanların, birbirine girerek tamamen mefluç hale gelmesi ve bu ülke üzerinde hesabı olanların da bu memleketi onlara meydan etmesi gayreti ve çalışmasıdır."
Evet, AKP'den önce bu topraklarda din denilince İslam akla gelirdi. Şimdi çok farklı şeyler akla geliyor. Görmek yetmez, anlamak lazım.
- AKP 14 yıl önce verip tutmadığı sözleri ileri bir tarihe güncelledi / 12.09.2025
- Kolombiya’nın, İspanya’nın yaptığını AKP yapamadı / 11.09.2025
- Yaşanılanlar tesadüf değil / 10.09.2025
- Bebek katili: ‘Suriye ve Rojava kırmızıçizgimdir’ / 08.09.2025
- Yolsuzluğun, rüşvetin, kul hakkını partisi olur mu? / 07.09.2025
- Vahşet adasındaki kilisede ayin var / 06.09.2025
- Semud konvoyu ve Türkiye / 05.09.2025
- Kılıç kınından kime karşı çıkacak? / 04.09.2025
- Peygamber Efendimizin doğum günü / 03.09.2025