Bu ülkede fakir 'fakirliği' ile kalıyor
RECEP BAHAR / ANALİZ
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2021 yılına ilişkin Gelir ve Yaşam Koşulları Araştırması sonuçlarına göre, Türkiye'de en yüksek gelire sahip yüzde 20'lik grubun toplam milli gelirden aldığı pay, geçen yıl bir önceki yıla göre 0.8 puan azalarak yüzde 46.7'ye gerilerken, en düşük gelire sahip yüzde 20'lik grubun aldığı pay 0.2 puan artarak yüzde 6.1'e yükseldi. Ancak son 10 yıllık tablo ele alındığında en yoksul kesimin payında kayda değer bir gelişme yaşanmadı. En yüksek gelirli kesimin payı son 10 yılda en düşük orana yüzde 45.9 ile 2014'te, en yüksek paya ise yüzde 47.5 ile 2020'de erişti. En düşük gelire sahip yüzde 20'lik kesim ise en yüksek paya yüzde 6.3 ile 2017'de, en düşük paya ise yüzde 5.9 ile 2011 ve 2020'de sahip oldu. Dolayısıyla 2021'deki yüzde 6.1'lik oran 2012 ile aynı seviyede.
20 yılda nereden nereye
En yüksek gelire sahip yüzde 20'lik kesimin aldığı pay, AK Parti'nin iktidarda ilk icraat yılı olan 2003 sonunda 48.3; en düşük gelire sahip yüzde 20'lik kesimin payı ise yüzde 6 idi. 2003 yılında en yüksek gelire sahip yüzde 20'lik dilimde yer alan hane halkları, en düşük gelirdeki yüzde 20'lik dilimde yer alan hane halklarının yaklaşık 8.1 katı gelire sahipti. Bu oran 2021'de 7.7 kata geriledi. Veriler AK Parti iktidarının gelir adaletsizliğini gidermede başarılı olmadığını ortaya koyuyor.
Başkanlık sistemi de işe yaramadı
Türkiye, 2018 yılında Cumhurbaşkanlığı yönetim sistemine geçmişti. O yıl Türkiye'de en düşük gelire sahip yüzde 20'lik grubun milli gelirden aldığı pay yüzde 6.1 idi. Bu pay 2019'da yüzde 6.2'ye çıktıktan sonra salgın yılı olan 2020'de yüzde 5.9'a geriledi. Geçen yıl ise artan sosyal yardımların katkısıyla yüzde 6.1'e çıktı. Söz konusu oranın ekonomik krizin yaşandığı 2022'de ise tekrar yüzde 6'nin altına gerilemesi bekleniyor.
Gini katsayısı milim azaldı!
Gelir dağılımı eşitsizliği ölçütlerinden olan ve sıfıra yaklaştıkça gelir dağılımında eşitliği, 1'e yaklaştıkça gelir dağılımında bozulmayı ifade eden Gini katsayısı, 2021'de bir önceki yıla göre 0.009 puan azalışla 0.401 olarak tahmin edildi.
TÜİK verileri ne diyor?
• Türkiye'de yıllık ortalama hane halkı kullanılabilir geliri, geçen yıl 2020'ye göre yüzde 10.6 artarak 76 bin 733 liraya ulaştı.
• Yıllık ortalama esas iş gelirleri sırasıyla yükseköğretim mezunlarında 68 bin 229 lira, lise ve dengi okul mezunlarında 47 bin 326 lira, lise altı eğitimlilerde 35 bin 344 lira, bir okul bitirmeyenlerde 25 bin 911 lira ve okur-yazar olmayan fertlerde 19 bin 835 lira olarak hesaplandı.
• En düşük yoksulluk oranı yükseköğretim mezunlarında. Yoksulluk oranına göre okur-yazar olmayan fertlerin yüzde 24.1'i, bir okul bitirmeyenlerin yüzde 24.4'ü, lise altı eğitimlilerin yüzde 13.8'i, lise ve dengi okul mezunlarının ise yüzde 7.5'i yoksul olarak kayıtlara geçti. Yükseköğretim mezunları ise yüzde 2.5 ile en düşük yoksulluk oranına sahip grup oldu.
Sürekli yoksulluk arttı
• 2021 yılı anket sonuçlarına göre sürekli yoksulluk oranı bir önceki yıla göre 0.1 puan artarak yüzde 13.8 oldu.
• Oturulan konuta sahip olanların oranı 0.3 puan azalarak 2021'de yüzde 57.5 olarak hesaplanırken, kirada oturanların oranı yüzde 26.8, lojmanda oturanların oranı yüzde 1.2, kendi konutunda oturmayıp kira ödemeyenlerin oranı ise yüzde 14.6 olarak gerçekleşti.
Konutların durumu kötü
• Kurumsal olmayan nüfusun yüzde 34.3'ü konutunda izolasyondan dolayı ısınma sorunu, yüzde 33.9'u sızdıran çatı, nemli duvarlar, çürümüş pencere çerçeveleri gibi problemleri yaşarken, yüzde 23.4'ü trafik veya endüstrinin neden olduğu hava kirliliği, çevre kirliliği veya diğer çevresel sorunlarla karşılaştı.
Vatandaş borç içinde
• 2020 yılına göre 2021'de konut alımı ve konut masrafları dışında borç veya taksit ödemesi olanların oranı 5.4 puan artarak yüzde 63.7 oldu. Nüfusun yüzde 6.6'sına bu ödemeler yük getirmezken yüzde 23'üne çok yük getirdi.
• Hanelerin yüzde 60.8'i evden uzakta bir haftalık tatil masraflarını, yüzde 38.3'ü iki günde bir et, tavuk ya da balık içeren yemek masrafını, yüzde 33.4'ü beklenmedik harcamaları, yüzde 20.5'i evin ısınma ihtiyacını, yüzde 62.9'u eskimiş mobilyaların yenilenmesini ekonomik olarak karşılayamadığını beyan etti.