Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, Türkiye'nin tarım başarısıyla övünmesi gerektiğini belirterek, "Bu şartlar altında dahi, tarımda Avrupa'nın lideriyiz. Hepimiz tarımdaki başarımızdan övünmeliyiz. Eksiklerimiz var mı, var" dese de ve TÜİK verileri her ne kadar pembe tablolar sergilese de; görünen köy artık kılavuz istememektedir.
Tarımdaki başarı ve gidişatı görebilme adına her dönemde olduğu gibi bugün de,"bugday-mazot paritesi"ne bakmak yeterli olacaktır.
Türkiye'de 1975 yılında 1 kg buğday ile 1.07 litre mazot alınabilirken, 2000'lerde bu değer 0.32 litre, 2008 yılında 0.17 litre ve 2020 yılında ise 0.16 litre'ye düşmüş bulunmaktadır.
1 litre mazot eşittir 6.7 kilo buğday
Çiftçimiz bugün 1 litre motorin alması için, 6,7 kilo buğdayı satması gerekiyor. 1 litre motorin almak için tam 7,83 kilo arpayı satması gerekiyor. Yine 1 litre motorin almak için 6.6 kilo mısırı satması gerekiyor. AKP hükümeti iktidara geldiği günlerde mazotun litre fiyatının 1.5 TL olduğunu da belirtelim!
Başta mazot olmak üzere yüksek girdi maliyetleriyle tarlalarımız bugün ekilemez duruma gelmiştir. Tarımda kendi kendine yeten bir ülke olmaktan gurur duyduğumuz ülkemizde maalesef mercimekten nohuda, pirinçten buğdaya, bitkisel yağdan tohuma kadar her türlü ürünü ithal eder duruma gelmiştir.
Ülkemiz özellikle akaryakıta uyguladığı ÖTV ve KDV oranları ile dünyada ön plana çıkan ülkelerden biri olmuştur. Tarım sektörü yılda 3.5 milyon ton civarında mazot kullanmaktadır. Mazottan yüzde 36.57 ÖTV ve yüzde 15.07 KDV yani dolaylı vergi alınmaktadır. Mazotun satış fiyatının yüzde 60'ı vergiden oluşuyor. Mazottan alınan yüksek vergiler ile verilen mazot desteği kıyaslanamayacak ölçüde düşük kalıyor. Hatta Türkiye'de tarıma verilen toplam desteğin (DGD, gübre ve mazot desteği), yalnızca mazottan alınan vergi ile hemen hemen geri alınmaktadır.
Mazot verilerini baz aldığımızda, yüzde altmışlık vergiyi kaldırmadıkça bu ülkede çiftçi para kazanamaz, olduğu yerde debelenir durur. Bugün olduğu şekliyle de debelendikçe de batar.
Gelelim hiç kimsenin gelmek istemediği çözüm ve çareye. Sağır sultan da biliyor ki, bu ülke petrol denizi üzerinde yüzmektedir ve biz bu öz malımızı çıkarıp işletememekteyiz... Şu an yüzlerce ecnebi firma başta Güneydoğu'muz olmak üzere ülkemizde petrol çıkartmakta. Şu acı bir gerçek ki, ülkemizde şu an su kuyusundan fazla petrol kuyusu var.
Şimdi soralım; bu ülkede başta petrol olmak üzere her türlü madenin olduğunu, bu madenleri devlet-millet ortaklığı ile çıkarıp milleti bu madenlere yüzde 49 ortak yapacağını barım barım bağıran kimdi?
Bu gerçekleri yıllardan beri söyleyen ve bu milletin zengin olması, müreffeh ve medeni olmasını isteyen tek kişi elbette Prof. Dr. Haydar Baş hocamızdı.
Kurduğu Bağımsız Türkiye Partisi'ni iktidar ettiğimiz gün yüzlerimizin güleceği gün olacaktır. Prof. Dr. Haydar Baş hocamızın mirasına sahip çıkmak tek kurtuluş yoludur.
Genç Genel Başkan Hüseyin Baş, ülkemizin kurtuluş ümididir...
- Kisa hadisi ve Ehl-i Aba / 25.11.2023
- Huzur hakkı ve çoklu maaş / 17.11.2023
- Zilzal Suresi / 26.10.2023
- Bu ülke insanı intihar edemez / 24.10.2023
- Taif ya da zulüm ve merhamet / 06.10.2023
- Boykot / 04.10.2023
- Hz. Fatıma anamızın nuru / 27.09.2023
- Âlemler nura gark oldu Muhammed doğduğu gece / 26.09.2023
- Ebu Leheb (Ateşin Babası) / 04.09.2023