Her türlü iktidara karşı, iktidarın her çeşidine karşı hakkı ve hakikati haykırmaya mecburuz ama asla iktidarların yanlışlarını sineye çekmeye mecbur değiliz.
Adalet kantarının ayarları ile oynayanlar her kim iseler, hatta en yakınlarımız, can-ciğer dostlarımız dahi olsalar onların bu vahim, bu tehlikeli oyunlarını ifşa ve ilan etmeye mecburuz ama asla onların bu düzenbazlıklarını sineye çekmeye mecbur değiliz.
Özbeöz kardeşlerimizin, anne ve babalarımızın aleyhine de olsa dosdoğru şahitlik yapmakla, her hal ve şartta doğruyu söylemekle mükellefiz ama kendilerini şöyle ya da böyle takdim eden, bir takım dini söylemleri kullanan yöneticilerin sergiledikleri yanlışları, sarf ettikleri yalanları sineye çekmeye asla mecbur değiliz.
Yönetimini üstlendikleri milletin hayat şartları ile kendi hayat şartları arasında korkunç uçurumlar oluşturanları, millet fertlerinin bir ay boyunca ter dökerek elde ettikleri parayı bir öğünde, bir kahvaltıda harcayan yöneticileri ifşa ve ilan etmeye mecburuz ama aradaki bu uçurumu asla sineye çekmeye mecbur değiliz.
Söylemleri ile eylemleri arasında topluma kötü örnek olacak derecede tutarsızlıklar olan, dillerinin dedikleri ile ellerinin yapıp-ettikleri arasında bir bağ, bir benzerlik bulunmayan yöneticilerin bu vaziyetlerini asla sineye çekmeye mecbur değiliz, tam aksine herkesten önce bizim uyarma mecburiyetimiz vardır.
Farkındayız ya da değiliz, umurumuzda ya da değil ama hayli zamandan beridir ki, genel ahlak kurallarına oldukça uzak gördüğümüz çevreler tarafından ahlaki kurallara uymaya davet ediliyoruz sürekli.
Bu durum, bu ülkedeki Müslümanlık iddiasındaki herkesi ve her kesimi mutlaka rahatsız etmeli ve uykularını kaçırmalıdır.
Yaklaşık yirmi yıldan beri ülkeyi tek başına yöneten mevcut siyasi iktidar, ihtiyaç duyduğu her zaman ve zeminde İslami söylemleri kullandığı için, yaptığı her yanlış, attığı her yanlış adım, attığı her yanlış imza doğal olarak yüce İslam'a fatura ediliyor ve her ortamda alay konusu oluyor.
Sebep olunan bunca zarar yetmezmiş gibi bir de yandaş medyanın her yanlışı gözü kapalı savunması, hatta olayları tersyüz ederek yansıtması da işin üzerine
tuz-biber ekiyor.
Babamız dahi olsa hiç kimsenin yalanını-yanlışını savunmaya ve sineye çekmeye mecbur değiliz, hiç kimsenin de Müslümanları bu hallere düşürmeye hakkı yoktur.
- Soykırımı sonlandıramadı Ramazan / 18.03.2024
- Nice ayıplara şahit oldu Ramazan / 17.03.2024
- Tüm insanlığa açık bir beyandır Ramazan / 16.03.2024
- Dert çok hemdert yok ise işte Ramazan / 15.03.2024
- Her anımıza dolsa Ramazan / 14.03.2024
- Hak’tan bize fermandır Ramazan / 13.03.2024
- Bütün düğümleri çözer Ramazan / 12.03.2024
- Müjdelerle kapımızı çalsa Ramazan / 11.03.2024
- İz bırakanlar ve is bırakanlar / 10.03.2024