AKP hükümetinin ilkesiz, hukuksuz ve basiretsiz "açılım süreci" sadece fiyasko ile neticelenmedi. PKK terör örgütünü meşrulaştırdı. Halkı, örgütün kucağına itti, beklentilerini artırdı. Bölünme arzularını kamçıladı.Ülkemiz ve bölgemiz üzerinde çok parçalı BOP planları olan ve bu eksende 15 yıldan beri coğrafyamıza "Vahşi Batı" müdahalesinde bulunan işgal güçlerinin ekmeğine yağ sürdü.Gönüller dağıldı, ruhlar bölündü, medeniyet mayamız bozuldu. Türk milleti imamesi kopmuş ve taneleri dağılmış tespihe döndü.Türkiye ağır bir bölünme demi yaşıyor.Kalkışmalar baş gösteriyor.Sivil-asker topyekun Türk milleti, Prof. Dr. Haydar Baş'ın yaptığı ikazları duymazlıktan gelmenin, ortaya koyduğu çözümlere bigane kalmanın faturasını ağır biçimde ödemek ile karşı karşıyadır.Bir günde 50'yi aşkın vatan evladı kim vurduya gitti? Ayıkmak, kendimize gelmek ve Prof. Dr. Baş'ın uyarılarına kulak vermek için sadece bu bir anlık fatura bile yeterlidir.AKP hükümeti, ülkeyi, dönüşü zor belki de imkansız olan bir yola saplamış vaziyettedir.Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Baş, 20-30 yılda beri bir büyük fotoğrafı devlet ve milletimizin önüne koyuyor. Vakıa şu ki, ülke ve bölgemizdeki bu büyük fotoğraf, AB, ABD ve İsrail'in Büyük Ortadoğu Projesi ve Büyük İsrail oluşumudur.AKP hükümeti ve Türk milleti, büyük fotoğrafı görmek durumundadır.Kimse kendini ve milleti kandırmamalıdır.Zira artık görünen köy kılavuz istememektedir.Açılım süreci dahil bugüne kadar Türkiye'de yaşanan günü birlik gelişmeler, tartışmalar ve icraatlar, adeta söz konusu büyük fotoğrafın oluşmasını sağlayan ressamların fırça darbeleridir. Küresel güçler, Kürt, Türk Laz, Çerkes, Arap, Acem hepimize, topyekun Türk milletine altın vuruş yapma fırsatı kollamaktadır. İslam coğrafyasında uyguladığı gibi; bizi de birbirimize kırdırmanın altyapısını oluşturmaktadır. Ülkemizde de etnik ve mezhepsel çatışmaların ve Büyük İsrail oluşumunun önünü açmanın taşları döşenmektedir.Seçim sandığını gören hükümet, güya milli birlik ve kardeşlik laflarını diline pelesenk etmeye başlamış, açılım sürecini birlikte yürüttükleri ekibi hedef tahtasına oturtmuşlardır. R. T. Erdoğan, bugüne kadar AB ve ABD'nin peşine kuyruk yaptığı yeni Türkiye'yi, 10 Kasım münasebetiyle güya "Gazi Mustafa Kemal'in kastettiği 23 Nisan 1920 Türkiyesi" olarak revize etmeye çalışmaktadır.Ancak köprünün altından çok sular akmıştır. AKP hükümeti ve kadroları, her türlü haklarını kullanmışlar, toplumsal güvenlerini yitirmişlerdir? Kocakarıya makyaj da yapsanız, kocakarı yine koca karıdır.M. Kemal Atatürk'ün 1920 Türkiye'si, 36 etnik parçası Hacı Bektaş Veli'nin Ehl-i Beyt nefesi ve imanıyla İslamlaşmış, Türk Milleti olmuş Türkiye'dir? Vefatının 76. sene-i devriyesinde rahmetle andığımız Atatürk, Hacı Bektaş mirası bu iman birliğimizi "Türk milleti" adıyla medeniyet kimliğine dönüştürüp "Misk-i Milli sınırlarımız içinde Müslüman olan herkes Türk milletidir, Türk devleti ve vatanının sahibidir; azınlıklar ise ancak gayr-ı müslim olanlardır" diye Lozan anlaşmasına nakşettirmiştir. Bugün, onun 1920'de tesis ettiği milli birliğimiz, AKP hükümetinin AB ham hayalleri ve etnik temelli açılım politikalarıyla bölünüp parçalanma noktasına sürüklenmiştir. Yolun soluna gelinmiştir. Sekerat-ı mevt halinde AKP'nin imanı da maalesef geçerli olmadığı gibi, küresel güçlerin büyük BOP fotoğrafına renk katmaktan başka bir işe yaramayacaktır.Bu kavşakta sivil-asker, iktidar-muhalefet, Türk-Kürt, Alevi-Sünni topyekun Türk milletinin somut, reel, ilmi ve projeli tek çözüm adresi vardır; o da Bağımsız Türkiye Partisi'dir, Prof. Dr. Haydar Baş'tır. Gerisi ölümü görüp sıtmaya razı olmaktır.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Misafir Kalem (K) / diğer yazıları
- Kongrelerden milli devlete bir iman mücadelesi / 25.07.2019
- İnsan bu kadar da ucuz değil! / 23.07.2019
- Amerika da Haydar Hoca'ya mahkûm / 22.07.2019
- İşsizliğin çok daha ağır faturaları var / 20.07.2019
- Sosyal patlamalara gebe kronik işsizlik / 17.07.2019
- Türkiye “hard currency”ye muhtaç değil / 13.07.2019
- İşçinin emeği ve sendikaların vebali / 11.07.2019
- Para, faiz ve MB Başkanı / 10.07.2019
- Çin’de-Maçin’de değil, kurtuluş içimizde / 08.07.2019
- Türkiye yeni çağa ayak uydurmalı / 07.07.2019
- İnsan bu kadar da ucuz değil! / 23.07.2019
- Amerika da Haydar Hoca'ya mahkûm / 22.07.2019
- İşsizliğin çok daha ağır faturaları var / 20.07.2019
- Sosyal patlamalara gebe kronik işsizlik / 17.07.2019
- Türkiye “hard currency”ye muhtaç değil / 13.07.2019
- İşçinin emeği ve sendikaların vebali / 11.07.2019
- Para, faiz ve MB Başkanı / 10.07.2019
- Çin’de-Maçin’de değil, kurtuluş içimizde / 08.07.2019
- Türkiye yeni çağa ayak uydurmalı / 07.07.2019