Büyük İsrail için Atatürk’ü şehit ettiler!

Hikâye çok eski ve uzun…

Dünya üzerinde yaşayan Türklere karşı dinmeyen bir düşmanlık ve yaşadıkları toprakları elde etmek için girişilen türlü entrika ve komplolar.

Osmanlı döneminde yönetimi neredeyse tümüyle ele geçirmiş olan Yahudiler, bir gün gelecek içine sızdıkları bu devleti tuz-buz edeceklerdi.

O gün gelmiş ve Osmanlı yerle bir edilmişti.

Saray'da Türklerin yerine, devletin kuyusunu kazan Yahudiler baş tacı edilmişti.

İşin özetinin özeti şudur!

Atatürk olmasaydı, Türkiye diye bir devlet yeryüzünde olamayacaktı.

Atatürk yaşasaydı, İsrail diye bir devlet kurulamayacaktı.

Atatürk'ün izinden gidilseydi, 15 Temmuz darbesi yaşanmayacaktı.

Demem o ki, önce İsrail devletinin kurulması ve ardından Büyük İsrail devleti fikrinin cesaret bulması, Atatürk'ün olmadığı bir dönemde vuku bulmuştu.

O bakımdan Yahudi masonların hedefindeki isim Atatürk'tü.

İsrail devletinin kurulabilmesi için Atatürk ortadan kaldırılmalıydı.

Atatürk'ün hayatta sevmediği iki zümre vardı. Birisi dönmeler diğeri ise masonlardı.

Atatürk bir gün eski Adliye Vekili Mahmut Esat Bozkurt'u çağırdı. Kendisine masonların faaliyetlerine dair bir kitap verdi.

Kitapta, mason localarının kapatılmasını gerektirecek ilgili ve çarpıcı detaylar vardı.

Nitekim kapatma kararı alınır ve bu işlem bir gecede tamamlanmış olur.

Kendisine karar değişikliği için gelen masonlara Atatürk'ün yanıtı şu olur:

"Haydi defolun gidin buradan, cehennem olun gidin Yahudi uşakları!

Benim milletim bana kahramanlık sıfatı verdi, ben sizin gibi bir çift Yahudi'ye uşak mı olacağım? Bu gece bütün locaları kapatmadığınız takdirde, Divan-ı Harbi Örfi'ye hepinizi verir astırırım. Haydi defolun karşımdan" diyerek onları kovdu.

İşte ne olduysa bundan sonra oldu.

1948 yılında bir makale yayınlayan 33. derecede farmason Bulgar Yahudisi Avram Benaroysan şöyle der:

"Mustafa Kemal Atatürk bu kararı aldığında beynimden sarsılmış gibi oldum.

O sarı lider, ortadan suret-i katiyetle kaldırılacaktır.

Mefkuremize imha edici darbe vuranların akıbeti, feci şartlar altında ölümdür."

Atatürk için Yahudiler, ölüm fermanı çıkarmışlardır.

Aralarında Türkiye'nin ikinci mason lideri Mustafa Hakkı Nalçacı'nın da olduğu masonlar heyeti Moskova'da toplanır ve Atatürk'ün öldürülmesi kararını alır."

Toplantı anılarını aktaran mason Avram Benaroysan: "İlk anlarda Kemal Atatürk'ü silahla ortadan kaldırmayı düşündük. Ancak hekimlerimiz Atatürk'ün ani ölümünün şüpheleri üzerimize çekeceğini söylediler. Biz de öldürme işleminin esrarengiz olması kararına uyduk. Mason biraderler cemiyetimiz hiçbir şey olmamış gibi Atatürk'ün etrafında dönecek ve her yaptığını alkışlayacaktı.

Atatürk'e yakınlık kurmadan organize edilen öldürme işini başaramazdık.

O bizim Türkiye üzerindeki felsefemizi ortadan kaldırmıştı. Şimdi sıra onun ortadan kaldırılmasına gelmişti. 1937 ortalarında Atatürk'e ilk darbeyi, mason hekim arkadaşımız sinir organlarını zaafa düşürmek suretiyle indirdi."

Mustafa Kemal Atatürk'ün, İsrail hizmetkarı masonlar ve yerli işbirlikçileri tarafından zehirlenerek şehit edilmesinin altındaki gerçek çok açıktı.

Atatürk, İsrail devletinin kurulmasına şiddetle karşı çıkmıştı.

O büyük deha, Türk milleti ve İslam coğrafyasında akacak kanı görür gibiydi. O nedenle bu fesat devletin kurulmaması için elinden geleni yapmıştır.

1938 sonrası Türkiye kabul etsek de, etmesek de Türk'ler tarafından idare edilmemiştir.

Atatürk'ün, Türk ordusuna okutulması için 40 bin adet bastırılıp dağıtılan, ancak daha sonra toplatılan kitabın mahiyeti hakkında yazacağım.