Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt paşanın, Harp Akademileri'nin açılışında yaptığı konuşma, noktasından virgülüne kadar sağlam ve tarihi bir konuşmaydı. Bu tarihi açıklama, 4 yıldır askeri ve siyasi olarak Türkiye'nin yaşadığı yönetme ve yönetilme zafiyetine neşter vuracak nitelikteydi. Türkiye son onyıllarda Genelkurmay Başkanı düzeyinde bu denli sağlam ve sorunları teşhis edip, çözümü ortaya koyan bir açıklamaya şahit olmamıştı. Bu tarihi konuşmanın detaylarına inmeden şunu hatırlatmalıyım ki, Türk milleti sakın sakın bir kısım medyanın Büyükanıt paşanın açıklamalarını veriş tarzından etkilenmesin ve herkes www.tsk.mil.tr adresine girip, konuşmanın tam metnini üşenmeden okusun. Çünkü o bir kısım medya, Büyükanıt paşanın konuşmasında öne çıkarılacak en son husus olan "irticayı" öne çıkarıp, "Türkiye'de irtica tehdidi var" başlıklarını attılar. Büyükanıt paşa irtica konusunda oldukça net ve yoruma ihtiyacı olmayan cümleler sarfetti. Büyükanıt'ın irtica tanımı ve değerlendirmesindeki hedefi sağımızda solumuzda aramayı bırakıp, Vatikan ve Washington güdümlü "ılımlı" ve diyalogçu çevrelere gözümüzü çevirelim. Nitekim aynı çevrenin Şemdinli, Yüzüncü Yıl Üniversitesi, Danıştay saldırısı ve Atabeyler operasyonu gibi tertiplerden hareketle TSK'yı nasıl hedef tahtasına oturttuğunu herkes ve hepsinden önemlisi yeni komuta kademesi oldukça iyi biliyor.Büyükanıt paşa tarihi konuşmasında başta AB ve Batı olmak üzere, bölücülere, işbirlikçilerine, sempatizanlarına, bağımsızlık düşmanlarına ve onların en üst düzeydeki temsilcilerine tek tek hadlerini bildirdi. Bu konuşmadan her çevre gereken dersi çıkarmalı.Ateş çemberindeyiz, güçlü olmalıyızBüyükanıt'ın konuşmasına, "bugün yapacağım konuşmayı son yıllarda sıkça gündeme getirilen sivil-asker ilişkileri başta olmak üzere, güncel bazı konulardaki düşüncelerimi de sizlerle paylaşmak için bir fırsat olarak kullanmak istiyorum" şeklinde başlaması, konuşmanın önemini bir kez daha ortaya koyuyor. Türkiye'nin bulunduğu hassas coğrafyaya vurgu yapan Büyükanıt, "Türkiye gibi etrafı çok sayıda istikrarsızlıkla dolu bir coğrafyada yaşayan bir ülkenin güvenliğini sağlamak ve ulusal menfaatlerine yönelik tehditleri caydırmak için her bakımdan güçlü olması" gerektiğinin altını çizdi. Büyükanıt paşa, Türkiye'nin çimentoları ve yapı taşları olan tarih şuuru, dil ve kültürün önemine üzerine basa basa vurgu yaptı ve şunları söyledi:"Bu vatan topraklarında hür ve bağımsız olarak yaşayacaksak, bu üç temel değere sımsıkı sarılmalıyız. Kültürümüze, tarihimize ve dilimize sahip çıkmalıyız. Çünkü, yaşadığımız günlerde her üç değerimize saldırılar ve aşındırmalar vardır."Büyükanıt'ın bu değerlerimize yapılan saldırıları hatırlatması, özellikle AB uğruna çıkarılan yasalarla Türkçe konusunda yaşanan tahribat ve Milli Eğitim'deki yapılanmanın da kültür ve gençliğimiz noktasında Türkiye'yi sürüklediği tehlikeler açısından oldukça mühim.Terörün kökü kazınacakPaşanın terör konusunda yaptığı açıklamalar, geçtiğimiz günlerde de yapılan "mücadele" ve "imha" kararlılığının teyidiydi. Ancak terörü destekleyen güçler ve Batı'nın ikiyüzlülüğüne dair yapılan vurgular, AB peşinde koşan medya ve hükümet açısından dikkatle dinlenilmesi gereken nitelikteydi. Son günlerde yapılan "ateşkes" çağrılarının büyük çaplı bir kurgu olduğunu belirten Büyükanıt paşa, "Türk Silahlı Kuvvetleri silahlı tek terörist kalmayıncaya kadar terörle mücadelesini sürdüreceğini ilan etmiştir" diyerek bu konuda noktayı koymuştur. Batı'nın PKK'yı terörist ilan etmesine karşın, kendi topraklarında beslemesi, desteklemesindeki tenakusu ortaya koyan paşa şu anlamlı soruyu sordu: "Peki nerede sizin terörle mücadele için aldığınız kararlar? Nerede alınan bu kararlar gereği terörle mücadele için iş birliği?"TSK'yı yıpratma faaliyetleriBüyükanıt'ın tarihe geçecek bir cümlesi de şöyleydi: "Anayasal hak talep etmek için evvela o anayasayı tanımak ve kabul etmek gerekmektedir. Anayasayı değiştirmek için eline silah almış veya silah alanları desteklemiş olanlar, değiştirmeye çalıştıkları anayasadaki hakları talep edemezler."Avrupa cephesinden TSK'ya yönelik gelen eleştiri ve yıpratma faaliyetleri üzerinde uzun uzun duran Büyükanıt paşa, TESEV raporundan da uzun uzun alıntılar yaparak, buradaki iddiaları tek tek çürüttü. Türkiye'de kendisini "AB'ci" gösteren bazı çevrelerin TSK'yı yıpratmak için ne denli çalıştığının altını çizen paşa şunları söyledi: "Türk Silahlı Kuvvetlerinin halktan en çok saygı gören gücünden, halkın bu söylemlerden etkilenmesinden neden rahatsızlık duymaktadırlar? Türk Silahlı Kuvvetlerinin demokrasi dışı hangi söylemi vardır? Yoksa, Türk Silahlı Kuvvetlerinin söylemleri bu yorumları yapanların gizli ajandalarının hedeflerini mi zorluyor? Bunları iyi bilmeliyiz."Paşa taşı tam anlamıyla gediğine oturtuyor.Kurumsal işbirliği ve hükümetin sessizliğiPaşanın dikkat çektiği bir diğer önemli konu başlığı da, "kurumsal işbirliğine en fazla ihtiyaç duyulan" bir dönemde, hazırlanan ve TSK'yı hedef alan bir rapordaki 22 bölümden 9'unun Polis Akademisi tarafından hazırlanması. Bu husu, TSK'yı fazlasıyla incitmiş görünüyor.Devlet-millet, sivil-asker birlikteliğine en çok ihtiyaç duyduğumuz böyle bir zaman diliminde, İçişleri Bakanlığı'na bağlı bir kurumun, TSK'yı hedef alan bir organizasyonun içinde olması oldukça düşündürücü. Bu organizasyondan fena halde, Atlantik ötesindeki "ılımlı-diyalogçuların" kokusu geliyor. Büyükanıt paşanın da aynı kokuyu aldığına şüphemiz yok.Büyükanıt paşa AKP milletvekili Mehmet Dülger'in TESEV toplantısında yaptığı konuşmayı da isim vermeden eleştirdi. Bu tip, TSK'yı hedef alan saldırılarda hükümetin sessiz kalmasına anlam veremeyen askeri kanat, TSK'nın kendini savunma ve koruma hakkının yanında, temel misyonun Türkiye Cumhuriyeti devletinin korunup, kollanması olduğunun altını özellikle çiziyor. Sütunlarımız yetmediği için bu kadarını alabildiğimiz bu tarihi konuşmanın, bir kısım medyada yayınlanmış ve sadece "irtica" nakaratları çalan kısımlarına sakın ama sakın aldanmayın!Büyükanıt paşa, Türk milletinden icazet almaya cesaret edemeyenlerin, icazeti Atlantik ötesinde arayanların ve AB uğruna ülkenin bölünüp parçalanmasına göz yumanların uykularını kaçıracak nitelikte bir konuşma yaptı. Bu konuşmanın tam metnini lütfen okuyun!
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Alperen Polat / diğer yazıları
- Sadaka sosyalizmi / 17.04.2013
- Namusumuza dokunan yanar / 14.04.2013
- MHP'nin misyonu / 26.03.2013
- Tarihe şahitlik ettim / 04.03.2013
- Teröre teslim olduk / 15.01.2013
- Atatürk’e sahip çıkana sahip çıkmak / 12.01.2013
- Talabani miadını doldurdu, sıradaki gelsin! / 21.12.2012
- Arınç misyonu / 20.12.2012
- 1962’den 2012’ye ‘satılık müttefik’ Türkiye! / 19.12.2012
- ‘NATO toprağı Türkiye’den dünya savaşının fitilini ateşlemek / 18.12.2012
- Namusumuza dokunan yanar / 14.04.2013
- MHP'nin misyonu / 26.03.2013
- Tarihe şahitlik ettim / 04.03.2013
- Teröre teslim olduk / 15.01.2013
- Atatürk’e sahip çıkana sahip çıkmak / 12.01.2013
- Talabani miadını doldurdu, sıradaki gelsin! / 21.12.2012
- Arınç misyonu / 20.12.2012
- 1962’den 2012’ye ‘satılık müttefik’ Türkiye! / 19.12.2012
- ‘NATO toprağı Türkiye’den dünya savaşının fitilini ateşlemek / 18.12.2012