logo
29 MART 2024

ÇAĞI AŞAN ÖNGÖRÜLER

 
Prof. Dr. Haydar Baş bir ummandı... Geride bıraktığı eserler bu ummanı her yönüyle ortaya koyuyor. O muhteşem bir eylem insanı, mükemmel bir fikir üstadıydı. Ekonomiden tarihe, İslami bilimlerden toplum bilimlerine kaleme aldığı 52 eser bu cevheri ortaya koyuyor.
16.04.2020 00:10:00
ÇAĞI AŞAN ÖNGÖRÜLER
ÇAĞI AŞAN ÖNGÖRÜLER
YENİ MESAJ / DETAY HABER 
 
Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, 14 Nisan sabah saatlerinde bu fani dünyadan baki âleme göç etti. 74 yıllık bereket, eylem, fikir dolu ömrüne risaleler hariç 52 eser sığdıran Prof. Dr. Haydar Baş, 1947 yılında Trabzon'da doğdu. İlk, orta ve lise tahsilini Trabzon'da yapan BTP Lideri, 1970 yılında Kayseri Erciyes Üniversitesi'ne bağlı Yüksek İslam Enstitüsü'nden mezun oldu. Lisansüstü eğitimini ve doktorasını "Veda Hutbesinde İnsan Hakları" konulu tezi ile Bakü Devlet Üniversitesi'nde tamamladı ve bu üniversitede öğretim görevlisi olarak çalışmaya başladı.
Doktora sonrası akademik çalışmalara devam eden Prof. Dr. Baş, "İslam ve Hz. Mevlana", "Tasavvuf tarihi", "Din Sosyolojisi" ve "Din Psikolojisi" konusundaki tezleriyle profesörlük unvanını da yine Bakü Devlet Üniversitesi'nden aldı. 13 yıl boyunca Bakü Devlet Üniversitesi'nin Doğu Dilleri ve Edebiyat Araştırmaları Fakültesi'nde öğretim üyeliği yaptı. Başsan, Baş Isısan, Başçelik gibi birçok sanayi kuruluşunu kurdu. 2001 yılında Bağımsız Türkiye Partisi'ni kurulmasına önayak oldu ve Ağustos 2002'den bu yana partinin genel başkanlığını yürütmekteydi. 
 
Türkiye'nin en üretken kalemi
 
Prof. Dr. Haydar Baş, yarım asırdır kalemini milleti ve devleti için kullanıyor. Prof. Dr. Baş'ın Türkiye'de ve dünyada büyük yankı oluşturan eserleri, fikirleri ve projelerinden bazıları şunlar:
Milli Ekonomi Modeli (MEM): Prof. Dr. Haydar Baş, 2005 yılında ekonominin ve paranın tarifini değiştiren Milli Ekonomi Modeli tezini kaleme aldı. Bu eseriyle 'milli para' ve 'milli paralarla ticaret' gibi yepyeni kavramları ekonomi literatürüne kazandırdı. Kapitalizm ve sosyalizm dışında yepyeni bir ekonomik sistem vazetti.
Bugüne kadar ortaya atılan ekonomik sistemler, insan ihtiyaçlarını karşılamak yerine sınırsız insan ihtiraslarını doyurmak üzerine kurgulanmıştı. Hâlbuki ekonomik sistemler; sınırsız olan insan ihtiraslarını doyurmak için değil, sınırlı olan insan ihtiyaçlarını karşılamak için kuramlarını oluşturmalıydı. Ekonomik sistemde 'ihtiras ve ihtiyaç' ayrımı ilk kez Prof. Dr. Haydar Baş'ın Milli Ekonomi Modeli'nde yapıldı.
 
Ekonominin tarifi değişti
 
Prof. Dr. Baş, ekonominin tarifini tümüyle değiştirdi. Mevcut ekonomik sistemlerde ekonomi,  "sınırsız insan ihtiyaçlarını sınırlı kaynaklarla karşılama bilimi" olarak tarif edilirken, MEM'de ekonomi; "sınırlı insan ihtiyaçlarının sınırsız kaynaklarla karşılama bilimi" olarak tarif edilmektedir. Bu tanım değişikliği dünyada binlerce yıldır devam eden paylaşım savaşlarının sonunu getirecek insanlık tarihinin en önemli gelişmelerinden biri olarak kayıtlara geçti.
Ekonomi tanımının değişmesi kadar önemli Prof. Dr. Haydar Baş'ın yaptığı bir diğer devrim ise, 'paranın tanımı'nı değiştirmesidir. Prof. Dr. Haydar Baş'ın Milli Ekonomi Modeli'nde para, 'emek ve üretim'in karşılığıdır. Bu sistemde; paranın kendisi alınıp satılmaz, mal ve hizmetin alınıp satılmasında mübadele aracı olarak kullanılır. Yani para ile para kazanılmaz. Para sadece emek ve üretim ile kazanılır. 
 
Dolara karşı en güçlü hamle
 
Prof. Dr. Haydar Baş, dış ticarette ABD Doları'nın kullanılması ile dünyanın sömürüldüğünü dış ticarette milli paraların kullanılması ile bu sömürüden kurtulmanın mümkün olduğunu ortaya koyan ilk kişidir. 2008 yılında Rus lider Putin'nın ekonomi danışmanlarına milli paralar ile dış ticareti tavsiye edip kabul ettirdikten sonra başta Rusya ve Çin, akabinde diğer BRICS ülkeleri olmak üzere dünyada 'milli paralar ile dış ticaret' akımı başladı
Haydar Baş'ın ekonomi tezi Milli Ekonomi Modeli kitap olarak 2005 yılında basıldı ve aynı yıl uluslararası 1. Milli Ekonomi Modeli Kongresi düzenlendi. Bu kongre ile yeni ekonomik sistem tüm dünyaya deklare edildi. Kongreye katılan onlarca ülkeden 100'ü aşkın bilim insanı Milli Ekonomi Modeli'nin yepyeni bir ekonomik sistem olduğunu, kapitalizmin çözemediği ve kapitalist sistemlerde kangren haline gelen sorunların bu sistemde çözüldüğünü, modelin dünyanın çıkış yolu olduğunu tebliğleriyle ortaya koydu. Azerbaycan, Almanya ve Türkiye'de toplam 10 uluslararası kongre gerçekleştirildi. 
 
 
Yabancı iktisatçılardan çarpıcı tespitler
 
Bu kongrelere katılmış dünya çapında iktisatçıların milli ekonomi modeli ile ilgili tebliğlerinde çarpıcı birkaç noktayı aktaracak olursak:
Rusya Parlamentosu Duma İhtisas Konseyi Başkanı ve Liberal Demokrat Parti (LDP) Ekonomi Komisyonu Başkanı Prof. Dr. Vladimir Lisiçkin Aleksandroviç: "Milli Ekonomi Modeli bugün dünyanın her yerinde kullanılmaktadır. MEM, hususen gelişmekte olan ülkelerde, bu cümleden toplam nüfusu 3 milyarı aşan BRICS (Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin ve Güney Afrika) ülkelerinde kullanılmaktadır." 
Rusya Bilimler Akademisi Üyesi Prof. Dr. Valeriy Lebedev: "Ben dünyanın bir numaralı iktisat matematikçisiyim. Bu konuyu bizden iyi bilen yoktur. Milli Ekonomi Modeli'ni kongrelerde çok dinledim. Bu tezde esrarengiz kodlar var. Her okuyuşta yeni bir kod ile karşılaşıyorum. Modelde, meseleleri çözen, problemleri halleden pek çok kod saklıdır. Üstelik sadece bugüne değil, geleceğe de ışık tutan kodlar var. Rusya'nın buna ihtiyacı var. Ben, modelin bu yönüne hayranım."
Avusturya Viyana Üniversitesi'nden Prof. Dr. Herman Knoflacher: "Milli Ekonomi Modeli orijinal bir sistemdir. İnsanı koruyan bir denge istiyorsanız, o zaman bu sistemi iyice incelemeniz ve hesaba katmanız gerekiyor."
Almanya Bonn Üniversitesi Prof. Dr. Ernst Zürek: "Milli Ekonomi Modeli, tarımı stratejik anlam olarak değerlendirmekte ve yerli tarımın devlet tarafından desteklenmesi gerektiğini ifade etmektedir ki, bu son derece haklı, yerinde bir uygulamadır. Küreselleştirmenin bu tuzaklarından uzaklaştıracak, insanlığı adalete kavuşturacak, sosyal refahı toptan artıracak Milli Ekonomi Modeli'ni tebrik ediyorum."
Rusya Bilimler Akademisi Üyesi Prof. Dr. Viktor Volkonski: "Rusya'da ilimle din her zaman çatıştı. Hiç barışmadı. Haydar Baş dinle ilimi barıştırdı. Baş'ın tezinin uygulanması ile topluma huzur gelir." 
 
MEM, parti programında
 
Profesör Haydar Baş'ın Milli Ekonomi Modeli, 2007 yılında Bağımsız Türkiye Partisi'nin programına alındı. Böylece Bağımsız Türkiye Partisi'nin iktidar olması halinde Milli Ekonomi Modeli'ni uygulayacağı kamuoyuna duyuruldu. Prof. Dr. Baş, bu süreçte Türk siyasi, hatta dünya siyaset sahnesinde yer almayan sosyal devlet projelerini kamuoyuna sundu. İşte bunlardan bazıları:
• Vatandaşlık maaşı
• Ev hanımı maaşı
• Doğum ikramiyesi
• Çocuk yardımı
• Asgari ücretin güncel rakamlarla 10.000 TL olması
• Çiftçiye ürün alım garantisi verilmesi
• Çiftçiye mazotun vergisiz verilmesi
• Proje sahibi her insana faizsiz kredi verilmesi. 
 
 
Meşalesi her daim yanacak
 
Prof. Dr. Haydar Baş, ömrü boyunca her biri kaynak eser niteliğinde on binlerce sayfa toplam 52 adet eser kaleme aldı. Aynı zamanda o bir insan işçisidir. Kendi ifadesiyle "Her meslek sahibi para kazanır, öğretmen insan kazanır. Benim asıl mesleğim öğretmenliktir" diyerek binlerce insan yetiştirmiştir.
Onun yetiştirdiği İnsanlar kendilerini; fundamentalist değil dindar, şovenist değil Türk milliyetçisi, mandacı değil tam bağımsızlık yanlısı olarak tanımlar. Ayrıca devletçi, cumhuriyetçi ve Atatürkçü bir çizgide hayata bakarlar. Prof. Dr. Haydar Baş bu dünyadan göçtü ancak fikirleri, eserleri ve yetiştirdiği insanlar milletimizi, İslam âlemini ve insanlığı aydınlatmaya devam edecektir.
 
 
Ehl-i Beyt açılımı Sünni ve Şii dünyayı birleştirdi
 
Prof. Dr. Haydar Baş, Türk kültür tarihini en büyük katkısı toplamda 14 cilt tutan Ehl-i Beyt Külliyatı oldu. Külliyatın ilk iki cildi Peygamber Efendimizin hayatını anlatıyor. Eserin adı "Rahmeten Li'l Âlemin Hz. Muhammed." Prof. Dr. Baş, 12 Ehl-i Beyt imamının hayatını her biri yaklaşık biner sayfalık eserlerle 12 cilt halinde kaleme almıştır. Dünya tarihinde Ehl-i Beyt imamlarının hayatını her biri ayrı kitap olacak şekilde kaleme alan tek insandır.
Bu eserlerde İslam'da tek hak yolun Ehl-i Beyt olduğunu, Ehl-i Beyt'e tabi olmanın her müslümana farz olduğunu, bu yolun başında Peygamber Efendimiz, İmam Ali, İmam Hasan, İmam Hüseyin ve Hz Fatıma'nın olduğunu ve daha sonra diğer İmamlar olduğunu, Ehl-i Beyt'e tabi olanların kurtulacağını vurgulamaktadır. 
İmamı Azam Ebu Hanife, İmam-ı Şafi, Ahmet Bin Hanbel gibi mezhep imamlarının tamamının Ehl-i Beyt yolunun yolcusu olduğunu, Sünnilik kavramının sonradan ortaya atıldığını,
Alevi, Sünni, Caferi, Şii gibi kavramlar ile dini mezheplere ayırmanın yanlış olduğunu, hak olan tek yolun Ehl-i Beyt olduğunu anlattı.
Prof. Dr. Haydar Baş, bazı kesimlerden çok ciddi tepkiler alsa da o doğruları anlatmaya devam etti. Bir konuşmasında "Biz ayetleri anlatıyoruz, hadisleri anlatıyoruz. 12000 sayfalık Ehl-i Beyt Külliyatında kendime ait hiç bir görüşe yer vermedim, özellikle Sünni dünyada yıllardan bu tarafa gizlenen ancak Sünni kaynaklarda var olan gerçeklere yer verdim. Bu kaynaklara baktığımız zaman Ehl-i Beyt ile ilgili onlarca ayet, yüzlerce hadis olduğunu görüyoruz. Bu ayet ve hadislerde Allah'ın bize sımsıkı sarılmamızı istediği yol Ehl-i Beyt yoludur. Bana karşı çıkanlar Sünnilikle ilgili bir tane ayet, bir tane hadis gösteremez. Aslında Sünni dünyasının kabul ettiği dört Mezhep imamları da ömürlerini Ehl-i Beyt yolunda harcamışlar. Bugün bu hakikatlerin ortaya çıkmasıyla Allah inşallah Sünni kardeşlerimizin gönlünü Alevi, Caferi kardeşlerimize; Alevi, Caferi kardeşlerimizin gönlünü de Sünni kardeşlerimiz açacak; bir bilek bir yürek olacağız" demiştir.
 
 
Hoş Geldin Atatürk
 
Prof. Dr. Haydar Baş, "Hoş Geldin Atatürk" eseriyle dindar Atatürk'ü anlatarak iz bıraktı. Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve ailesine hakaretler, iftiralar yapıldığı, bütün bunları yapanların sözüm ona Müslüman kimlik ile ortaya çıkıp Atatürk'e dinsiz dediği dönemde, İslami yaşantısından ve Müslüman kimliğinden zerre kadar taviz vermeyen Prof. Dr. Haydar Baş, Dindar Atatürk'ü millete anlatmak için "Hoş Geldin Atatürk" isimli eserini kaleme aldı.
Atatürk'ün soyunun hem anne hem baba tarafından Peygamber Efendimize dayandığına ilişkin delilere yer verdi. "Hoş Geldin Atatürk" eserini okuduğunuzda ya da Sayın Baş'ın dilinden Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü dinlediğinizde; ona bırakın dinsiz demeyi birçok insandan çok daha samimi gerçek bir Müslüman olduğunu görürsünüz. Sayın Baş bir konuşmasında; "Anıtkabir'e ziyarete gittiğinizde abdestli gidin, çünkü o sıradan bir insan değildir" şeklinde tavsiyede bulunmuştur.
 
 
Sağ-sol kavramlarına yeni boyutlar
 
Prof. Dr Haydar Baş'ın en çok mücadele ettiği konulardan biri de içi boşaltılmış veya farklı anlamlar yüklenmiş kavramlar ve bu kavramlar üzerinden oluşan önyargılardı. O, anlamı değiştirilmiş kavramlara gerçek anlamını vererek taşları yerli yerine oturtmaya çalıştı. Ülkemiz açısından bu yanlışlardan biri de sağın dindarlık, solun ise dinsizlik ile anılmasıydı.
Siyasal anlamda kullanılan sağ ve sol kavramlarının İslam'daki sağ ve sol kavramları ile ilgisi olmadığını, bunun ekonomiye bakış ile ilgili olduğunu, bu manada ikisinin de İslam'la alakalı olmadığını vurguladı. Bir konuşmasında Prof. Dr. Baş, Deniz Gezmiş ve arkadaşlarının Amerikan 6. Filo'yu denize dökmek için yaptığı eylemde, o dönemin sağcılarının onları durdurmak için önüne geçmeye çalıştığını ve 6 Filo'ya dönerek cemaatle namaz kıldıklarını aktardıktan sonra "Amerika'ya karşı çıkan Deniz Gezmiş ve arkadaşları dinsiz! Onlara karşı çıkıp 6 Filo'yu kıble yapıp namaz kılan sağcılar dindar! Ben bunu reddediyorum, kabul etmiyorum" demişti. Dahası "Deniz Gezmiş, Filistin'e gidip İsrail ile savaşmıştı. Hüseyin İnan idama gideceği zaman kendisine 'Korkmuyor musun' diye sorulduğunda 'Biz korkuyu Kerbela'da bıraktık' demiştir. Hangi savcıda böylesine güçlü bir iman var" diyerek bu konudaki ezberleri bozmuştu.
 
Patlamanın ardından yangın çıktı
Villanın bodrumunda ceset bulundu
AKP'li başkan 2 bin lira için halkı sıraya dizdi
Paralar seçimden sonra yatacak!
İsrail bu kez Suriye'ye saldırdı
38 kişi hayatını kaybetti
Seçil Erzan davasında önemli gelişme
Belgedeki imza sahte çıktı
Seçim zoruyla çevreci oldu
'Gündemimizde yok'
Atatürk’ün hazırlattığı hutbeler
Namazın hikmeti
2 suç örgütü lideri daha İstanbul'da yakalandı
Kırmızı bültenle aranıyorlardı
Müzakereler katliama zaman kazandırmak için
Takas önerisini Netanyahu reddetti
3 büyük takım taraftarı iftarda buluştu
'Futbol sahada, dostluk her yerde'
Oy sayımı iftar saatine denk geliyor
YSK 'iftar' konusunda karar verdi
'İBB adayını çek' teklifine yanıt verdi
AKP'ye 3 şartını açıkladı
AKP'den bir seçim klasiği
Seçime 3 gün kala gaz bulundu!
İSO'dan tarihi uyarı
'Eğitimli gençlerimizi avlamak için...'
'AJet ile anlaşmamız yok'
THY'den çok garip Ajet kararı!
Patlamanın ardından yangın çıktı
Villanın bodrumunda ceset bulundu
AKP'li başkan 2 bin lira için halkı sıraya dizdi
Paralar seçimden sonra yatacak!
İsrail bu kez Suriye'ye saldırdı
38 kişi hayatını kaybetti
Seçil Erzan davasında önemli gelişme
Belgedeki imza sahte çıktı
Seçim zoruyla çevreci oldu
'Gündemimizde yok'
Atatürk’ün hazırlattığı hutbeler
Namazın hikmeti
2 suç örgütü lideri daha İstanbul'da yakalandı
Kırmızı bültenle aranıyorlardı
Müzakereler katliama zaman kazandırmak için
Takas önerisini Netanyahu reddetti
3 büyük takım taraftarı iftarda buluştu
'Futbol sahada, dostluk her yerde'
Oy sayımı iftar saatine denk geliyor
YSK 'iftar' konusunda karar verdi
'İBB adayını çek' teklifine yanıt verdi
AKP'ye 3 şartını açıkladı
AKP'den bir seçim klasiği
Seçime 3 gün kala gaz bulundu!
İSO'dan tarihi uyarı
'Eğitimli gençlerimizi avlamak için...'
'AJet ile anlaşmamız yok'
THY'den çok garip Ajet kararı!

Küçükçekmece'de faciadan dönüldü

Küçükçekmece'de halı fabrikasında yangın çıktı
29.03.2024 10:32:00
İhlas Haber Ajansı
Küçükçekmece'de faciadan dönüldü
Küçükçekmece'de faciadan dönüldü
Küçükçekmece'de halı fabrikasında yangın çıktı. Fabrikadan alevler yükselirken, yangına müdahale etmeye çalışan bir işçinin yaralandığı öğrenildi. Büyük çapta hasar gören fabrika dron ile görüntülendi.

Küçükçekmece, Mehmet Akif Mahallesi Bahariye Caddesi'nde üzerinde bulunan 2 katlı halı fabrikasının 2. katında bulunan depo bölümünde saat 06.00 sıralarında bilinmeyen bir nedenle yangın çıktı. Yangın kısa sürede büyürken, olay yerine çok sayıda itfaiye ekibi sevk edildi.

Fabrikadan işçiler hemen tahliye edildi. Fabrika alev alev yanarken bölgeye gelen itfaiye ekipleri yangını söndürmek için çalışma başlattı. Yaklaşık 2.5 saatlik çalışmanın ardından yangın söndürüldü. Fabrikada işçilerden birinin yangına müdahale ederken yaralandığı öğrenildi. Yaralı işçi hastaneye kaldırılırken, itfaiye ekipleri içeride kimsenin olup olmadığına yönelik arama çalışması yaptı. Öte yandan büyük çapta hasar gören fabrika havadan görüntülendi.

Yangınla ilgili konuşan gece bekçisi, 'Fabrikanın yukarı bölümü yandı. Fabrikada mahsur kalan yok. Fabrikanın itfaiye ekibinden bir arkadaş müdahale ederken dumandan etkilenmiş, şuan hastanede. Gece çalışanlar aşağı taraftaydı, yangın yukarıda çıktı. Malzeme ambarı denilen bir yer var orada çıktı' dedi.

Geçmişte katlettiklerinin katliamlarına destek oluyorlar

 
 
İkinci Dünya Savaşı'nda yüzbinlerce Yahudiyi katleden Almanya, hızlı adımlarla 'siyonist ülke olma' yolunda ilerliyor. Gazze'de soykırım yapan İsrail'i açıkça desteklemekten geri kalmayan Berlin yönetimi, geçmişte soykırıma uğrattıkları Yahudilere bir bakıma "Bizden intikam almayın ancak kimi soykırıma tabi tutarsanız tutun, sizi destekleyeceğiz" mesajı vermiş oluyor. 
28.03.2024 17:58:00 / Güncelleme: 28.03.2024 18:06:02
AHMET TURAN YİĞİT
 Geçmişte katlettiklerinin katliamlarına destek oluyorlar
 Geçmişte katlettiklerinin katliamlarına destek oluyorlar


İkinci Dünya Savaşı'nda yüzbinlerce Yahudiyi katleden Almanya, hızlı adımlarla 'siyonist ülke olma' yolunda ilerliyor. Gazze'de soykırım yapan İsrail'i açıkça desteklemekten geri kalmayan Berlin yönetimi, geçmişte soykırıma uğrattıkları Yahudilere bir bakıma "Bizden intikam almayın ancak kimi soykırıma tabi tutarsanız tutun, sizi destekleyeceğiz" mesajı vermiş oluyor.


Siyonizm karşıtı örgüte baskı

Nitekim Almanya'da, siyonizm karşıtı "Orta Doğu'da Adil Barış İçin Yahudilerin Sesi - Jüdische Stimme für gerechten Frieden in Nahost" adlı Yahudi derneğin banka hesabı, üyelerin tam listesini ve adreslerini talep eden bankalar tarafından bloke edildi. Dernek, daha önce Berlin'de düzenlediği gösteride, İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik saldırılarını protesto etmişti. Öte yandan Almanya'da vatandaşlığa geçişlerde yapılan testin, gelecekte İsrail, Holokost ve Yahudilikle ilgili soruları da içereceği bildirildi.

Bakanın söyledikleri yenilir yutulur gibi değil

Almanya İçişleri Bakanı Nancy Faeser, yenilenmiş soru listesini önemli bir adım olarak gördüğünü belirterek, "Değerlerimizi paylaşmayan hiç kimse Alman pasaportu alamaz. Burada çok net bir kırmızı çizgi çizdik" ifadesini kullandı. Faeser, antisemitizm, ırkçılık ve diğer insanları aşağılama biçimlerinin Alman vatandaşlığına geçişte engel teşkil ettiğini belirtti. Almanya'nın Holokost'tan dolayı İsrail'i ve Yahudileri koruma konusunda özel sorumluluğu bulunduğunu dile getiren Faeser, "Bu sorumluluk bugünkü kimliğimizin bir parçasıdır" değerlendirmesinde bulundu. 

Utanmadan bir de paylaşım yapıyorlar

 
İnsanlıktan zerre kadar nasibini almamış çeteciler olarak da bilinen Yahudi askerler, Gazze'de yaptıklarıyla ahlaksızlıkta da zirveyi kimseye bırakmıyor.
28.03.2024 17:50:00 / Güncelleme: 28.03.2024 17:54:49
HASAN PARLAK
 Utanmadan bir de paylaşım yapıyorlar
 Utanmadan bir de paylaşım yapıyorlar

İnsanlıktan zerre kadar nasibini almamış çeteciler güruhu olarak da bilinen Yahudi askerler, Gazze'de yaptıklarıyla ahlaksızlıkta da zirveyi kimseye bırakmıyor. Nitekim Gazze'de soykırım yapan Yahudi askerleri, işgal ettikleri bölgede her türlü rezalete imza atıyor. Hatta rezaletlerini sosyal medyada paylaşmaktan da geri durmuyor. Reuters ajansında yer alan görüntüler de Yahudi askerlerinin ne kadar 'insanlık sınıfı'nın dışında olduğunu ortaya koyuyor. Nitekim İsrail askerleri, Filistinlilerin evlerinde bulunan iç çamaşırlarıyla oynadıklarını gösteren fotoğraf ve videoları yayınlamaktan geri durmadı. Videolardan birinde Gazze'deki bir odada bir koltukta oturan İsrailli bir asker sırıtıyor, bir elinde silah, diğer elinde beyaz saten iç çamaşırını kanepede yatan bir yoldaşın açık ağzının üzerine sallıyor. Böylece Yahudi askerlerin insan olmadığını, başka tür bir mahluk olduğunu tüm dünyaya haykırıyorlar. 

Özgür Özel hakkında 'zibidi' benzetmesi nedeniyle suç duyurusu

Kahramankazan 15 Temmuz Gaziler ve Şehit Aileleri Derneği, CHP Genel Başkanı Özgür Özel hakkında "Kot üstüne perdelik kumaştan kefen çeken zibidiler' sözleri nedeniyle suç duyurusunda bulundu.
28.03.2024 16:32:00
İhlas Haber Ajansı
Özgür Özel hakkında 'zibidi' benzetmesi nedeniyle suç duyurusu
Özgür Özel hakkında 'zibidi' benzetmesi nedeniyle suç duyurusu
Kahramankazan 15 Temmuz Gaziler ve Şehit Aileleri Derneği, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel'in bir mitingde 'Tayyip Bey çağırınca oraya dizilen kot üstüne perdelik kumaştan kefen çeken zibidiler değil, dedesi Çanakkale'de kefensiz yatanlar kurtarır bu memleketi" ifadelerini kullanması üzerine hakkında suç duyurusunda bulundu.

Konuya ilişkin açıklamada bulunan Kahramankazan 15 Temmuz Gaziler ve Şehit Aileleri Derneği Başkanı Cafer Akın, 'CHP Genel Başkanı Özgür Özel haddini aşan açıklamalarda bulunmuştur. Bunun üzerine Kahramankazan 15 Temmuz Şehit Aileleri ve Gaziler Derneği olarak suç duyurusunda bulunacağız. CHP Genel Başkanı hadsiz Özgür Özel, 15 Temmuz darbe girişimine karşı koyan vatandaşlarımıza utanmadan, sıkılmadan 'zibidi' dedi. 'Tayyip Bey'in çağrısına oraya dizilen kot üstüne perdelik kumaştan kefen çeken zibidiler değil, dedesi Çanakkale'de kefensiz yatanlar kurtarır bu memleketi' ifadesini kullandı. CHP, Mustafa Kemal Atatürk'ün kemiklerini sızlatmaya devam ediyor. Özgür Özel'i kınıyoruz. 15 Temmuz şehit ve gazilerine zibidi diyemezsin, haddini bil' diye konuştu.

'Fetullahçı teröristlere inanç grubu güzellemesi yapan CHP Genel Başkanı Özgür Özel'i kınıyoruz'

Özel'den özür beklediklerini söyleyen Akın, 'Aziz Türk milleti evlatları, söz konusu vatan olduğunda canlarından geçerek darbecileri ve darbeciliğe alkış tutanları durdurmuşlardır. 15 Temmuz'da devletinin çağrısıyla milletle kol kola şehadete yürüyerek tanklara siper olan aziz şehitlerimizin aileleriyle birlikte şehitlere 'zibidi' deme hadsizliğini gösteren Fetullahçı teröristlere inanç grubu güzellemesi yapan CHP Genel Başkanı Özgür Özel'i kınıyoruz. Her halükarda ülkeyi sizin kurtarmayacağınız kesin. Tankların arasından sıvışıp giderken, televizyon karşısında kahvenizi yudumlayarak izlediğiniz 15 Temmuz'da meydanlarda can veren, kan veren o 'zibidi' dediğiniz korkusuz kahramanlardan öğrenecek çok şeyiniz var. Asıl zibidi kim biliyor musunuz' O gece darbe oluyor diye alkış tutanlar, o gece kadeh kaldıranlar, o gece tankların arasından sıvışanlar, o geceden sonra darbecileri savunanlar, kahpe teröristlerle iş birliği içerisinde olanlar; millet siz siyasi malzeme yapın diye kurtarmadı bu vatanı. Ne Çanakkale'de kefensiz yatan atalarımız ne de 15 Temmuz'da karşı koyarken şehit olan yiğitlerimiz. Kahraman gazilerimiz, bu ülke için zerre faydası olmayanlar, ülke yönetimine talip olmaktan utanmıyorlar. CHP Genel Başkanı Özgür Özel'den şehit ailelerimiz ve gazilerimizden acilen özür dilemesini bekliyor ve şiddetle kınıyoruz' dedi.

'Atatürk'ün kurduğu bir partide gazilere ve şehitlere bu söylem kabul edilemez niteliktedir'

Özel'in sözlerinin kabul edilemez olduğunu söyleyen Avukat Burakhan Çınar ise, 'Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve aziz milleti için bir an olsun gözünü kırpmadan şehit olan ve yine bu uğurda gazi olanlara CHP Genel Başkanı'nın TV kanallarında da görüleceği üzere açık bir şekilde 'zibidi' şeklindeki hakaretini derin bir üzüntü ile hep beraber izledik, takip ettik. DEM Parti ile kent uzantısı neticesinde PKK'lı kişileri ilçe yönetimlerine sokan bir partinin genel başkanının her mitingde, hatta kendi partisinin genel başkanlık seçimlerinde dahi Selahattin Demirtaş'a, Osman Kavala'ya selam gönderirken, gazi veya şehit gibi kelimelerin nasıl bir maneviyat oluşturduğunu anlaması bizler tarafından beklenemez. Türk Ceza Kanunu'nun belirli maddelerini ihlal etmesi ve gazilerimiz ile şehit ailelerimiz üzerinde nasıl bir etki uyandırdığı kamuoyunun takdirindedir. Bu nedenle Kahramankazan Cumhuriyet Başsavcılığımıza şikayetçi olmak için burada bulunuyoruz. Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün kurduğu bir partide gazilere ve şehitlere bu söylem kabul edilemez niteliktedir. Bu nedenle de Özgür Özel'i kınıyoruz ve kendisinden şikayetçiyiz. Yüce Türk adaleti gereğini yapacaktır' ifadelerini kullandı.
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.