Muhterem dedeleri Hz. Muhammed Mustafa biricik torunu, Hüseyin b. Ali için şöyle buyuracaklardır: "O'nun göklerdeki makamı yeryüzündeki makamından daha büyüktür. Allah'ın arşının sağ tarafına şöyle yazılmıştır: Hüseyin, hidayet kandili ve kurtuluş gemisidir. Hüseyin bendendir, ben de Hüseyin'denim; Hüseyin'i seveni Allah sever."
Hz. Hüseyin efendimiz, adı bizzat Allah tarafından koyulmuş çok yüce ve müstesna yaratılan bir insandır. Doğduğunda Hz. Fatıma anamızın ilk etapta sütünü emmez. Resûlullah'ı beklerler ve Hz. Peygamberin parmağını emdikten sonra anasını emmeye başlar. Bundandır ki, iki cihan serveri İmam Hüseyin için, "kanı kanımdan, eti etimden, canı canımdandır" buyuracaklardır…
Kaderin acı cilvesine bakınız ki, Hakk'ın katında seçilmiş ve kutlulanmış bu yüce insan, Hz. Peygamberin ciğerparesi İmam Hüseyin bu ümmet(!) tarafından hunharca ve kahpece bir şekilde şehit edilecektir…
Babasını ve kardeşini şehit eden güruh O'na da acımayacaktı… Hz. Hüseyin efendimizin şehadeti, bela ve musibeti destanlık çaptadır, eşi ve benzeri yoktur… Binlerce mektup yazarak O'nu Kûfe'ye davet edenler sözlerinde durmamış ve Peygamber evladını az bir pahaya satmışlardır.
YezİT satınaldığı İTlerden oluşturduğu 30 bin kişilik bir ordu ile çıkacaktır 73 yiğidin karşısına…
İmam Hüseyin'in (a.s) şecaati
İmam Hüseyin'in (a.s) Aşura günü sergilediği şecaat ve cesaretin eşini hiç kimse görmemiştir ve göremeyecektir. İmam Hüseyin gibi diğer yarenlerinin her biri bir orduya bedel yiğitlerdi. Tüm herkesi, karşı taraf uzaktan ok ve mızraklarla şehit etmişlerdir.
İmam Hüseyin Efendimiz Aşura günü, karşısına çıkan herkesi kılıçtan geçiriyordu, böylece düşmandan çok sayıda insanlar öldürdü. Ömer b. Sa'd bu durumu görünce; "Tek tek onun karşısına çıkmayın, hep birlikte ona saldırın" diye emretti.
Bazı raviler şöyle demiştir: "Ashabı, evladı ve bütün aile fertleri ölüp de onun gibi şecaatli savaşan biri vallahi görülmemiştir. İmam Hüseyin (a.s) susuz olmasına rağmen düşman ordusunun hangi semtine saldırıyorduysa adeta çekirgeler gibi onun önünden kaçıyorlardı... Nihayet uzaktan İmam (a.s)'ı ok yağmuruna tutup ne kadar korkak olduklarını kanıtladılar.
İmam Hüseyin'in (a.s) müminlerin kalbindeki aşkı
İmam Bakır (a.s) şöyle buyurmuştur: "Bir gün Peygamber (s.a.a), Hüseyin (a.s)'ı kucağına alarak şöyle buyurdu: "Hüseyin'in şahadeti için müminlerin kalbinde bir aşk vardır, o aşk asla soğumaz. Onu anan her mümin, mutlaka ağlar" buyurdular. İmam Rıza (a.s) buyurmuştur ki: "Babam (İmam Kazım) Muharrem ayı girdiğinde, güler görülmezdi. On gün geçene kadar gam ve hüzün ona galip olurdu. Aşura günü olduğunda, o gün onun musibet, hüzün ve ağlamak günü olurdu. İşte o gün Hüseyin'in (a.s) öldürüldüğü gündür."
Abdullah b. Fazl el-Haşimî diyor ki:
"İmam Sadık'a (a.s) dedim ki; "Ey Resûlullah'ın torunu! Aşura günü, nasıl musibet, gam ve ağlama günü oldu da Resûlullah'ın (s.a.a) vefat günü, Fatıma'nın (a.s) ölüm günü, Emir'ul- Muminin Ali'nin (a.s) katledildiği gün ve Hasan'ın (a.s) zehirle öldürüldüğü gün musibet günü olmadı?"
İmam (a.s) cevaben şöyle buyurdular:
"Hüseyin (a.s)'ın musibet günü, diğer günlerin musibetinden daha büyüktür. Çünkü Kisa ashabı, Allah katında yaratıkların en üstünleri idiler; bunlar beş kişi idi. Onların arasından Resûlullah (s.a.a) vefat ettiğinde, Emir'ul- Muminin Ali, Fatıma Hasan ve Hüseyin hayatta idiler; halk için bir teselli ve gönül rahatlığı vardı. Fatıma (a.s) dünyadan göçtüğünde, Emir'ul- Muminin, Hasan ve Hüseyin halk için bir teselli ve gönül rahatlığıydılar. Emir'ul- Muminin de şehit olduğunda, Hasan ve Hüseyin halk için bir teselli ve gönül rahatlığıydılar. Hasan (a.s) da öldürüldüğünde, Hüseyin (a.s) halk için bir teselli ve gönül rahatlığı idi. Hüseyin (a.s) katledildiğinde artık Kisa ashabından, halka teselli ve gönül rahatlığı olacak bir kimse kalmadı. Öyleyse onun ölmesi hepsinin ölmesi demekti. Nitekim onun baki kalması hepsisinin baki kalması gibi idi. İşte bundan dolayı İmam Hüseyin'in (a.s) musibet günü diğer musibet günlerinden daha büyüktür."
- Kisa hadisi ve Ehl-i Aba / 25.11.2023
- Huzur hakkı ve çoklu maaş / 17.11.2023
- Zilzal Suresi / 26.10.2023
- Bu ülke insanı intihar edemez / 24.10.2023
- Taif ya da zulüm ve merhamet / 06.10.2023
- Boykot / 04.10.2023
- Hz. Fatıma anamızın nuru / 27.09.2023
- Âlemler nura gark oldu Muhammed doğduğu gece / 26.09.2023
- Ebu Leheb (Ateşin Babası) / 04.09.2023