Bir ülkede hem büyüme rakamlarında rekor hem de cari açıkta rekor kırılabilir mi? Eğer böyle bir tablo varsa bu neyin ifadesi?Hükümetin açıkladığı rakamlara göre Türkiye yüzde 9'lar seviyesinde büyüyor. Bu büyüme rakamıyla Türkiye bütün Avrupa ülkelerini sollamış durumda, dünya sıralamasında ise Çin ve Arjantin'den hemen sonra geliyor.Ama aynı Türkiye'nin ekonomi karnesindeki zayıflığı gösteren cari işlemler açığı ise yüzde 120'ler seviyesinde artıyor.Döviz açığı anlamına gelen cari açık, Ocak-Mart 2011 döneminde 22,12 milyar dolar oldu. Geçtiğimiz yıl aynı dönemde 10 milyar dolar düzeyindeydi. Mart 2011 döneminde ise cari açık, geçen yılın Mart ayına göre yüzde 128 artarak rekor kırdı.2011 yılının tamamında cari açığın 70 milyar doları aşması bekleniyor.Şimdi gelelim, baştaki sorunun cevabına?Eğer Türkiye'nin hem yüzde 9'lar seviyesinde büyüdüğü hem de yüzde 120 artışlarla cari açık verdiği ifade ediliyorsa bu Türkiye'deki büyümenin "hormonlu" olduğunun en büyük ispatıdır.Cari açıktaki artış, ithalata bağımlılığın daha da artması anlamına gelmektedir.Cari açık, döviz açığı anlamına geldiğinden dolayı Türkiye daha da borçlanıyor demektir.Türkiye yaptığı üretimi ve ihracatı, ithal para, ithal enerji ve ithal hammadde ile yapmaktadır. İhracat gelirlerimizin tamamı sadece hammadde ithalatının faturasını bile karşılamamaktadır.AKP döneminde ithalat öyle bir konuma gelmiştir ki, artık sadece hammadde, enerji değil, ara mamul hatta Türkiye'de üretilen son mamullerin ithalatında da çok ciddi artışlar yaşanmıştır.Bir tarım ve hayvancılık ülkesi olan, nüfusunun önemli bir kısmı bu sayede geçimini sağlayan Türkiye'nin işbilmez siyaseti, tarım ve hayvancılıkta da ülkeyi ithalatçı konuma getirmişlerdir.AKP'nin şakşakçısı konumunda bulunan bir takım ekonomistler "cari açık finanse edilebildiği müddetçe bir sorun yoktur" diyorlar.Bu ifade Türkiye'yi tamamen çıkmaza ve iflasa doğru sürükleyen, hatta yaşanan iflasın üzerini örten bir ifadedir.700 milyar doları aşan borç, yılda 70 milyar dolar cari açık ne demektir?Bugün AKP hükümeti, ABD ve AB'nin taleplerini harfiyen yerine getirdiğinden dolayı ona ödül olarak bu cari açığı kapatabilecek ve mevcut borcu bir şekilde döndürebilecek para temin ediliyor. Esasen bu para da hibe edilmiyor, faizli borç olarak takdim ediliyor. Yani Batılı ülkeler bu şekilde de karlarına kar katıyorlar.Yalnız bu borcu verirken yani cari açığı finanse ederken de farklı bedeller ödetiyorlar. Neymiş onlar?Türkiye'nin madenlerini şirketlerini topraklarını haraç mezat elde ediyorlar.Türkiye'yi gerek iç politikada gerekse dış politikada tamamen emirkulu haline getiriyorlar. Cari açığı ecnebiden alma akılla ve borçla çevirmeye çalışan siyasilerimiz, Türkiye'nin bölünmesinin önündeki bütün engelleri bir bir kaldırırken, dış politikada da tamamen taşeronluk misyonunu yükleniyorlar.Kendilerinin işbilmezliğinin bedelini Türk milletine ödetiyorlar.Türk milleti bütün bu gerçekleri unutmadan sandığın başına gitmelidir.
Murat Çabas / diğer yazıları
- Asılla vekil arasındaki gelir uçurumu! / 20.04.2024
- Enflasyon ve cari açık bahanesiyle fakirleştiriliyoruz! / 19.04.2024
- Türkiye ekonomisi böyle gitmez! / 17.04.2024
- Sevgiliye vuslatın 4. yıl dönümü / 16.04.2024
- İngiliz gazetesinden Türk siyasetine ayar! / 09.04.2024
- ‘Boş tencerenin yıkamayacağı iktidar yoktur’ / 06.04.2024
- Seçimde katmerli adaletsizlik / 05.04.2024
- BTP oylarını artırdı / 03.04.2024
- Sandıktan ‘çözüm’ değil, ‘tepki’ çıktı / 02.04.2024
- Bu yerel seçimlerde değişime kapı açılacak! / 30.03.2024
- Enflasyon ve cari açık bahanesiyle fakirleştiriliyoruz! / 19.04.2024
- Türkiye ekonomisi böyle gitmez! / 17.04.2024
- Sevgiliye vuslatın 4. yıl dönümü / 16.04.2024
- İngiliz gazetesinden Türk siyasetine ayar! / 09.04.2024
- ‘Boş tencerenin yıkamayacağı iktidar yoktur’ / 06.04.2024
- Seçimde katmerli adaletsizlik / 05.04.2024
- BTP oylarını artırdı / 03.04.2024
- Sandıktan ‘çözüm’ değil, ‘tepki’ çıktı / 02.04.2024
- Bu yerel seçimlerde değişime kapı açılacak! / 30.03.2024