logo
24 NİSAN 2024

Cari delik, bütçe delik, cep zaten delik

14.01.2013 00:00:00
Her yıl 50 ila 70 milyar dolar arasında cari açık veriyoruz. Bir o kadar borç faizi ödüyoruz. AKP’nin sözü gibi bütçesi de tutmuyor. Her yıl açık veriyor ama millet olarak hala 2023 hayallerindeyiz.
AKP döneminde duyan var mı? Çay ihracatında şu kadar artış sağlandı. Fındık üretiminde rekolte tavan yaptı. Pamuk ve buğday üretiminde Cumhuriyet rekorları kırıldı. Avrupa’ya, Asya’ya şu kadar bin canlı hayvan, şu kadar milyon kilo et ve ürünleri satıldı? Yine Anadolu’nun birçok ilinde açılan fabrikalarda şu kadar bin insanımız istihdam edildi, madencilikte atılım yaptık vs. gibi haberlere tanıklık edeniniz var mı? Yok.
Ben şahsen duymadım. Ha! Yollar yapıldı. Senin, benim paramla. Köprüler, barajlar, sulama kanalları vs. yapıldı. Yine senin ve benim paramla. Ama bunlar üretim değil ihtiyaçtı.
Yani Türkiye’nin, devlet elindeki üretim ve hizmet tarafı yok edilip özel sektörün tekeline bırakıldı. Diğer taraftan ise tüketim arttı. Sonuç; İhracat ithalatı karşılayamadığı için cari açık. Devletin gelir getiren kalemleri satıldığı ve gelir olarak sırf vatandaşın sırtına binildiği ve vatandaş bu yükü taşıyamadığı için bütçeler açık verdi.
İyi de! Prof. Dr. Haydar Baş; “Tüketim en büyük kaynaktır” diyor. Muhakkak ki, doğru söylüyor. Ama kimin parasıyla tüketim? Sen “senyoraj” hakkını kullanmamışsın, ülkeyi ABD ve AB parasına açmışsın, bankalarını yabancı sermaye guruplarına bırakmışsın, 200 milyar dolar borçla devraldığın ülkenin borcunu 4 katına çıkarmışsın, yine vatandaşın 2002’de 4 milyar TL olan bankalara borcu 240 milyar TL’ye çıkmış ve sen tüketimden bahsediyorsun. Bu tüketim değil esarettir.     
AKP hükümetleri, ülkenin öz kaynaklarını devreye koymak, madenlerimizi işletmek, tarım ve hayvancılığa gereken desteği vermek, senyoraj hakkını kullanmak, istihdamı arttırmak yerine hep tüccar mantığı ile devleti yönetti. Sattı, sattı, satıyor. Bu satışlar yetmediği için vatandaşın boynuna vergi yükünü vurdukça vurdu.
AKP’nin bugüne kadar ortaya koyduğu icraatlara ve düşündüğü projelere bakarak kaynaklarının ne olduğunu görebiliriz…
* Vatandaşın birikimleri ve gurbetçi gelirlerinin ekonomiye kazandırılması…  
* Boğaz köprüleri, yollar barajlar ve havalimanları, devletin devasa kurumları (TÜPRAŞ, TELEKOM gibi) satılması…
* Devlete ait lojmanların satılması yine devlete ait sosyal tesislerin özelleştirilmesi…
* Resmi araçların elden çıkarılması. Kamunun elindeki arazilerin, belediyelerle işbirliği yapılarak arsa üretilmek suretiyle satılması. İmar affı ve gecekondu önleme projesi ile modern şehir planları yapılarak gelir sağlanması.
* Bütçeye yük olmaktan kurtarılamayan KİT kuruluşlarından özelleştirilemeyenlerin tasfiye edilmesi. RTÜK tarafından TV’lerin frekans tahsisi ihalesi yapılarak gelir sağlanması. Paralı askerlik uygulamasına geçici olarak bir kez daha imkân sağlanarak gelir beklenmesi.
Bu kalemlerin içinde üretim var mı? Yatırım var mı? Hadi bu mantıkla iyi para kazandın ve bugünü kurtardın, diyelim. Ya yarın! Satacak bir şeyin kalmadığı zaman millet ne olacak? Devlet ne olacak?  
Evet, ülkemizin, milletimizin yani yaşadığımız gerçeklere binaen AKP’den şikâyetçiyiz. Tabi bu şikâyetçi duruşumuzdan AKP’de şikâyetçi! AKP, İstanbul milletvekili Cengiz Kaplanoğlu diyor ki; “Allah’ın gâvuru IMF bile, AKP’den çok razı, ama bu millet hala bizden şikâyetçi.”
Çok şükür ki, Allah’ın gâvuru ile aynı safta ve görüşte değiliz…
Peki, Türkiye çaresiz mi? Hayır değil. Çare yanı başımızda. Türkiye çaresiz değil. Prof. Dr. Haydar Baş ortaya koyduğu tez ve projelerle Türkiye’nin çaresiz olmadığını bilimsel olarak ispat etmiştir.
Sayın Baş’ın 25 Aralık 2012 tarihli köşe yazısında kısa başlıklarla bizlere şöyle sesleniyordu…
* Biz, IMF, Dünya Bankası, ABD, AB kopyacısı değiliz.
“Bunlara karşı olduğumuz sadece duygu, düşünce, fikir olarak değil; “sen karşısın ama Avrupa Birliği’nin ve ABD’nin ekonomisine karşılık, senin ne alternatifin var?” sorularından yola çıkarak biz tezlerimizi hazırladık.
Bunun üzerine Milli Ekonomi Modeli dediğimiz modeli işte biz o günlerde vaaz ettik, kitap haline getirdik, tez haline getirdik.
Bizi dinleyen insanlar, “bunlar bizi diğerleri gibi aldatıyor, yanıltıyor” demesinler diye de uluslararası kongrelerde gündem ettik. Yedi tane uluslararası kongre yaptık.
Niye yaptık? Şu Milli Ekonomi Modeli tezi hakkında 400’e yakın bilim adamı görüşlerini ortaya koydular. Ekonomi tarihinde olmayan görüşü biz buraya getirdik.
Biliyorsunuz bütün ekonomiler, üretime endekslenmiş modellerdir. Oysa bizim modelimiz tüketim endeksli modeldir. Yani nereden yola çıktık biz; fakirden, fukaradan, hamaldan, çöpçüden, işçiden, memurdan, emekliden, tarım kesiminden, orman kesiminden, hayvancısından, bunlardan yola çıktık.
Tüketen insanın, tüketebilme kabiliyeti nasıl olabilirliliğini düşünerek, biz bunu vaaz ettik. Hakikaten çok da ilgi gördü.
Her konu aslında başlı başına orijinaldir. Onun için bizim partimiz hiç bir zaman bir CHP’ye benzemez, MHP’ye benzemez, AKP’ye zaten hiç benzemez. Başlı başına bir tezdir, başlı başına bu milletin verileriyle, olgularıyla oluşmuş bir mantalitenin, bir görüşün, bir tezin adıdır. O tezi de hayata aktarabilmek için bir kadro kurulmuştur. O da Bağımsız Türkiye Partisi’dir.”
 
Akın Aydın / diğer yazıları
Bu fuara sıradan insanlar gelmiyor!
Avrupa'nın en büyük boya fuarı Türkiye'de
Elon Musk'ın işi zor
Batmamak için fiyat kırdı
Özel'den 'erken seçim' sorusuna yanıt
'Seçmene saygısızlık olur'
İlk maçta gol sesi çıkmadı
Beşiktaş İstanbul'a umutlu döndü
'Ayaküstü olacak iş değil bunlar'
Özel'le görüşeceği tarihi açıkladı
Özel, 10. Cumhurbaşkanı Sezer ile görüştü
'Düzenli aralıklarla ziyaret edeceğiz'
Erdoğan'ın anayasa çağrısına yanıt verdi
'Bir şey uymamak için değiştirilmez'
İsmailağa şeyhi Hasan Kılıç uğurlandı
Erdoğan en ön safta yer aldı
Korhan Berzeg'in yaşadığı köyde flaş gelişme
Ceset parçaları bulundu
Erdoğan'dan 23 Nisan mesajı
Bu kez Atatürk'ü andı
Muhammed Uğur'un hayali gerçek oldu
Mansur Yavaş'tan 23 Nisan jesti
En çarpıcı deprem uyarısı
'Baza ve koltuk altlarını doldurun'
İstanbul'da kutlamaların merkezi Taksim Meydanı'ydı
Taksim Cumhuriyet Anıtı'na çelenk sunuldu
Esad, Abhazya Dışişleri Bakanı'na söyleşi verdi
'ABD'yle zaman zaman görüşüyoruz'
Bu fuara sıradan insanlar gelmiyor!
Avrupa'nın en büyük boya fuarı Türkiye'de
Elon Musk'ın işi zor
Batmamak için fiyat kırdı
Özel'den 'erken seçim' sorusuna yanıt
'Seçmene saygısızlık olur'
İlk maçta gol sesi çıkmadı
Beşiktaş İstanbul'a umutlu döndü
'Ayaküstü olacak iş değil bunlar'
Özel'le görüşeceği tarihi açıkladı
Özel, 10. Cumhurbaşkanı Sezer ile görüştü
'Düzenli aralıklarla ziyaret edeceğiz'
Erdoğan'ın anayasa çağrısına yanıt verdi
'Bir şey uymamak için değiştirilmez'
İsmailağa şeyhi Hasan Kılıç uğurlandı
Erdoğan en ön safta yer aldı
Korhan Berzeg'in yaşadığı köyde flaş gelişme
Ceset parçaları bulundu
Erdoğan'dan 23 Nisan mesajı
Bu kez Atatürk'ü andı
Muhammed Uğur'un hayali gerçek oldu
Mansur Yavaş'tan 23 Nisan jesti
En çarpıcı deprem uyarısı
'Baza ve koltuk altlarını doldurun'
İstanbul'da kutlamaların merkezi Taksim Meydanı'ydı
Taksim Cumhuriyet Anıtı'na çelenk sunuldu
Esad, Abhazya Dışişleri Bakanı'na söyleşi verdi
'ABD'yle zaman zaman görüşüyoruz'
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.