Resûlullah (s.a.a.) cennet ve cehennemle ilgili olarak hadislerinde şöyle buyuruyor: "Cennet birinize pabucunuzun bağından daha yakındır. Cehennem de öyle." (Buhârî, rikâk 29, VII, 186-7)."Cennetle cehennem tartıştılar. Cehennem; böbürlenen ve zorba kimselerle, cennet ise insanların güçsüzleri ve insanlar nazarında değersiz olan kimselerle doldurulduklarını ileri sürecekler. Bunun üzerine Allah cennete şöyle diyecek: 'Sen Benim rahmetimsin. Seninle kullarımdan dilediğime rahmetimi ulaştırırım.' Cehenneme de, 'Sen Benim azabımsın. Seninle kullarımdan istediğime azab ederim. Her ikiniz de dolacaksınız' diyecek.Cehennem dolmak ve doymak bilmedi. Sonunda Allah (kudret) ayağını ona koydu ve cehennem de, 'Artık hiç alacak yerim kalmadı, hiç alacak yerim kalmadı' dedi. (Çünkü Allah ayağını koyduğunda) cehennemin ağzı birbirine kavuşmuştu. Allah yarattıklarından hiç kimseye zulmetmez. Cennetten boş kalan yerler için ise Allah başka insanlar yaratacaktır." (Buhârî, tefsîr Kâf 1/3, VI, 48; tevhîd 25, VIII, 186-7; Müslim, cennet 34-6, s. 2186-7 ve Tirmizî, 2561). "(Gerçek) cehennem ehli cehennemde ne ölür, ne de yaşarlar. Ancak (küfür ve şirk yüzünden değil de) günahları ya da hataları yüzünden cehenneme girenleri, cehennem ateşi öldürecek, kömür haline geldiklerinde, onlara şefaat izni çıkacak, grup grup getirilip cennet nehirlerine atılacaklar. Sonra cennet ehline, 'Haydi onların üzerine su dökün!' denilecek. Böylece onlar selin yatağında biten daneler gibi biteceklerdir."Cemaatten bir adam dedi ki: "Allah Resûlü (sallallahu aleyhi ve sellem) (bunu anlatırken) çölde yaşamış birini andırıyordu." (Müslim, îmân 306, s. 172-3). "Mü'minler cehennemden kurtarılıp cennetle cehennem arasında bir köprü üzerinde (bir müddet) durdurulacaklar. Dünyada yaptıkları haksızlıkların davası orada görülüp herkes haksızlık yapandan hakkını alacak. Böylece günahlardan arındırıldıktan sonra cennete girmelerine izin verilecektir. Muhammed'in canı elinde olan Allah'a yemin ederim ki, her biri, cennetteki yerini dünyadaki evinden daha iyi tanıyıp (yerleşecek)tir." (Buhârî, mezâlim 1, III, 97; rikâk 48/3, VII, 197). "Cehenneme girenlerden ikisi avazları çıktığı kadar feryad edecekler. Allah, 'Onları çıkartın!' buyuracak.Sonunda çıkartılacaklar ve (Allah) onlara soracak: 'Neden bu kadar şiddetli feryad ediyorsunuz?' 'Bize acıyasın diye.' 'Size acımam, muradım tekrar cehennemdeki yerlerinize atlamanızdır.' Onlardan biri gidip cehennemdeki yerine atlamak üzereyken orayı selametli ve serin bir yere dönüşmüş olarak görecek. Diğeri ise cehennemdeki yerine atlamaktan çekinecek. Allah ona soracak: 'Neden kendini oradaki yerine atmadın?'Cevabı şu olacak: 'Rabbim, beni oradan çıkardıktan sonra tekrar oraya göndermemeni umuyorum.'Allah şöyle buyuracak: 'Sen de umduğuna nâil oldun.' Bunun üzerine ikisi de Allah'ın rahmetiyle cennete gireceklerdir." (Tirmizî, 2599).
Yeliz Yücel / diğer yazıları
- Üç aylar iklimi-4 / 20.03.2017
- Üç aylar iklimi-3 / 19.03.2017
- Üç aylar iklimi-2 / 18.03.2017
- Üç aylar iklimi-1 / 17.03.2017
- Muharrem'in onuncu günü: Aşura / 11.10.2016
- Bayram namazı ve kılınışı / 11.09.2016
- Haccın tamam olmasının şartları / 10.09.2016
- 'Hac Arafat'tır' / 09.09.2016
- Zilhicce ayında ibadet?III / 08.09.2016
- Zilhicce ayında ibadet?II / 07.09.2016
- Üç aylar iklimi-3 / 19.03.2017
- Üç aylar iklimi-2 / 18.03.2017
- Üç aylar iklimi-1 / 17.03.2017
- Muharrem'in onuncu günü: Aşura / 11.10.2016
- Bayram namazı ve kılınışı / 11.09.2016
- Haccın tamam olmasının şartları / 10.09.2016
- 'Hac Arafat'tır' / 09.09.2016
- Zilhicce ayında ibadet?III / 08.09.2016
- Zilhicce ayında ibadet?II / 07.09.2016