Hakem Cem Papila, Beşiktaş'tan 5 futbolcu ihraç ederken baştan sona haklıydı. Sahada 6 oyuncusuyla kalan Beşiktaş kural gereği hükmen mağlup. Cem Papila yıllardır süregelen, 3 büyük kulüpten korkarak sahada eyyam yapan hakemlere de büyük bir ders verdi. Hey... eyyamcı hakemler, büyük takımlardan korkarak sahada adaletli karar veremeyenler... Şimdi hepiniz izleyin Beşiktaş-Samsunspor maçı kasetini. Hakem Papila Pazar gecesi İnönü'de Türk hakemliğinin korkak damgası yiyen onurunu kurtardı. Şimdi Beşiktaş'ın amigo yazar çizerleri sahadaki Beşiktaşlı futbolcuların dengesiz hareketlerini bir tarafa bırakıp, Papila'nın üzerine gelecekler, hem de Beşiktaş'ın hakem lütuflarıyla kazandıkları puanları hiç hatırlamadan. Benim gibi herkes gördü Beşiktaşlı futbolcuların kırmızı kartları nasıl hakettiklerini. Bir avuç çirkin Romen Pancu'nun kırmızı kartı yedikten sonra takım arkadaşlarına 'hep birlikte 'sahayı terk edelim' el hareketi neydi öyle. Bu şımarıklığın hareketi sizleri hiç mi utandırmadı? Beşiktaş topu ve tüfeğiyle hakem Papila'nın üzerine gelecek. Yemezler beyim! yemezler. Bu asil hakemi sizlere yedirmeyiz. Siz ki futbolcunuzla, sahayı kartopuna tutan taraftarınızla, abuk subuk beyanatlar veren teknik yönetiminizle Pazar akşamı büyük Kartal Baba Hakkı Yeten'in kemiklerini acaba sızlatmadınız mı?
Olay ve skorlarıyla ilginç bir hafta yaşadık. Kötü hava koşulları her takım için handikaptı. Diyarbakır, G.Saray'ı 90 dakika salladı. Ne var ki rakibini nakavt edecek yumruğu bir türlü vuramadı. Galatasaray'ın gençleştirilmiş (!) kadrosu Diyarbakır'da tam bir fiyaskoydu. 90 dakika olumlu tek bir atak yok, orta alanda pres hiç yok, defans perişan, geride bir tek Mondragon.
Ya F.Bahçe'ye ne demeli? Parasız, pulsuz, üstelik teknik adamsız İstanbulspor karşısındaki futbolu tek kelimeyle utançtı. Kaleci Volkan'ın şansa kurtarışları olmasa F.Bahçe İstanbulspor karşısında yine farklı bir skorla mağlup olacaktı. Daum'un Fenerbahçe'de gününü gün etmekten başka bir hüneri yok. Yazık! bu F.Bahçe Şampiyonlar Ligi'ne katılsa ne olur? Bence grubunda '0' puan çekip yine annesinin ligine döner.
Trabzonspor'u bir türlü çözemedim. Avni Aker'de önce Gençlerbirliği sonra da düşme potasındaki Konyaspor'a farklı mağlubiyeti. Defans teneke, orta alan Allah'a emanet, forvette Augustine ile Mehmet Yılmaz'ı adete düşmana göster çek. Trabzonspor'da top oynayan bazı futbolcular bu takımda futbol oynamayı haketmiyorlar. Trabzonspor tat vermemeye devam ediyor. Bana kalırsa Konyaspor gibi bir takımdan 3 gol yiyerek mağlup olan Trabzonspor'un Süper Lig'de herhangi bir iddiası olamaz. Bence bu futbol sezonunu öyle veya böyle tamamlayarak önümüzdeki sezonun çalışmalarına şimdiden başlamalılar.
Akçaabat Sebat, Denizli'den 3 puan çıkarırken tek bir yumruk gibiydi. İkinci yarıya hem de deplasmanda galibiyetle başlamaları büyük bir avantaj. Şimdi daha çok çalışarak başarı yolunda devam etmek zorundalar. Antep karşısında iki kez öne geçen Bursaspor maçı son saniyede kaybetti. Futbol çok acımasız bir oyun ancak Bursaspor Antep karşısında oynadığı futbolla gelecek haftalar için büyük ümit verdi. Ankaragücü Rize'yi, Malatya da Adana'yı yenerken fazla zorlanmadılar. Elazığspor uzun süre 1-0 yenik oynadığı Gençler karşısında beraberliği kurtarırken sonraki haftalar için umut ışığı yaktı.
Ligin ikinci yarısının ilk haftası futbol kalitesi yönünden çok düşüktü. Maçlarda görev alan genç hakemler olumsuz hava şartlarına rağmen birbirinden başarılı maçlar yönettiler. Haftanın en başarılı maçını yöneten hakem, hakemlik şahsiyet bayrağını en tepeye diken 'Cesur Yürek' Cem Papila'ydı. Tek başına, oyun kurallarını sakin ve kararlı bir biçimde uygulayarak göğsüne 'FİFA KOKARTI' iliştirilen bazı eyyamcı hakemlere de ders verdi.
Ben bu cesur yüreği terli alından öperek kutluyorum.
Olay ve skorlarıyla ilginç bir hafta yaşadık. Kötü hava koşulları her takım için handikaptı. Diyarbakır, G.Saray'ı 90 dakika salladı. Ne var ki rakibini nakavt edecek yumruğu bir türlü vuramadı. Galatasaray'ın gençleştirilmiş (!) kadrosu Diyarbakır'da tam bir fiyaskoydu. 90 dakika olumlu tek bir atak yok, orta alanda pres hiç yok, defans perişan, geride bir tek Mondragon.
Ya F.Bahçe'ye ne demeli? Parasız, pulsuz, üstelik teknik adamsız İstanbulspor karşısındaki futbolu tek kelimeyle utançtı. Kaleci Volkan'ın şansa kurtarışları olmasa F.Bahçe İstanbulspor karşısında yine farklı bir skorla mağlup olacaktı. Daum'un Fenerbahçe'de gününü gün etmekten başka bir hüneri yok. Yazık! bu F.Bahçe Şampiyonlar Ligi'ne katılsa ne olur? Bence grubunda '0' puan çekip yine annesinin ligine döner.
Trabzonspor'u bir türlü çözemedim. Avni Aker'de önce Gençlerbirliği sonra da düşme potasındaki Konyaspor'a farklı mağlubiyeti. Defans teneke, orta alan Allah'a emanet, forvette Augustine ile Mehmet Yılmaz'ı adete düşmana göster çek. Trabzonspor'da top oynayan bazı futbolcular bu takımda futbol oynamayı haketmiyorlar. Trabzonspor tat vermemeye devam ediyor. Bana kalırsa Konyaspor gibi bir takımdan 3 gol yiyerek mağlup olan Trabzonspor'un Süper Lig'de herhangi bir iddiası olamaz. Bence bu futbol sezonunu öyle veya böyle tamamlayarak önümüzdeki sezonun çalışmalarına şimdiden başlamalılar.
Akçaabat Sebat, Denizli'den 3 puan çıkarırken tek bir yumruk gibiydi. İkinci yarıya hem de deplasmanda galibiyetle başlamaları büyük bir avantaj. Şimdi daha çok çalışarak başarı yolunda devam etmek zorundalar. Antep karşısında iki kez öne geçen Bursaspor maçı son saniyede kaybetti. Futbol çok acımasız bir oyun ancak Bursaspor Antep karşısında oynadığı futbolla gelecek haftalar için büyük ümit verdi. Ankaragücü Rize'yi, Malatya da Adana'yı yenerken fazla zorlanmadılar. Elazığspor uzun süre 1-0 yenik oynadığı Gençler karşısında beraberliği kurtarırken sonraki haftalar için umut ışığı yaktı.
Ligin ikinci yarısının ilk haftası futbol kalitesi yönünden çok düşüktü. Maçlarda görev alan genç hakemler olumsuz hava şartlarına rağmen birbirinden başarılı maçlar yönettiler. Haftanın en başarılı maçını yöneten hakem, hakemlik şahsiyet bayrağını en tepeye diken 'Cesur Yürek' Cem Papila'ydı. Tek başına, oyun kurallarını sakin ve kararlı bir biçimde uygulayarak göğsüne 'FİFA KOKARTI' iliştirilen bazı eyyamcı hakemlere de ders verdi.
Ben bu cesur yüreği terli alından öperek kutluyorum.
İhsan Türe / diğer yazıları
- Futbolumuz / 28.12.2004
- Fırsat teptik! / 15.10.2004
- Kazakistan'ı bırak Danimarka'ya bak / 12.10.2004
- Futbolumuzda kayıp yıllar / 09.10.2004
- Kartali Parçaladilar / 05.10.2004
- Yalan Rüzgârı / 28.09.2004
- Yukarıdakiler ve aşağıdakiler / 24.09.2004
- Kartal'ın gözyaşları / 31.08.2004
- Kaçan Balık!.. / 27.08.2004
- Süper Lig'in havası ısınıyor / 17.08.2004
- Fırsat teptik! / 15.10.2004
- Kazakistan'ı bırak Danimarka'ya bak / 12.10.2004
- Futbolumuzda kayıp yıllar / 09.10.2004
- Kartali Parçaladilar / 05.10.2004
- Yalan Rüzgârı / 28.09.2004
- Yukarıdakiler ve aşağıdakiler / 24.09.2004
- Kartal'ın gözyaşları / 31.08.2004
- Kaçan Balık!.. / 27.08.2004
- Süper Lig'in havası ısınıyor / 17.08.2004