Bugün ülkeyi yönetenlerin önlerindeki dağ gibi engellerden biri cevapsız sorular diğeri de çözümsüz sorunlardır.
Koskoca on sekiz yıl biterken heybelerinin bir gözünde sürekli erteledikleri, cevaplarını bulamadıkları sorular diğerinde de yine hep yarınlara erteledikleri ve bir türlü çözüm yollarını aramadıkları yığın yığın sorunlar…
İktidar kadrolarının önünde dağlar gibi sorular var, bir türlü cevap bulamıyorlar, yine dağlar gibi sorunlar var bir türlü çözüm bulamıyorlar.
Kamuoyunda oluşan, insanların zihinlerinde dolaşan soruların bir listesini yapmaya kalksak ortalama bir kitap olur.
En can yakıcı, en can alıcı sorular ise; yolsuzluklar ve yoksulluklarla ilgili ne yazık ki.
Her ikisi de para-pul meselesine, akçeli işlere gelip dayanıyor.
'İmam-Hatip nesli iktidarının' adeta sıfır çektiği sorular bunlar.
Parayı yönetme, serveti-sermayeyi doğru yönlendirme konusunda, milletin ve devletin kaynaklarına sahip çıkma hususunda; "otur yerine sıfır" noktasındalar ne yazık ki.
Muhataplarını, rakiplerini ve muhaliflerini; "sen ne anlarsın, dinden, imandan, kitaptan?" şeklinde küçük gördükleri, aşağıladıkları bu hassas konularda ne yazık ki iyi bir imtihan veremediler.
Kendi iktidarları döneminde sergilenen yolsuzluklara ve bunun tabii neticesi olarak ortaya çıkan yoksulluklara bir diyecekleri, bir açıklamaları yoktur.
İktidarları döneminde zenginle fakirin arasındaki makasın inanılmaz derecede açılıp adeta korkunç bir uçuruma dönüşmüş olmasının mantıklı bir açıklamasını yapamıyorlar.
Hak-hukuk, adalet, kul hakkı, komşu hakkı, komşu aç iken tok yatmama esası, işçinin hakkının, alın teri kurumadan ödenmesi meselesi gibi konuların hep söylemde kalmış olması, bir türlü eyleme geçmemesinin tatmin edici cevapları yoktur.
Yıllardan beridir hemen hemen her yasama döneminde hazırlayıp Meclise sundukları 'torba yasların' içine atılan enteresan maddeler, yolsuzlukları kamuoyundan gizlemeye yönelik düzenlemeler bu tespitimizi doğrulamaktadır.
Söz konusu düzenlemeler için harcanan mesai, yolsuzlukları ortadan kaldırmak için harcansaydı bugün var olan sorunların büyük bir kısmı çözülmüş olacaktı.
Cevaplanmayan haklı sorular ve çözülmeyen birikmiş sorunlar yuvarlanan kartopu misali ne yazık ki günden güne, aydan aya ve yıldan yıla büyümektedirler.
İktidarın bir türlü aşamadığı iki sarp yokuş; cevapsız sorular ve çözümsüz sorunlar…
- Soykırımı sonlandıramadı Ramazan / 18.03.2024
- Nice ayıplara şahit oldu Ramazan / 17.03.2024
- Tüm insanlığa açık bir beyandır Ramazan / 16.03.2024
- Dert çok hemdert yok ise işte Ramazan / 15.03.2024
- Her anımıza dolsa Ramazan / 14.03.2024
- Hak’tan bize fermandır Ramazan / 13.03.2024
- Bütün düğümleri çözer Ramazan / 12.03.2024
- Müjdelerle kapımızı çalsa Ramazan / 11.03.2024
- İz bırakanlar ve is bırakanlar / 10.03.2024