Şu Avrupa Birliği meselesi tam bir turnusol işlevi görüyor.
Aydınından politikacısına, gazetecisinden sıradan insanına kadar
kimin nerede durduğu daha net görülüyor.
Saflar netleşiyor. Her kesin içtenliği, ciddiyeti, çapı ve duruşu hakkında millette bir kanaat oluşuyor.
Ve özellikle AB'nin Türkiye ile ilgili son raporu açıklamasının ardından milletimizin AB'ye dönük öfkesi arttıkça, medyanın ve aydınların duruşu da sorgulanıyor.
Bu çerçevede o medyadan bu medyaya "sürülen" ya da sürüldükçe "tutunacak bir dal bulup" Ceviz Kabuğu'nu yaşatmaya çalışan Hulki Cevizoğlu, genelde AB'ye karşı milli duruşa yakın ve yatkın bir görüntü vermişti.
Gerek çıkardığı konuklar, gerek tartıştığı konular, Türkiye'deki "teslimiyetçi" fikir ve lobileri deşifre etmekte hatırı sayılır "payı" olmuştu.
Gerçi çoğu zaman doğru fikirleri yanlış isimlerle tartışarak zaman zaman Ceviz Kabuğu'nu doldurmakta güçlükler yaşamıştı.
Ancak Cevizoğlu'na iki şeyin yaramadığını bir "meslektaşı" olarak söylemek durumundayım.
Birincisi Cem Uzan'dan hükümetin devraldığı "iktidar" kanalına dönüşen Star TV'de program yapma "ısrarı."
Olacağı buydu, Ceviz Kabuğu'na son verildi.
Benim asıl dikkatimi çeken ikinci nokta... Hulki Cevizoğlu, Yeni Çağ gazetesinde köşe yazarlığı yaparak yazılı ulusal basına adımını attı. Ancak bu da kendisine yaramadı anlaşılan.
Hatta denilebilir ki STAR TV'de yayın yapmaktan da ha çok zarar verdi Cevizoğlu'nun imajına.
Çünkü Ceviz Kabuğu'ndaki Cevizoğlu daha çok susturulan, görmezlikten gelinen fikir ve kişileri gündem ederek farklı bir seyirci kitlesi oluşturmuştu.
Bir partiye, hadi adını koyalım MHP'ye angaje bir gazetede yazarlığa başladıktan sonra Cevizoğlu gibi mesleğinde titiz bir gazeteciden beklenmeyen genellemeler, görmezlikten gelmeler görür olduk.
Cevizoğlu'nun ilk özensizliğine bir örnek AB İlerleme Raporu açıklandığı günkü gazetelerin çetelesini tutarken, raporun gerçek yüzünü yansıtan Yeni Mesaj gazetesini ve Meltem TV'yi görmezlikten gelmesi.
Cevizoğlu gibi AB'ye karşı durduğunu iddia eden bir isim, Prof. Dr. Haydar Baş'ın tespitlerini manşete çekip AB raporu "Türkiye'nin tasfiyesidir" diyen Yeni Mesaj'ı tıpkı kartel medyasının göstermelik AB muhalifi bir ki çerez köşe yazarı gibi görmezlikten gelmişti.
Ancak Cevizoğlu, asıl siyasi partilerin AB karşısında pozisyonunu değerlendiren 8 Ekim tarihli yazısında baltayı taşa vurdu.
"Develetimiz bu kadar mı pes etti? Bizim gibi birkaç gazeteci ve düşünürün "vahim" ve "Türkiye'nin tasfiyesi" olarak gördüğü durumu başkaları görmüyor mu?
Ülkemizde 52 civarında siyasi parti var. Bugün bunların hiç birinden farklı ses çıkmıyor. Ülkemizde yönetime gelen tüm partiler "AB'ye girmek için birbiriyle yarışıyorlar" ama, çok aleyhteki hükümler için "küçük ses" çıkarıyorlar. Genelde birbirlerinden farkları yok. Tek fark, "AB'ye girme propagandasını başka partiye kaptırma korkusu." Beyler (ve hanımlar) ülkeyi kaptırmak üzeresiniz. Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluş belgesi olan Lozan Anlaşmasını hiçe sayan istekler sizi hiç mi ürpertmiyor."
Cevizoğlu 52 siyasi parti içerisinde AB'ye karşı olan ve bunu tutarlı, özgün bir bağımsızlık tezi ile ortaya koyup partisinin adını da değil Hulki bey gibi gazeteciler, dağdaki çoban dahi duysun diye Bağımsız Türkiye koyan Prof. Dr. Haydar Baş'tan habersiz görünüyor.
Bir araştırmacı gazeteciden, hele hele görmezlikten gelinmenin, haksızlığa uğramanın, inkar edilmenin ne olduğunu tatmış titiz bir gazeteciden beklenmeyen bir hata bu...
Hele hele, Rapor açıkladığı gün TV ekranlarına çıkıp Rapor'un tuzaklarına ilk dikkat çekip eleştiren BTP ve Liderini de genellemenin içine dahil etmek tam bir "karartma taktiği"...
Cevizoğlu, yazısındaki isyanında samimi ise kendisine paralel ve hatta ondan daha öte bilgiler ve tepkiler ortaya koyan BTP Genel Başkanı'nın düşüncelerine yer vermeliydi?
Bu bir hakkı teslim etmenin ötesinde AB'ye karşı duruşun samimiyet derecesinin testi niteliğindedir.
Cevizoğlu, AB uğruna Apo dosyasını sümenaltı eden MHP ile birlikte fotoğraf vermeyi içine sindirip "ne AB, ne IMF çözüm her sahada Bağımsız Türkiye" diyen BTP ve onun Lideri Prof. Dr. Haydar Baş'ı görmezlikten gelmemeli?
O zaman haksızlıktan şikayet edip en büyük haksızlığı yapmış gazeteci durumuna düşer ki, o zaman Ceviz Kabuğu'nu dahi doldurması mümkün olmaz.
Hulki Bey'i seven izleyiciler onun dikkatli, özenli, saygın, objektif bir araştırmacı gazeteci olarak ve de kalarak Ceviz Kabuğu'nu doldurmasını istiyor.
Onun için de başlangıç olarak hemen bir BTP kurmayı ile söyleşi yaparak bu hatasını telafi etmeli.
Ve altı ay öncesine kadar AB'ye karşı tek lider olan BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş'ın demeçlerine yer veren Yeni Çağ gazetesinin niçin kartel medyası gibi "sansüre" başladığını sorarak...
Yoksa Cevizoğlu'nun BTP'yi görmezlikten gelmesi de bir patron müdahalesi mi?
Aydınından politikacısına, gazetecisinden sıradan insanına kadar
kimin nerede durduğu daha net görülüyor.
Saflar netleşiyor. Her kesin içtenliği, ciddiyeti, çapı ve duruşu hakkında millette bir kanaat oluşuyor.
Ve özellikle AB'nin Türkiye ile ilgili son raporu açıklamasının ardından milletimizin AB'ye dönük öfkesi arttıkça, medyanın ve aydınların duruşu da sorgulanıyor.
Bu çerçevede o medyadan bu medyaya "sürülen" ya da sürüldükçe "tutunacak bir dal bulup" Ceviz Kabuğu'nu yaşatmaya çalışan Hulki Cevizoğlu, genelde AB'ye karşı milli duruşa yakın ve yatkın bir görüntü vermişti.
Gerek çıkardığı konuklar, gerek tartıştığı konular, Türkiye'deki "teslimiyetçi" fikir ve lobileri deşifre etmekte hatırı sayılır "payı" olmuştu.
Gerçi çoğu zaman doğru fikirleri yanlış isimlerle tartışarak zaman zaman Ceviz Kabuğu'nu doldurmakta güçlükler yaşamıştı.
Ancak Cevizoğlu'na iki şeyin yaramadığını bir "meslektaşı" olarak söylemek durumundayım.
Birincisi Cem Uzan'dan hükümetin devraldığı "iktidar" kanalına dönüşen Star TV'de program yapma "ısrarı."
Olacağı buydu, Ceviz Kabuğu'na son verildi.
Benim asıl dikkatimi çeken ikinci nokta... Hulki Cevizoğlu, Yeni Çağ gazetesinde köşe yazarlığı yaparak yazılı ulusal basına adımını attı. Ancak bu da kendisine yaramadı anlaşılan.
Hatta denilebilir ki STAR TV'de yayın yapmaktan da ha çok zarar verdi Cevizoğlu'nun imajına.
Çünkü Ceviz Kabuğu'ndaki Cevizoğlu daha çok susturulan, görmezlikten gelinen fikir ve kişileri gündem ederek farklı bir seyirci kitlesi oluşturmuştu.
Bir partiye, hadi adını koyalım MHP'ye angaje bir gazetede yazarlığa başladıktan sonra Cevizoğlu gibi mesleğinde titiz bir gazeteciden beklenmeyen genellemeler, görmezlikten gelmeler görür olduk.
Cevizoğlu'nun ilk özensizliğine bir örnek AB İlerleme Raporu açıklandığı günkü gazetelerin çetelesini tutarken, raporun gerçek yüzünü yansıtan Yeni Mesaj gazetesini ve Meltem TV'yi görmezlikten gelmesi.
Cevizoğlu gibi AB'ye karşı durduğunu iddia eden bir isim, Prof. Dr. Haydar Baş'ın tespitlerini manşete çekip AB raporu "Türkiye'nin tasfiyesidir" diyen Yeni Mesaj'ı tıpkı kartel medyasının göstermelik AB muhalifi bir ki çerez köşe yazarı gibi görmezlikten gelmişti.
Ancak Cevizoğlu, asıl siyasi partilerin AB karşısında pozisyonunu değerlendiren 8 Ekim tarihli yazısında baltayı taşa vurdu.
"Develetimiz bu kadar mı pes etti? Bizim gibi birkaç gazeteci ve düşünürün "vahim" ve "Türkiye'nin tasfiyesi" olarak gördüğü durumu başkaları görmüyor mu?
Ülkemizde 52 civarında siyasi parti var. Bugün bunların hiç birinden farklı ses çıkmıyor. Ülkemizde yönetime gelen tüm partiler "AB'ye girmek için birbiriyle yarışıyorlar" ama, çok aleyhteki hükümler için "küçük ses" çıkarıyorlar. Genelde birbirlerinden farkları yok. Tek fark, "AB'ye girme propagandasını başka partiye kaptırma korkusu." Beyler (ve hanımlar) ülkeyi kaptırmak üzeresiniz. Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluş belgesi olan Lozan Anlaşmasını hiçe sayan istekler sizi hiç mi ürpertmiyor."
Cevizoğlu 52 siyasi parti içerisinde AB'ye karşı olan ve bunu tutarlı, özgün bir bağımsızlık tezi ile ortaya koyup partisinin adını da değil Hulki bey gibi gazeteciler, dağdaki çoban dahi duysun diye Bağımsız Türkiye koyan Prof. Dr. Haydar Baş'tan habersiz görünüyor.
Bir araştırmacı gazeteciden, hele hele görmezlikten gelinmenin, haksızlığa uğramanın, inkar edilmenin ne olduğunu tatmış titiz bir gazeteciden beklenmeyen bir hata bu...
Hele hele, Rapor açıkladığı gün TV ekranlarına çıkıp Rapor'un tuzaklarına ilk dikkat çekip eleştiren BTP ve Liderini de genellemenin içine dahil etmek tam bir "karartma taktiği"...
Cevizoğlu, yazısındaki isyanında samimi ise kendisine paralel ve hatta ondan daha öte bilgiler ve tepkiler ortaya koyan BTP Genel Başkanı'nın düşüncelerine yer vermeliydi?
Bu bir hakkı teslim etmenin ötesinde AB'ye karşı duruşun samimiyet derecesinin testi niteliğindedir.
Cevizoğlu, AB uğruna Apo dosyasını sümenaltı eden MHP ile birlikte fotoğraf vermeyi içine sindirip "ne AB, ne IMF çözüm her sahada Bağımsız Türkiye" diyen BTP ve onun Lideri Prof. Dr. Haydar Baş'ı görmezlikten gelmemeli?
O zaman haksızlıktan şikayet edip en büyük haksızlığı yapmış gazeteci durumuna düşer ki, o zaman Ceviz Kabuğu'nu dahi doldurması mümkün olmaz.
Hulki Bey'i seven izleyiciler onun dikkatli, özenli, saygın, objektif bir araştırmacı gazeteci olarak ve de kalarak Ceviz Kabuğu'nu doldurmasını istiyor.
Onun için de başlangıç olarak hemen bir BTP kurmayı ile söyleşi yaparak bu hatasını telafi etmeli.
Ve altı ay öncesine kadar AB'ye karşı tek lider olan BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş'ın demeçlerine yer veren Yeni Çağ gazetesinin niçin kartel medyası gibi "sansüre" başladığını sorarak...
Yoksa Cevizoğlu'nun BTP'yi görmezlikten gelmesi de bir patron müdahalesi mi?
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
İbrahim Berk / diğer yazıları
- Cübbe düştü haç göründü / 07.01.2020
- Darbe fragmanı / 22.07.2016
- Suriye bumerangı / 24.02.2016
- AKP'nin hali pürmelali / 17.02.2016
- Atlantik'in iki yakasından Türkiye'nin görünümü / 22.10.2015
- Stratejik derinlikte çırpınan Türkiye / 18.09.2015
- Ya felakete, ya felaha / 05.09.2015
- Teröristleri takviye Mehmetçiği tasfiye operasyonu / 25.02.2015
- AKP IŞİD'i niçin vuramaz? / 15.10.2014
- Kuklalar düşünemez / 09.10.2014
- Darbe fragmanı / 22.07.2016
- Suriye bumerangı / 24.02.2016
- AKP'nin hali pürmelali / 17.02.2016
- Atlantik'in iki yakasından Türkiye'nin görünümü / 22.10.2015
- Stratejik derinlikte çırpınan Türkiye / 18.09.2015
- Ya felakete, ya felaha / 05.09.2015
- Teröristleri takviye Mehmetçiği tasfiye operasyonu / 25.02.2015
- AKP IŞİD'i niçin vuramaz? / 15.10.2014
- Kuklalar düşünemez / 09.10.2014