CHP'den 'yargıda mülakat' tepkisi: Siyasallaşma derinleşecek
İktidar; avukatlık, hakim ve savcılık, noterlik gibi hukuk mesleklerinde baraj sınavlı eleme sistemine hazırlanıyor. Avukat sayısındaki artış gerekçesiyle hukuk fakültesinden mezun olanlara staj sonrası avukatlık yolu kapatılarak sınav uygulaması getiriliyor. CHP'li Toprak, "Bu hazırlıklar, hukuk devletine erişimin iyice zorlaşacağını gösteriyor." dedi.
12.11.2023 10:45:00 / Güncelleme: 12.11.2023 11:10:28
Yaşar Cebesoy
Yaşar Cebesoy





İktidar, 2024'ten itibaren hukuk mesleklerine giriş için sınav ve elemeyle sicil ve notlama modeline hazırlanıyor. Adalet Bakanı Yılmaz Tunç'un açıklamalarına göre özellikle hukuk
fakültesi ve mezun sayısının artması, avukat sayısındaki artışın hızlanması gerekçesiyle avukatlığa girişte kısıtlayıcı bazı önlemler getiriliyor. Hukuk fakültesi mezunları, Hukuk
Mesleklerine Giriş Sınavına tabi tutulacak. Bu sınavı geçenler avukatlık stajına, hakim veya savcılık sınavına girebilecek.
Hukuk Fakültesi mezunları 2024'ten itibaren başlayacak Hukuk Mesleklerine Giriş sınavında başarılı olurlarsa hakim ve savcılık sınavına kabul edilecek. Sınav ve mülakatı kazandıktan sonra bir yıl Adalet Akademisi'nde eğitim ve ardından iki yıl kıdemli bir hakim veya savcının yanında hakim-savcı yardımcısı olarak kararlara imza atmaksızın görev yapacak. Avukatlık için de artık Hukuk Mesleklerine Giriş sınavında başarılı olup, yeterli puanı aldıktan sonra avukatlık stajına hak kazanılacak.
"AKP il-ilçe başkanlarını hakim ve savcı olarak atayan kendileri"
"İktidar yıllardır yeni anayasa, yargı reformu, hukuk reformu, insan hakları eylem planı ve benzeri vaatlerle gündem oluşturuyor. Ancak gerçek tablo her alanda adalet ve yargı sistemindeki tahribatın arttığını, savunma hakkının zedelendiğini, yargıya güvenin yüzde 30'ların altına indiğini ortaya koyuyor." diyen CHP İstanbul Milletvekili Erdoğan Toprak, Adalet Bakanı'nın tüm bu eleme süreçlerini yargıda hakim ve savcıların mesleki niteliğinin yükseltilmesine ve özellikle avukat sayısındaki büyük artışa bağlıamasına tepki göstererek, "Oysa, AKP il-ilçe başkanlarını, milletvekili adaylarını mülakatla hakim-savcı atayan ve yargıyı siyasallaştıran kendileri" dedi.

CHP İstanbul Milletvekili Erdoğan Toprak, TBMM'nin Yargıtay'ın AYM hakkındaki aldığı kararı tekrar iade etmesi çağrısında bulundu.
96 hukuk fakültesi var
İktidarın yine ortak bir çalışma yürütülmeksizin kendi hedef ve beklentileri doğrultusunda bir hukuk-yargı-adalet sistemi kurmayı planladığını belirten Toprak, "Her ile üniversite açmakla övünen iktidar şimdi hukuk fakültesi ve mezun sayısından, hukuk eğitiminin yetersizliğinden şikayetçi. Avukat sayısındaki artıştan yakınan iktidar baroları kontrolüne almak için 2020'de 'çoklu baro' yasasını çıkarttı. Ankara, İstanbul'da iktidara yakın barolar kuruldu. Kamu avukatları bu barolara üyeliğe zorlandı. Ancak kurdurulan 2. baroların üye sayısı siyasi baskılara rağmen Ankara-2. Baroda 2077, İstanbul-2. Baroda 2667'de kaldı. 2012'de 78 bin olan barolara kayıtlı avukat sayısı, 10 yılda 2022 sonunda yüzde 123 artışla 175 bin 533'e yükseldi. YÖK istatistiklerine göre Türkiye'deki kamu ve özel vakıf üniversitelerinde 81, diploması ülkemizde geçerli KKTC'deki üniversitelerde 15 olmak üzere toplam 96 hukuk fakültesi bulunuyor. Kontenjanları ise 16 bin." ifadelerini kullandı.
"Yargıda siyasallaşma artacak"
Yargı ve savunmada 'niteliği yükseltme' görüntüsü su altında getirilecek merkezi mesleğe giriş sınavı, sicil ve puan sisteminin gizli hedefinin, tümüyle eleme-engelleme amaçlı olduğunu ne süren CHP İstanbul Milletvekili Torapk, "Gerek yargıya gerekse avukatlığa girişteki baraj sınavıyla siyasi ayrıştırma ve seleksiyona gidilecek. Adalet ve yargıda siyasallaşma derinleşecek." uyarısında bulundu.
"Karar TBMM tarafından iade edilmeli"
Yargıtay'ın Anayasa Mahkemesi (AYM) kararını tanımadığını ve AYM üyelerinin suç işlediğini öne sürmesinin "ağır bir devlet krizi" olduğunun altını çizen Toprak, "Yetkisini anayasadan alan Yargıtay'ın anayasayı ve hukuk devletini yok sayması, kimsenin hukuki güvencesinin kalmadığının göstergesidir." dedi.
Toprak, yaşanan krizin çözümü için de TBMM'ye şu çağrıda bulundu:
"Bu karar metni, iktidarın yıllarca siyasi mağduriyet üretmek için gündeme getirdiği 'siyasi-askeri-yargısal vesayet' iddialarının Yargıtay tarafından devleti, meclisi, millet eğemenliğini hedef aldığını gösteren bir metindir. Anayasanın yasama-yürütme-yargı arasında güçler ayrılığı ilkesini yok sayan bu kararın, TBMM tarafından Yargıtay'a iadesi demokrasinin ve anayasadaki hukuk devleti tanımının kaçınılmaz gereğidir."
fakültesi ve mezun sayısının artması, avukat sayısındaki artışın hızlanması gerekçesiyle avukatlığa girişte kısıtlayıcı bazı önlemler getiriliyor. Hukuk fakültesi mezunları, Hukuk
Mesleklerine Giriş Sınavına tabi tutulacak. Bu sınavı geçenler avukatlık stajına, hakim veya savcılık sınavına girebilecek.
Hukuk Fakültesi mezunları 2024'ten itibaren başlayacak Hukuk Mesleklerine Giriş sınavında başarılı olurlarsa hakim ve savcılık sınavına kabul edilecek. Sınav ve mülakatı kazandıktan sonra bir yıl Adalet Akademisi'nde eğitim ve ardından iki yıl kıdemli bir hakim veya savcının yanında hakim-savcı yardımcısı olarak kararlara imza atmaksızın görev yapacak. Avukatlık için de artık Hukuk Mesleklerine Giriş sınavında başarılı olup, yeterli puanı aldıktan sonra avukatlık stajına hak kazanılacak.
"AKP il-ilçe başkanlarını hakim ve savcı olarak atayan kendileri"
"İktidar yıllardır yeni anayasa, yargı reformu, hukuk reformu, insan hakları eylem planı ve benzeri vaatlerle gündem oluşturuyor. Ancak gerçek tablo her alanda adalet ve yargı sistemindeki tahribatın arttığını, savunma hakkının zedelendiğini, yargıya güvenin yüzde 30'ların altına indiğini ortaya koyuyor." diyen CHP İstanbul Milletvekili Erdoğan Toprak, Adalet Bakanı'nın tüm bu eleme süreçlerini yargıda hakim ve savcıların mesleki niteliğinin yükseltilmesine ve özellikle avukat sayısındaki büyük artışa bağlıamasına tepki göstererek, "Oysa, AKP il-ilçe başkanlarını, milletvekili adaylarını mülakatla hakim-savcı atayan ve yargıyı siyasallaştıran kendileri" dedi.

CHP İstanbul Milletvekili Erdoğan Toprak, TBMM'nin Yargıtay'ın AYM hakkındaki aldığı kararı tekrar iade etmesi çağrısında bulundu.
96 hukuk fakültesi var
İktidarın yine ortak bir çalışma yürütülmeksizin kendi hedef ve beklentileri doğrultusunda bir hukuk-yargı-adalet sistemi kurmayı planladığını belirten Toprak, "Her ile üniversite açmakla övünen iktidar şimdi hukuk fakültesi ve mezun sayısından, hukuk eğitiminin yetersizliğinden şikayetçi. Avukat sayısındaki artıştan yakınan iktidar baroları kontrolüne almak için 2020'de 'çoklu baro' yasasını çıkarttı. Ankara, İstanbul'da iktidara yakın barolar kuruldu. Kamu avukatları bu barolara üyeliğe zorlandı. Ancak kurdurulan 2. baroların üye sayısı siyasi baskılara rağmen Ankara-2. Baroda 2077, İstanbul-2. Baroda 2667'de kaldı. 2012'de 78 bin olan barolara kayıtlı avukat sayısı, 10 yılda 2022 sonunda yüzde 123 artışla 175 bin 533'e yükseldi. YÖK istatistiklerine göre Türkiye'deki kamu ve özel vakıf üniversitelerinde 81, diploması ülkemizde geçerli KKTC'deki üniversitelerde 15 olmak üzere toplam 96 hukuk fakültesi bulunuyor. Kontenjanları ise 16 bin." ifadelerini kullandı.
"Yargıda siyasallaşma artacak"
Yargı ve savunmada 'niteliği yükseltme' görüntüsü su altında getirilecek merkezi mesleğe giriş sınavı, sicil ve puan sisteminin gizli hedefinin, tümüyle eleme-engelleme amaçlı olduğunu ne süren CHP İstanbul Milletvekili Torapk, "Gerek yargıya gerekse avukatlığa girişteki baraj sınavıyla siyasi ayrıştırma ve seleksiyona gidilecek. Adalet ve yargıda siyasallaşma derinleşecek." uyarısında bulundu.
"Karar TBMM tarafından iade edilmeli"
Yargıtay'ın Anayasa Mahkemesi (AYM) kararını tanımadığını ve AYM üyelerinin suç işlediğini öne sürmesinin "ağır bir devlet krizi" olduğunun altını çizen Toprak, "Yetkisini anayasadan alan Yargıtay'ın anayasayı ve hukuk devletini yok sayması, kimsenin hukuki güvencesinin kalmadığının göstergesidir." dedi.
Toprak, yaşanan krizin çözümü için de TBMM'ye şu çağrıda bulundu:
"Bu karar metni, iktidarın yıllarca siyasi mağduriyet üretmek için gündeme getirdiği 'siyasi-askeri-yargısal vesayet' iddialarının Yargıtay tarafından devleti, meclisi, millet eğemenliğini hedef aldığını gösteren bir metindir. Anayasanın yasama-yürütme-yargı arasında güçler ayrılığı ilkesini yok sayan bu kararın, TBMM tarafından Yargıtay'a iadesi demokrasinin ve anayasadaki hukuk devleti tanımının kaçınılmaz gereğidir."
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.