Çin yıllardır ciddi çölleşme sorunlarıyla karşı karşıya. Özellikle Gobi Çölü gibi yerlerde geniş topraklar verimsiz hale geliyor. Bu durum tarımı yerel ekosistemleri ve hatta insan yerleşimlerini tehdit ediyor. Çin bununla mücadele etmek için büyük ağaçlandırma projeleri başlattı.
Ama tek çözüm ağaçlar değil.
Şaşırtıcı bir şekilde Çin çözümü tavşanlarda buldu.
Tavşanlar hızlı üremeleri ve farklı ortamlarda yaşayabilmeleri ile bilinir.
Çin çöle 1 milyon tavşan bırakarak birkaç hedefe ulaşmayı amaçlıyor.
İlk olarak tavşanlar toprağı havalandırarak bitkilerin kök salmasını kolaylaştırıyor.
Yuva yapma aktiviteleri toprağı havalandırır ve su tutmasını sağlıyor.
Bu, suyun kıt olduğu bir çölde çok önemli.
İkinci olarak tavşanlar belirli bitki türlerini kontrol etmeye yardımcı olabilir.
Bazı durumlarda istilacı bitkiler kontrolü ele geçirebilir ve yerel türlerin büyümesini engelleyebilir.
Tavşanların otlaması bunu kontrol altında tutabilir ve daha dengeli bir ekosistemin gelişmesini sağlayabilir.
Çok hızlı üremeleri ile bilinen tavşanlar yerel halk için de bir besin kaynağı haline geldi.
Türkiye'nin bunlara ihtiyacı yok, sadece akla ihtiyacımız var
Çin'in ve birçok ülkenin çölleri, verimsiz toprakları nasıl başarılı şekilde tarıma, hayvancılığa elverişli hale getirdiğini görüyoruz.
Gelelim ülkemize.
Bizim ne tavşanlara, ne özel bitki örtüleri ile topraklarımızı kurtarmamıza ihtiyacımız var.
Cennet ülkemizin zaten her yanı, her metrekaresi tarıma da hayvancılığa da uygun.
Evet, toprak sıkıntımız yok ama yöneticilerimizin akla, mantığa, basirete, istişareye, dayanışmaya, vicdana ihtiyaçları var.
Sadece ben bilirimcilik yapan iktidarın 22 yılda ülke tarımını getirdiği yer ortada.
Merhum Mustafa Kemal Atatürk Akdeniz'deki portakalları Ruslara satıp karşılığında ülkemizde birçok fabrikanın açılmasını sağlamıştı.
Bu bir vizyondur, bu akıldır, bu zekâdır.
Günümüz kafası ise sadece 2023 yılında 21,13 milyar dolarlık tarım ithalatı yaptı.
Geçen yıl en fazla ithal edilen ürün 3 milyar 402,4 milyon dolar ile buğday oldu.
Buğdayı 1 milyar 679,3 milyon dolar ile soya fasulyesi ve 1 milyar 303,9 milyon dolar ile ham ayçiçeği yağı takip etti.
Bunların hangisi ülkemizde yetişmiyor?
Ya da ülkemizde yetişmeyen hangi bitki var ki biz bu kadar ithalat yapıyoruz?
Kimlerin cebi doluyor bu kirli çarkta?
Hayvan ithalatında da aynı skandal.
2023 yılında sığır ithalatının tutarı 1 milyar 163 milyon doları buldu.
Sığır ithalatında ilk üç ülke 453,9 milyon dolar ile Brezilya, 246,8 milyon dolar ile Uruguay ve 99 milyon dolar ile Çekya olarak sıralandı.
Hadi Brezilya alan açısından çok büyük bir ülke ama Uruguay dediğiniz 176 bin kilometrekarelik bir ülke.
Türkiye'nin 4'te biri kadar bile değil.
Ama Türkiye'ye sadece 1 yılda 246,8 milyon dolarlık sığır satıyor.
Kendinize gelin yöneticiler.
Bu ülke bunları hak etmiyor.
Tarımda da hayvancılıkta da kendi kendine yetmenin çok ötesinde, net ihracatçı konumunda olmamız gerekir.
Bunu başaramayacaksanız çekilin kenara başarabilecek kadrolar elbette var.
- İnsan neden dünyaya geldiğini unuttu / 03.02.2025
- Bir eski yeni kıyası da benden olsun / 27.01.2025
- Memur-Sen'den cevap ve düzeltme / 21.01.2025
- Asıl huzur hakkı vatandaşındır / 20.01.2025
- HPV bataklığında bir toplum / 13.01.2025
- Kafaya bak kafaya! / 06.01.2025
- Bu zihniyettekilere hakkımı haram ediyorum / 30.12.2024
- Taşlar bir cümle ile bir anda yerine oturdu / 23.12.2024
- Taşlar bir cümle ile bir anda yerine oturdu / 23.12.2024