logo
19 MART 2024

Çok bağıranın kazandığı bir dünya

21.12.2017 00:00:00
Bilmem ki her zaman mı böyle?
Medyanın, iletişim araçlarının bu kadar yaygın olmadığı devirlerde de böyle miydi?
İnsanlığın dünya sahnesine çıktığı günden beri mi böyle; hep çok bağıran, sesini uzaklara duyuran kazanıyor.
Yalan-yanlış, haklı-haksız hiç önemli değil, kitlelerin gazını alacak birkaç cümle öyle yüksek perdeden patlatan kitlelerin gözünde kahraman olup çıkıyor.
Bu adam iyi, güzel bağırdı ama bir bakalım söylediklerinin arkasında durdu mu, duracak mı diye merak eden yok.
Bu bağırıp-çağırmalar, bu yüksek perdeden naralar kime ne getirdi ve kimden ne götürdü diye işin peşine düşen yok gibi.
Bir Kudüs fırtınası geldi geçti, aslında geçmedi, Filistin'de yaşayan analar için, çocuklar için, genç ve ihtiyarlar için bütün şiddetiyle İsrail zulmü devam ediyor.
"İsrail bir terör devletidir. Ey Trump! Kudüs bütün Müslümanları kırmızı çizgisidir, bunu böyle bilesin" makamında yüksek perdeden naralar Türkiye'deki Müslümanlar nezdinde şimdilik "Kudüs meselesini" bitirmişe benziyor.
Ardını-arkasını hiç kimse merak etmiyor artık.
Bu bağırıp-çağırmaların altı dolduruldu mu, takibi yapıldı mı, kimin işine yaradı, kimlerin oyununu bozdu, soran eden yok?
Dönem Başkanı olarak Türkiye, İslam İşbirliği Teşkilatı'nı toplantıya çağırdı, epey eksikle beraber toplantı yapıldı ama alınan kararlar evlere şenlik.
İsrail-Filistin ilişkilerini ta başından beri adım adım takip eden uzamanlar diyor ki; açıklanan maddeler, İsrail'in gökte ararken yerde bulduğu cinsten kazanımlar.
En son estirilen Kudüs fırtınasından kitlelerin aklında kalan sadece yüksek perdeden söylenmiş birkaç slogandan başka bir şey yok.
Daha önce de onlarca örneğini yaşadığımız gibi, bu bağırıp-çağırmalar kimden götürdü, Filistin davasından, kime kazandırdı, İsraillilere.
Diğer taraftan sayın Prof. Dr. Haydar Baş, her biri emek mahsulü, saatlerce ter dökmenin sonunda altın değerinde üç tane makale yazdı, yayınladı ki her biri ciddi tahlillerle ve çözüm önerileri ile dolu, ama gürültüler arasında yeterince duyulmadı bile.
Çok bağıranın kazandığı bir dünyada yaşıyoruz ne yazık ki.
Sayın Baş'ın konuyla ilgili yazdığı en son yazı olan "Zirve Fiyaskodur" başlıklı makalesini bir kez daha, bin kez daha okumakta nice faydalar var:
İslam İşbirliği Teşkilatı, Kudüs gündemiyle olağanüstü toplandı ve dağıldı. 57 üyeli teşkilatta 48 ülkeden temsilci, İslam dünyasının mabetlerinden biri hakkındaki tecavüzü konuşmak için yerini aldı. "1947'deki Filistin ne ise İsrail bugün odur" dedi Sayın Cumhurbaşkanı, terör devleti İsrail'den bahsetti.
Zirvede, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasında Kudüs'ü Filistin'in başkenti olarak tanımaya daveti, sonuç bildirisinde "Doğu Kudüs'ün Filistin'in başkenti" olarak kabulü şeklinde karşılık buldu. Toplanan İslam devletleri ne Hıristiyan dünyanın haklarını da savunmaktan geri kaldı, ne Papa'nın da kendileri ile aynı fikirde olduğunu vurgulamaktan?
Neticede Mescid-i Aksa'nın içinde yer aldığı Kudüs'ün toprak bütünlüğünü kendi içinde dahi temin edemeyecek bir avuç devletin kararı çıktı. İslam âleminin kutsalını barındıran Kudüs'ü bile parçalanmadan tutmayı düşünemeyen bir devletler topluluğu var karşımızda? Orada yer alarak Kudüs'ü bölmeyi kabul eden devletler kimin malını kime sormadan bölüyor sizce? Siz eğer Kudüs'ü doğu ve batı olarak bölerseniz, bu yanlış, zavallı Filistin halkına sahip çıkmak değil; tam tersine itikadî konulardaki birliği nedeniyle yanında yer almaya mecbur Hıristiyan dünyayı da arkasına alan İsrail'in karşısında Filistin'i yalnız bırakmaktır.
Gelinen nokta bu eksik bakış açısının eseridir zaten? Oysa biz, bu konuya kesin çözüm olacak bir formülü açıklayarak, Trump'ın "Kudüs İsrail'in başkentidir" çıkışından sonra yüz binlerce okuyucu tarafından da referans gösterilen teklifimizi; Kudüs'ün değil, "Mescid-i Aksa'nın başkent yapılması"dır şeklinde beyan etmiştik. İslam âlemi, Kudüs'ü değil Hz. Peygamber'in Mirac Gecesi peygamberlere namaz kıldırarak Cenab-ı Hakk'ın huzuruna yükseldiği Mescid-i Aksa'yı Müslümanların başkenti kabul etmeli demiştik. Bu sayede Mescid-i Aksa ve onun içinde bulunduğu Kudüs herhangi bir devletin değil, tüm İslam âleminin himayesine girecekti. Günden güne küçülen Filistin devleti de böyle bir kıymeti bünyesinde barındıran olarak zaten kurtulacak ve İslam dünyasında hak ettiği yeri bulacaktı.
Bize göre, İslam İşbirliği Teşkilatı'nın bu toplantısı tam bir fiyaskodur. Kudüs en büyük darbeyi İslam dünyasının içinden almıştır. Papa'dan medet umulan, Hıristiyan devlet adamlarının fikri sorulan bu mevzu, Arap dünyasının esasen İslami ruhu yitirdiğinin ispatıdır. Zirvede açıkça ve resmen dinlerarası diyalog hayata geçirilmiş, kimsenin de sesi çıkmamıştır. Sanki Mescid-i Aksa, Müslümanların, Yahudilerin ve Hıristiyanların ortak değeri gibi konunun ele alınışı tam bir iflastır.
İslam devletleri, konuyu Filistin mevzuundan çıkararak Mescid-i Aksa boyutunda ele dahi alamamışlardır. Arap dünyası, hangi kararı alırsa alsın, meseleye kavmiyetçilikle yaklaşarak sadece Filistin boyutunda kaldığı için asla başarılı olamayacaktır. İsrail ve Hıristiyan Batı için bugün Kudüs mevzuu, itikadî bir mesele yani din savaşı olarak görüldüğü için işi bu noktaya kadar getirebilmişlerdir. İçinden geçtiğimiz günler, İ'lâ-i Kelimetullah'ı hayata geçirecek bir liderin başa geçmesinin şart olduğunu göstermektedir. Yoksa İsrail ile gizli ve açık, su anlaşması, istihbarat anlaşması, askeri eğitim anlaşması gibi onlarca anlaşmaya imza atanların zaten İsrail tarafınca dediklerinin dikkate alınacağına imkân bulunmamaktadır. Bu tür beklentilerin beyhude olduğu da ortadadır. Biz şimdi karanlık gecelerin nurlu sabahını bekliyoruz. Bu sabahı bekleyenlere selam olsun.
 
 
Aziz Karaca / diğer yazıları
İsrail duyuru yapmadan Refah'a saldırı başlattı
Çok sayıda Filistinli hayatını kaybetti
AB'den fanatik Yahudilere yaptırım kararı
İsrailli bakandan 'genişletme' çağrısı
'Açılış' adı altındaki mitingler Meclis gündeminde
Maliyeti ne kadar?
Geçen hafta alan kaybetti
Bitcoin'de sert düşüş başladı
Davul çalan kendini başka ilçede buluyor
Bu mahallede yüz yıllardır davul çalınmıyor
Yüklü miktarda para ve külçe altınla yakalandı
FETÖ'den aranıyordu
İhracat azalıyor, ithalat katlanıyor
Sorun derinleşiyor, atölyeler kapanıyor
'Önce Atamızdan sonra Türk halkından özür dilesin'
Aytekin Şef'ten AKP'li başkana çağrı
Bir ayda 145 bin 480 emekli maaşı harcandı
Emekliye cefa, Saray'a sefa!
Rıza göstereceği tek 'darbeyi' açıkladı
'Ben o darbeye teslim olurum'
'Kazanamazsam geleceğimi düşünmem gerekir'
TİP'in Zan kararının perde arkası
MOSSAD Başkanı ve HAMAS lideri masada
Esir takası müzakereleri başladı
Filistinlilerin arazisine mahkeme el koydu
Gasp devam ediyor
Para sayılan ofisin sahibi avukatın ifadesi
'3 saat boyunca para getirdiler'
İsrail'den Refah'ta yeni katliam
En az 14 Filistinli öldürüldü
İsrail duyuru yapmadan Refah'a saldırı başlattı
Çok sayıda Filistinli hayatını kaybetti
AB'den fanatik Yahudilere yaptırım kararı
İsrailli bakandan 'genişletme' çağrısı
'Açılış' adı altındaki mitingler Meclis gündeminde
Maliyeti ne kadar?
Geçen hafta alan kaybetti
Bitcoin'de sert düşüş başladı
Davul çalan kendini başka ilçede buluyor
Bu mahallede yüz yıllardır davul çalınmıyor
Yüklü miktarda para ve külçe altınla yakalandı
FETÖ'den aranıyordu
İhracat azalıyor, ithalat katlanıyor
Sorun derinleşiyor, atölyeler kapanıyor
'Önce Atamızdan sonra Türk halkından özür dilesin'
Aytekin Şef'ten AKP'li başkana çağrı
Bir ayda 145 bin 480 emekli maaşı harcandı
Emekliye cefa, Saray'a sefa!
Rıza göstereceği tek 'darbeyi' açıkladı
'Ben o darbeye teslim olurum'
'Kazanamazsam geleceğimi düşünmem gerekir'
TİP'in Zan kararının perde arkası
MOSSAD Başkanı ve HAMAS lideri masada
Esir takası müzakereleri başladı
Filistinlilerin arazisine mahkeme el koydu
Gasp devam ediyor
Para sayılan ofisin sahibi avukatın ifadesi
'3 saat boyunca para getirdiler'
İsrail'den Refah'ta yeni katliam
En az 14 Filistinli öldürüldü
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.