Çökük harabeyi yükseltecek genç lider

Meltem TV ekranlarında ülkemizin en genç genel başkanını izlerken; merhum Prof. Dr. Haydar Baş hocamızın 'Gençliğe Mesaj' şiirindeki; "Sen ey genç, özlediğim beklediğim emelsin / Bu çökük harabeyi yükseltecek tek elsin." mısralarını gayri ihtiyari bir şekilde mırıldanmadan edemedik...

Merhum, cennetmekan Üstadımızın; özenle, bezenle bir ömür boyu yetiştirdiği İcmal Gençliği ve o gençliğin genç ve güzel lideri, liyakatli ve donanımlı bir kimlikle yüreklerimize su serperek umudumuzu tekrar yeşerttiler.

Evet sevgili okurlar şükürler olsun ki, çözüm ve çaremiz var. Ülkemizi "Kainat Devleti Türkiye" yapacak iksir ve donanım genç genel başkanda fazlasıyla mevcut.

Yapay ve çözümsüz gündemlerle boğuşurken BTP Genel Başkanı Hüseyin Baş bey eşsiz kadrosuyla çözümü ve çareyi bir daha ortaya koydu. Halil İbrahim sofrası, bereketi ve cömertliğiyle tüm dünya açlarını doyurmanın ve güzel ülkemizi zenginler yurdu yapmanın çok ama çok kolay olduğunu dile getirdi.

Genel Başkan Hüseyin Bey'in tamamen vicdan ve gönüllere hitap eden konuşmasındaki altını çizdiği noktalar şunlardı: "Empati, adalet, hakkaniyet, gençlik ve eğitim..."

Siz bugün hangi liderden bu sözleri duydunuz, hangisi gelip sizin gönül telinize ve vicdanınıza dokundu... Genç Genel Başkan Hüseyin bey intihar eden insanımızdan, işsiz ve yurtdışına kaçan ve kaçmak isteyen gençlerimizden bahisle devletin dininin adalet olduğunu ortaya koyuyor.

Hüseyin bey ülke insanının zengin ve veren el olmasını istiyor ve bunun nasıl kısa bir zamanda gerçekleşeceğini delilleriyle dillendiriyor. Zaten dünyada uygulanan Milli Ekonomi Modeli gerçeği ayan beyan bir şekilde ortada.

Böyle bir genç lidere inanın ki ekmek ve su gibi bir ihtiyaç var sevgili okurlar... Empati kuran bir genç delikanlıdan, bir genç genel başkandan, Sayın Hüseyin Bey'den bahsediyoruz. Hangi liderden bu güne dek empati lafını duydunuz söyler misiniz Allah aşkına?

İşsizlik ve yoksulluktan intihar eden bizim evladımız, bizim kardeşimiz değil mi? Bu milletin karnını doyuramayıp sırtını giydiremeyen bir iktidar olamaz... Bu ülkede fakirlik suç sayılmalıdır... Herkes vatandaşlık maaşı almalıdır. Analarımız ev hanımı maaşı almalıdır. Çocuklarımıza çocuk yardımı ve sınavsız üniversite yolu açılmalıdır. Herkesin işi olmalıdır.

Bu saydıklarımız bir lütuf, bir ikram değil sosyal devlet olmanın gereğidir. Bu saydıklarımız fevkalade yapılabilir işlerdir. Bizim zenginliğimiz en az 10 Türkiye nüfusunu bakacak zenginliktedir. Merhum Haydar Baş hocamızın ortaya koyduğu Milli Ekonomi Modeli'nde bu işin basit bir usulde nasıl yapılacağı tüm ayrıntıları ile ortaya konulmuştur. Uygulayan dünya devletlerinin hali ve bizim halimiz ortadadır...

Tüm insanlığın ve özellikle Türk milletinin çıkışı Bağımsız Türkiye Partisi'ni iktidar etmekten geçmektedir. Başta Türk gençliği olmak üzere halkımız bunu başaracaktır.

Hüseyin Baş Bey'in ziyası şimdiden bizleri aydınlatmaya başladı bile.