logo
25 NİSAN 2024

Dağdaki çoban da benim eşkıya da…

Kahramanmaraş'ta 3'üncüsü düzenlenen Milli Kahramanlarımızı Anma Programı'nda kapanış konuşmasını yapan BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, “Dağdaki çoban da benim, eşkıya da benim. Biz hep biriz. Biz bir yürek, bir bileğiz All
14.01.2013 00:00:00
YENİ MESAJ / KAHRAMANMARAŞ
Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) tarafından düzenlenen Milli Kahramanlarımızı Anma Program serisinin 3'üncüsü Cumartesi günü Kahramanmaraş'ta Necip Fazıl Kısakürek Kültür Merkezi'nde gerçekleşti. Kahramanmaraşlıların büyük ilgi gösterdiği programda kapanış konuşmasını Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş yaptı. 2002 yılında Anadolu'yu gezerken millete “Ben bu arkadaşların hemen hemen tamamını tanıyorum. Ama sizin zannettiğiniz gibi bir hüner, bir bilgi, bir beceri bunlarda yok. Eğer bunları denerseniz sonumuz hüsran olur” dediğini söyleyen Prof. Dr. Haydar Baş, “Vatandaşlarımız beni dinledi, kafasını salladı, sakalım vardı ama gitti oy sandığında dediğimi unuttu. Ve şimdi hakikaten Türkiye'nin hali pür melali yürekler acısı” diye konuştu.

Biz hep biriz
“Hiçbir zaman bir daha bunları dinlemeyin. Bunlar Deccal'in yolunu aydınlattıkları için hünerleri bu konuda fazladır. Yalanı sahih, sahihi de yalan kabul ederler ve milleti de böyle ikna ederler” diye konuşan ve birlik, beraberlik vurgusu yapan Prof. Dr. Haydar Baş sözlerini şöyle sürdürdü: “Devlet millet buluşmasına, sivil ve askerin kardeş olmasına gece gündüz gayret ettiğim için bana bunlar geçmişte ne diyordu biliyor musunuz? “Yahu bu Haydar Hoca var ya bu derin devletin adamıdır.” Şimdi ise şunu söylüyorlar: “Bu Haydar Hoca'ya devlet karşıdır.” İblis bunları görseydi Müslüman olurdu. Kimin aklına bu kadar oyun gelir? Dün ne diyordun, bugün ne diyorsun? Şimdi devlet ellerine geçti, Haydar Hoca bir yerde yok. Ordu da ellerine geçti Haydar Hoca bir yerde yok. O zaman çevir kazı yanmasın. Başladılar iftira etmeye. Ama söke söke bu milletle beraber olacağız, onları da adam edeceğiz hiç merak etmeyin. Ben de Avrupalıya, Amerikalıya, İsrailliye vatandaşını kaptıracak göz var mı? Hepsini alacağım, hepsini adam edeceğiz hiç merak etmeyin. Dağdaki çoban da benim, eşkıya da benim, çocuk da benim, kardeşim de benim, anam da benim, kız kardeşim de benim, sizler de benimsiniz. Biz hep biriz. Biz bir yürek, bir bileğiz Allah'ın izniyle.”

Cemevleri mescittir
Konuşmasında cemevleri konusuna da değinen Prof. Dr. Haydar Baş cemevlerinin aynı zamanda bir mescit olduğunun altını çizdi. BTP Genel Başkanı sözlerini şöyle sürdürdü: “Cenab-ı Peygamber Efendimizin ashabının oturduğu, Ashabı Suffa dediğimiz bir yer vardır. İşte bugünkü cemevleri Ashabı Suffa gibidir. Ashabın olduğu yere mescit denir. Onun için cemlevleri aynı zamanda mescittir, bunu iyi bilesiniz. Arkadaşlarım şahittir, cemevlerinin olduğu yere gidince namazlarımı kılarım. Eğer cemaat olursak imam olurum. İmam Ali gibi bir zata evlat olmuşlar, ‘bunların oturduğu yer Müslümanların olabilir mi' diyorsun. Hadi oradan terbiyesiz. Sen onu anabilmen için gusül abdesti alman lazım.”

Türkler Resulullah'a hısım oldu
“Peygamber Efendimizin şahsı, İmam Ali, Hz. Fatımatüz Zehra, İmam Hasan, İmam Hüseyin, bu beş şahsın adına Ehl-i Beyt denir” diyen BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Baş şunları söyledi: “Peygamber Efendimizin hadislerinin ekseriyetini ortaya çıkardığı netice, Ehl-i Beyt, Hamsei Ali Aba bu beş şahıstır. Kardeşlerim bunlar, Nuh'un gemisi gibidir. Allah'ın sevgilisi şöyle buyuruyor: “Kim Nuh'un gemisine binerse kurtulur, Gemiye binmeyen helak olur.” Buradan gelen 12 İmam vardır. Bu 12 İmam Peygamber Efendimizin neslinden, Hz. Hüseyin'in neslindendir. İşte bunlardan Musa Kazım diye büyük bir Allah dostu, İmam var. Bu imam sulbünden bir insan yetişiyor. Kerbela olayından sonra Peygamber Efendimizin torunları Maveraünnehir, Horasan'a hicret ediyorlar. İşte Horasan'a hicret ettikten sonra Hz. Musa Kazım'ım torunlarından babası Musa Kazım'ın soyundan anası bir Türkmen olan Hünkar Hacı Bektaş-ı Veli dünyaya geliyor. Peygamber sülalesi Horasan'da Türklerle izdivaç ediyorlar, hayırlı nesiller ortaya çıkıyor. Hoca Ahmet Yesevi, Hacı Bektaş-ı Veli gibi yetişmiş ulemayı eğitiyor, irşat ehli yapıyor ve Anadolu topraklarına gönderiyor. 1230'lu yıllarda Hacı Bektaş-ı Veli bugünkü Hacı Bektaş'a geliyor. Hacı Bektaş-ı Veli buradaki hırsız, yolsuz ve eşkıya olan Türkmenleri İslam'a davet ediyor. Müslüman oluyorlar. Hacı Bektaş bunları yetiştiriyor, her birini irşad ehli yapıyor. Bunlar Anadolu'ya dağılıp Yezdani'yle, Süryani'yle, Yahudi'yle tanışıyorlar. Bunların hepsi Müslüman oluyorlar. Bunlar Müslüman olduktan sonra Biz de Hacı Bektaş gibi Türkoğlu Türk olduk diyorlar. Batının sancısı o günden beri var. Niye? Yezdanisini Türk yaptı, Ermenisini, Keldanisini, Rumunu, Yahudisini Türk yaptı diye. İşte soykırım dedikleri aslında budur. İşte günümüzde de Hacı Bektaş'lar lazım haberiniz olsun.”

Hacı Bektaş medeniyeti…
Türklerin Hacı Bektaş-ı Veli'den bir parça taşıdığını söyleyen BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş şunları söyledi: “Hacı Bektaş işte böyle müthiş bir medeniyet inşa ediyor. Biz hepimiz Hacı Bektaş'tan bir parça taşıyoruz, bunu hiç unutmayın. Hepimiz Bektaşiyiz, iyi bilin bunu. Şimdi bana diyorlar ki “Haydar Hoca Şii oldu.” Aptal, sen ne anlarsın onlardan? Bunlar çok cahil. İlk Şiiler kimdi? Selmani Farisi, Ebuzer Gıffari, Mikdat Bin Esved, Ammar Bin Yasir, Halid bin Said, Ubeyde bin Kaab, Ebu Heysem bin Tayhan, Osman bin Huneyf, Zeyd bin Erkam, Ebu Eyyub el Ensari. Bunlar ilk Aleviler. Erkekse çıksınlar, yıkarım onların başına dünyayı. Şimdi diyorlar bana ki, “Haydar Hoca Alevi oldu.” Keşke olsa. Ben Sünniyim, doğru. Ama ben öyle bir sünniyim ki, İmamı Azam gibi sünniyim, İmamı Şafii gibi sünniyim. Bakın İmamı Azam'ın sünniliğine. O'nun sünniliğinin adı, Ehl-i Beyt'tir. İşte ben böyle bir sünniyim. Yolum Ehl-i Beyt yolu, mezhep imamın İmamı Azamdır. Yetmedi, İmamı Şafii ne diyor biliyor musunuz? Ehl-i Beyt'i sevmek Rafızilikse, ben Rafıziyim. Ben  de öyle…”
Şehirde göz gözü görmüyor
Çöl tozu İzmir'i teslim aldı
57. Alay Vefa Yürüyüşü düzenlendi
Her şey 109 yıl önceki gibi
31 Mart sonrası anketi
CHP yine birinci parti mi?
14 yaşındaki katil zanlısı tutuklandı
4 yaşındaki Sultan vahşice öldürüldü
Kınalı kuzular dedelerinin yolunda yürüdü
"Dedeciğim ben geldim"
Atatürk'ün Anzak annelerine yazdığı mektup okundu
Anzak Koyu'nda Şafak Ayini
Polisin alkollü sürücü ile imtihanı
44. seferde üflemeyi başardı
' Saray'la müzakere edilmez, mücadele edilir'
Zamanlaması manidar uyarı
Kameranın âlâsı üretildi
Ambargolar ASELSAN'ı kamçıladı
Vergi böyle toplanmaz
Eski Bakan Çelebi'den sert eleştiriler
'Tüm Almanya seçimdeki büyük başarınızı biliyor'
Steinmeier, Yavaş'a böyle dedi
Trabzonspor'un eski başkanı vefat etti
Evinde ölü bulundu
Bakan'ın sözlerine tepki gösterdi
'Tam bir Düyûn-ı Umûmiye sistemi'
İlk 3 ayda harcamaları yüzde 120 arttı
CHP: Tasarruf Saray'dan başlasın
Pentagon'dan Irak'a: Bölgedeki ABD güçlerini koru
Hem işgalci, hem koruma istiyor!
Şehirde göz gözü görmüyor
Çöl tozu İzmir'i teslim aldı
57. Alay Vefa Yürüyüşü düzenlendi
Her şey 109 yıl önceki gibi
31 Mart sonrası anketi
CHP yine birinci parti mi?
14 yaşındaki katil zanlısı tutuklandı
4 yaşındaki Sultan vahşice öldürüldü
Kınalı kuzular dedelerinin yolunda yürüdü
"Dedeciğim ben geldim"
Atatürk'ün Anzak annelerine yazdığı mektup okundu
Anzak Koyu'nda Şafak Ayini
Polisin alkollü sürücü ile imtihanı
44. seferde üflemeyi başardı
' Saray'la müzakere edilmez, mücadele edilir'
Zamanlaması manidar uyarı
Kameranın âlâsı üretildi
Ambargolar ASELSAN'ı kamçıladı
Vergi böyle toplanmaz
Eski Bakan Çelebi'den sert eleştiriler
'Tüm Almanya seçimdeki büyük başarınızı biliyor'
Steinmeier, Yavaş'a böyle dedi
Trabzonspor'un eski başkanı vefat etti
Evinde ölü bulundu
Bakan'ın sözlerine tepki gösterdi
'Tam bir Düyûn-ı Umûmiye sistemi'
İlk 3 ayda harcamaları yüzde 120 arttı
CHP: Tasarruf Saray'dan başlasın
Pentagon'dan Irak'a: Bölgedeki ABD güçlerini koru
Hem işgalci, hem koruma istiyor!

Grip vakaları arttı, servisler doldu

Trabzon'da havaların son günlerde bir sıcak bir serin seyretmesi ile birlikte gribal enfeksiyonların artış gösterdiği ve geçtiğimiz yıl Eylül ayından beri aktif olan grip salgının sürdüğü belirtildi.
25.04.2024 09:12:00
İhlas Haber Ajansı
Grip vakaları arttı, servisler doldu
Grip vakaları arttı, servisler doldu
Konuyla ilgili değerlendirmelerde bulunan Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Tıp Fakültesi Farabi Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Gürdal Yılmaz, 'Influenza salgını bir türlü bitmedi; Eylül ayında başlayan salgın halen devam etmekte' dedi.

Bugünlerde havaların değişkenlik göstermesi ile enfeksiyonların da arttırdığını kaydeden Yılmaz, 'Hava değişimleri zamanı enfeksiyonların en yoğun olduğu zamanlardır. Şu anda hava değişimi zamanı olduğu için enfeksiyon hastalıkları servisinde yer bulamıyoruz. Bu değişim ile birlikte her türlü enfeksiyon karşımıza çıkıyor. Influenza salgını bir türlü bitmedi; Eylül ayında başlayan salgın halen devam etmekte. Yazın inşallah olmayacağını düşünüyoruz. Koronavirüs kışın da vardı ancak Influenza'nın altında kaldı. Influenza daha ön planda karşımıza çıktı. Koronavirüs'ü yine göreceğiz ancak daha az karşılaşacağız diye düşünüyorum. Hijyen kurallarına uyulması gerekiyor, hasta olan kişi ile temasta bulunmamak gerekiyor, hasta olan kişinin maske kullanması gerekiyor. Artık dünya çok küçüldü seyahatlerin kolaylaşması ile birlikte. Hemen her yerde insan olabiliyor. Türkiye'den Çin'e giden de var, Çin'den Türkiye'ye gelenler de. Virüs çok kolaylıkla yayılabiliyor. Dünya genelinde değişik virüsler ile karşı karşıya kalınabiliyor ama toplum içinde belli bir bağışıklık oluştuğu için önceki kadar yayılmıyor, yayılanlar da o seviyede azalıyor ve kayboluyor' diye konuştu.

Saçlarına kına yakılıp asker çorbası içen izciler, 57. Alay'ın 109 yıl önceki yolunda

Türkiye İzcilik Federasyonu tarafından düzenlenen 57. Alay Şehitlerini Anma Milli Bilinç Kampı kapsamında saçlarına kına yakılan ve asker çorbası içen 2 bin 500 izci, 57. Alay'ın 109 yıl önce yürüdüğü yolda atalarını andı.
25.04.2024 08:06:00 / Güncelleme: 25.04.2024 08:12:21
Anadolu Ajansı
Saçlarına kına yakılıp asker çorbası içen izciler, 57. Alay'ın 109 yıl önceki yolunda
Saçlarına kına yakılıp asker çorbası içen izciler, 57. Alay'ın 109 yıl önceki yolunda

Tarihi Gelibolu Yarımadası'nda bulunan Eceabat ilçesi sınırlarındaki Kocadere Kamp Alanı'na 22 Nisan'da gelen izciler burada, Gençlik ve Spor Bakanlığı, Kızılay ve Kuveyt Türk destekleriyle kurdukları çadırlarda kaldı.

Gençlere kampta Çanakkale Savaşları ve 57. Alay'ın kahramanlıklarıyla ilgili tarihi bilgiler verildi.

Türkiye'nin 60 ilinden gelen 2 bin 500 izci ve izci lideri, 57. Alay'ın karargah olarak kullandığı alanda sabah ezanıyla birlikte uyanıp yürüyüş hazırlıklarına başladı.

Asker çorbası ve hamur kızartmalarını alıp kahvaltı yapan gençlerin saçlarına burada kına yakıldı.

Mehter eşliğinde Türk bayraklarıyla yola çıkan izciler ardından Conkbayırı'na ulaşıp yürüyüşü tamamlayacak.

Rota kapsamında 57. Alayın 109 yıl önce ilerlediği yollarda savaşın yaşandığı cephelerde ziyaret edilecek.

 "Dedeciğim ben geldim" diyerek yola çıkıyoruz"

Türkiye İzcilik Federasyonu Başkanı Hasan Dinçer Subaşı, AA muhabirine yaptığı açıklamada, kampın bu yıl 21. kez düzenlendiğin söyledi.

Yürüyüşe 2 bin 500 izcinin katıldığını anlatan Subaşı, "57. Alay'ın ihtiyat birliği olarak karargah kurduğu noktada ve aynı bu şekilde 109 yıl önce yürüyüşe başladığı noktadayız. Sabah namazı saati silah sesleri ve ezan sesleri içinde izcilerimiz çadırlarından kalkıyorlar. Asker çorbası içip hamur kızartması yiyerek dedelerinin yürüdüğü yolda aynı şekilde Conkbayırı'na yürüyorlar. Büyük bir gururla 57. Alay topraklarında 57. Alay'ın izinde 'dedeciğim ben geldim' diyerek yola çıkıyoruz." ifadesini kullandı.

Subaşı, 57. Alay Milli Bilinç Kampı'na 60 ilden katılım sağlandığını aktararak "Yola çıkmadan önce sadece asker çorbası ve hamur kızartması yeme faaliyeti yapmıyoruz. Tüm izcilerimizin saçları aynı Kınalı Hasan gibi yola çıkmadan önce kınalanıyor, ellerinde Türk bayraklarıyla mehter eşliğinde yürüyüşümüzü gerçekleştiriyoruz." diye konuştu.

Yürüyüşe İstanbul'dan katılan Ahsen Bera Ünal da kampta yer aldığı için çok mutlu olduğunu söyledi.

Manisa'dan gelen Sinem Tüm ise önemli bir atmosferi teneffüs ettiklerini dile getirdi.

Yağmur Kayatepe de kahraman 57. Alay'da görevli askerlerin yürüdüğü yoldan yürüyebilme fırsatı bulduğu için gururlu olduğunu kaydetti. 

Kendi çipini üreten ASELSAN buluşlara devam ediyor

 
ASELSAN Genel Müdürü Ahmet Akyol, İHA kameralarına Kanada tarafından uygulanan ambargoları anımsatarak, "O dönem bir geliştirme projesi başlattık. Önce ambargoyu bertaraf edecek bir kamera yapmak daha da ötesinde dünyada bu alandaki en iyi kamerayı da yapabilmek üzere yola çıkmıştık. Geldiğimiz noktada İHA kameramız ASELFLIR-500'ü tamamladık. Artık operasyonel olarak Silahlı Kuvvetlerimizin kullanımına da girdi" dedi.
24.04.2024 23:34:00
ANADOLU AJANSI
 Kendi çipini üreten ASELSAN buluşlara devam ediyor
 Kendi çipini üreten ASELSAN buluşlara devam ediyor

ASELSAN Genel Müdürü Ahmet Akyol, ihracat yaptıkları ülke sayısını 86'ya çıkardıklarını dile getirerek, "ASELSAN'ın bu yıl yeni ihracat sözleşmeleri açısından 1 milyar dolara yaklaşma hedefi var" dedi. Anadolu Ajansı Teknoloji Masası'nın konuğu olan Akyol, ASELSAN olarak denizin derinliklerinden uzayın derinliklerine kadar her alanda her platforma kritik sistemler geliştirdiklerini kaydetti.

Siz mi ambargo uygularsınız?!

Akyol, İHA kameralarına Kanada tarafından uygulanan ambargoları anımsatarak, "O dönem Savunma Sanayii Başkanlığımızın liderliğinde bir geliştirme projesi başlattık. Önce ambargoyu bertaraf edecek bir kamera yapmak daha da ötesinde dünyada bu alandaki en iyi kamerayı da yapabilmek üzere yola çıkmıştık. Geldiğimiz noktada İHA kameramız ASELFLIR-500'ü tamamladık. Artık operasyonel olarak Silahlı Kuvvetlerimizin kullanımına da girdi" ifadelerini kullandı. ASELFLIR-500'ün rakiplerine oranla yüzde 30 daha iyi performans sergilediğine dikkati çeken Akyol, kameranın lazer işaretlemedeki başarısıyla da güdümlü mühimmatların daha hassas vuruş kabiliyeti kazanmasını sağlamış olduğunu vurguladı.

Hava savunma sistemlerinde yeni ataklar

Akyol, ASELSAN'ın alçak irtifada KORKUT sistemi olduğunu belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü: "Kendisine yönelen dron, seyir füzesi ve benzeri tüm tehditleri parçacıklı mühimmatlarla önce tespit edip sonra onları engellemeye dayalı bir teknoloji. Bu envantere kazandırdığımız ve seri üretimini devam ettirdiğimiz bir sistem. Bunun bir üstünde HİSAR-A diye isimlendirdiğimiz bu sefer biraz daha irtifanın arttığı artık füzelerin devreye girdiği bir sistem var. Burada da Roketsan ile güzel bir işbirliğimiz var. Füzeleri onlar bize sağlıyorlar, biz de bütün sistemi bir araya getirerek alçak irtifalı HİSAR-A'yı tamamlayıp envantere kazandırdık.
Bir üstünde de HİSAR-O'muz var. Orta menzilde. Bunun da envantere kazandırıldığını ve seri üretime devam edildiğini söyleyebilirim. Şimdi de uzun menzilli hava savunma sistemimiz SİPER'i Türk Silahlı Kuvvetlerimizin envanterine kazandırıyoruz. Böylece çok alçak irtifadan yüksek irtifaya kadar katmanlı hava savunmasını 2024 yılında tamamlamış oluyoruz."


Lazer silahı GÖKBERK

ASELSAN'ın lazer silahı GÖKBERK'ten bahseden Akyol, lazerin kaynağını da yerli olarak geliştirdiklerini vurguladı. Akyol, otonominin (kendi kendine karar verip çalışma) üzerinde çalıştıkları önemli başlıklardan olduğunu aktararak, "Deringöz isminde yeni bir ürün üzerine çalışıyoruz. Geçtiğimiz günlerde ilk dalışını yaptık. Yapay zeka destekli otonom sürüş algoritmalarına sahip. Denizin altına 600 metreye kadar dalabilen sonarları olan, su altında haberleşme ve su altında keşif gözetleme kabiliyetine sahip bir ürün" diye konuştu. ASELSAN'ın Ankara'da 400 milyon dolarlık yeni bir yatırıma başladığının altını çizen Akyol, yatırımla beraber binin üzerinde ilave nitelikli istihdamı Türkiye'ye kazandıracaklarını anlattı.


Yapay zeka robotları kullanıyor

Karar vericilerin yapay zeka destekli algoritmalarla işini kolaylaştırmak ve büyük veriyi işlemek üzere komuta kontrol sistemlerinde yapay zekayı etkin olarak kullandıklarını aktaran Ahmet Akyol, "Gerek insansız kara, deniz araçlarında gerek otonominin olduğu diğer sistemlerde yapay zeka destekli algoritmalarla burada fark yaratmaya çalışıyoruz. ASELSAN içerisindeki bütün çalışmalarda yapay zeka robotlarını kullanır duruma geldik. Bunu içerideki süreçlerimizde adım adım yaygınlaştırıyoruz" dedi. Akyol, çip teknolojisinin çok kritik olduğunu vurgulayarak, şunları kaydetti: "Çip teknolojisinin askeri ve sivil boyutu var. Bizim açımızdan askeri boyutunda bağımsızlık stratejik öncelik. Bu amaçla Bilkent Üniversitesi ile ortak bir şirketimiz var. Yine ASELSAN'ın İstanbul'da MKR-IC ve TÜYAR isimli iki ayrı çipe odaklanmış alt şirketi var. Bu üç alt şirketle ve kendi bünyemizdeki çip tasarım ekiplerimizle buraya önemli miktarda kaynak ve yatırım yapıyoruz. Özellikle radar ve elektronik harpte kullanılan son derece stratejik olan galyum nitratta, transistör seviyesinde millileştirmeyi tamamladık. Bir radarda yaklaşık 1000'den fazla çip bulunuyor. Bu çipleri kendimiz tasarlıyoruz. 2024 itibarıyla bu çipleri Ankara'da seri üretebilme imkanına kavuştuk. Alt transistörlerini Bilkent Üniversitesi ile ortak şirketimizde, üstündeki çip seviyesi üretimleri de ASELSAN'da çoklu adetlerde yapabilecek duruma geldik. Binlerce çipi seri ürettiğimizi söyleyebilirim. Bu, askeri alandaki bağımsızlığımız açısından önemli."

Meteorolojinin renkli kodları ne anlama geliyor?

Meteoroloji, doğanın diliyle konuşur ve bu dili anlamak için renkli uyarı kodlarından yararlanır. Türkiye'de Meteoroloji Genel Müdürlüğü, hava durumu tahminlerinde ve uyarılarda dört farklı renk kodu kullanır: yeşil, sarı, turuncu ve kırmızı. Her bir renk, doğanın bize gönderdiği mesajların şiddetini ve önemini ifade eder
24.04.2024 13:05:00 / Güncelleme: 24.04.2024 13:08:29
Ahmet Haydar Tarhanlı
Meteorolojinin renkli kodları ne anlama geliyor?
Meteorolojinin renkli kodları ne anlama geliyor?
Yeşil (Tehlike Yok): Yeşil kod, hava durumunun sakin olduğunu ve herhangi bir tehlike beklemediğimizi gösterir. Bu renk, günlük yaşantımızı etkileyecek meteorolojik bir hadisenin olmadığını belirtir ve huzurlu bir gün geçirebileceğimizin işaretidir.

Sarı (Az Tehlikeli): Sarı kod, dikkatli olmamız gerektiğini söyler. Hava durumu olağanın dışında olmasa da, bazı faaliyetler için potansiyel riskler taşıyabilir. Bu uyarı, özellikle açık havada yapılacak etkinliklerde daha tedbirli olmamız gerektiğini hatırlatır.

Turuncu (Tehlikeli): Turuncu kod, tehlikenin arttığını ve olası hasarlar için hazırlıklı olmamız gerektiğini bildirir. Bu renk, nadiren gerçekleşen ve can veya mal kaybına yol açabilecek meteorolojik olayların beklendiğini ifade eder.

Kırmızı (Çok Tehlikeli): Kırmızı kod, en ciddi uyarıdır ve çok tehlikeli durumları simgeler. Bu renk, hayatı tehdit edebilecek, geniş alanlarda büyük hasarlara neden olabilecek son derece kuvvetli meteorolojik hadiselerin beklendiğini gösterir. Kırmızı kod gördüğümüzde, güncel meteorolojik koşulları sıkça takip etmeli ve gerekli tüm önlemleri almalıyız.

Bu renk kodları, doğanın bize sunduğu ipuçlarını çözmemize ve kendimizi olası tehlikelere karşı korumamıza yardımcı olur. Meteoroloji Genel Müdürlüğü'nün bu renkli uyarı sistemi, "Haberdar olun, hazırlıksız yakalanmayın" sloganıyla bizlere doğru bilgiyi zamanında sunar ve güvenliğimizi sağlamak için önemli bir araçtır.
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.