Dervişoğlu, grup toplantısında Bahçeli'ye yüklendi
TBMM'den İmralı Adası'na bir heyetin gitmesi için ısrar edenlerin olduğunu söyleyen Dervişoğlu, "Bu ısrar niye? 'İlk ağızdan ve ilk elden ihtiyaç duyulan mesajları almak faydalı olacakmış'. Lafa bakar mısınız? Bu, devleti, eşkıya ile eşitlemek değil de nedir?" dedi
05.11.2025 13:59:00
AA
AA





İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda, Gazi Meclis'in ettiği yeminle adeta alay edenlerin türlü şımarıklıklarını sahnelediği bir yer haline getirilmek istendiğini söyledi.
Kiminin Cumhuriyet'ten, kiminin Türklük'ten, kiminin hukuk devletinden rahatsız olduğunu savunan Dervişoğlu, kendilerinin ise Türklüğe, Cumhuriyet'e ve hukuk devletine düşmanlık edenlerden rahatsız olduğunu ve bunun için ses çıkardıklarını ifade etti. Dervişoğlu, "Millet bizi TBMM'ye yanlışa 'dur' demek, sorulacak soruları sormak için gönderdi" diye konuştu.
Bazı basın yayın organlarınca, partisinin "Genel Başkan Yardımcısı ve Samsun Milletvekili Erhan Usta'ya ceza verileceğine" dair haberlerin servis edildiğini belirten Dervişoğlu, "Buyurun gelin, İYİ Parti Grubu işte burada, hesap mı soruluyormuş, hesap mı alınıyormuş millet görsün" ifadelerini kullanarak Usta'ya destek verdi.
"Bundan evvelki politika Terörlü Türkiye' politikası mıydı?"
Dervişoğlu, "Terörsüz Türkiye" çalışmalarına dair eleştirilerde bulunarak, "Bundan evvelki devlet politikası, 'terörlü Türkiye' politikası mıydı?" diye sordu.
TBMM'den İmralı Adası'na bir heyetin gitmesi için ısrar edenlerin olduğunu söyleyen Dervişoğlu, "Bunun, Meclis'in saygınlığına gölge düşüreceğini görmüyorlar mı acaba?" ifadesini kullandı. Dervişoğlu, şunları söyledi:
"Öcalan canisi, bulunduğu yerden istediği açıklamayı yapıyor, istediği kişilerle de görüşüyor. Meclis'i onun ayağına götürmek konusundaki bu ısrar niye? 'İlk ağızdan ve ilk elden ihtiyaç duyulan mesajları almak faydalı olacakmış'. Lafa bakar mısınız? Bu, devleti, eşkıya ile eşitlemek değil de nedir? Şaşkınlığımın üstüne her gün yeni şaşkınlık ekliyorsun. Yahu sen olmuşsun İmralı, etrafındaki alkış ekibi de olmuş Kandil. Bu milletten utanmıyor musunuz?"
"7.5 milyon çalışan 22 bin liraya mahkum edildi"
Ekonomiye dair eleştirilerde bulunan, 2026 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ile zamların geldiğini savunan Dervişoğlu, Türkiye'de 7,5 milyon çalışanın 22 bin lira olan asgari ücrete mahkum olduğunu ileri sürdü.
TÜRK-İŞ'in ekim ayı verilerine göre açlık sınırının 28 bin 412 lira olduğunu aktaran Dervişoğlu, "Eğer 2025 yılı asgari ücret önerimiz olan 28 bin liranın üzerine temmuzda yüzde 20 zam yapılsaydı 33 bin 600 lira olacaktı. Bugün ise piyasanın 2025 enflasyon tahmini olan yüzde 33 eklenseydi, asgari ücret 45 bin lira civarında olacaktı." dedi.
Dervişoğlu, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu verilerine göre Türkiye'de toplam mevduatın yüzde 80'inin sadece 2,2 milyon kişinin elinde olduğunu, nüfusun küçük bir kesiminin 17 trilyon liralık serveti kontrol ettiğini dile getirdi.
Söz konusu grupta kişi başına düşen ortalama mevduatın 7,5 milyon lira olduğunu aktaran Dervişoğlu, "Bir yanda 22 bin lirayla yaşamaya çalışan 7,5 milyon insan, bir diğer tarafta kişi başına 7,5 milyon lirası olanlar. Peki ya geriye kalan milyonlar? Kalanların, banka hesabında ortalama bir haftalık mutfak gideri bile yok." diye konuştu.
Dervişoğlu, vergi yükünün emekçinin, "rant geliri"nin zenginin cebinde olduğunu ileri sürerek, Türkiye'nin böyle yönetilemeyeceğini savundu.
"Fiyaskoları görmezden geleceğimiz anlamı taşımıyor"
Türkiye'de işsizliğin üstünün rakamlarla örtüldüğünü, geniş tanımlı işsizliğin neredeyse yüzde 30'a dayandığını iddia eden Dervişoğlu, son bir yılda 1,2 milyondan fazla insanının işsiz kaldığını öne sürdü.
Dervişoğlu, "Asıl rezalet şudur: işsizlik ödeneği alması gereken 3 milyonun üzerinde vatandaşımız vardır ancak bu ödeneği sadece 485 bin kişi alabiliyor." değerlendirmesinde bulundu.
Her ülkenin savunmasını kuvvetlendirmesi, savunma sanayisine yatırım yapması ve ordusunu sürekli modernize etmesi gerektiğini vurgulayan Dervişoğlu, "Ne var ki, bizim savunma sanayisi üretimini takdir etsek de iktidarın son 10 senedir savunma sanayisi alımları konusunda imza attığı fiyaskoları görmezden geleceğimiz anlamını taşımıyor." diye konuştu.
"F-35 projesinden Türkiye'ye 13 milyar dolar para kaybettirildi"
Türkiye'nin F-35 savaş uçağı projesine dahil olmasıyla başlayan ve günümüze uzanan süreçlere dair eleştirilerde bulunan Dervişoğlu, iktidarın, F-35 projesinden Türkiye'ye toplam 13 milyar dolar para kaybettirdiğini hem de Hava Kuvvetlerini dünyanın en iyi avcı uçaklarından mahrum bıraktığını iddia etti.
Dervişoğlu, "Bugün Yunanistan'da ve İsrail'de F-35 uçakları varken, acaba Türkiye Genelkurmayının, Ege'den ve Orta Doğu'dan sorumlu subaylarının gözüne uyku girebiliyor mu?" sorusunu yöneltti.
İYİ Parti Genel Başkanı Dervişoğlu, toplantının ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin (AİHM), Selahattin Demirtaş hakkında verilen kararının hatırlatılması üzerine Dervişoğlu, kararların siyasetle uygulanmasını yerinde bulmadığını söyledi.
Dervişoğlu, "Biliyorsunuz ki ben, Selahattin Demirtaş'ın eylemlerine ve söylemlerine katılmıyorum ama bir insanın hürriyetini sınırlamak ya da onu hürriyetine kavuşturmak işleminin ya da işlevinin siyasilerde değil, hukukta ve adalette tecelli etmesinin doğru olacağı kanaatini taşıyorum." ifadelerini kullandı.
Demirtaş açıklaması
Grup toplantısı çıkışında gazetecilerin sorularını yanıtlayan Dervişoğlu, Selahattin Demirtaş'ın serbest bırakılması konusunda sorulan soruyu da yanıtladı ve şunları söyledi:
"Eylemlerine ve söylemlerine katılmıyorum ama bir insanın hürriyetini sınırlanmak ya da kavuşturmanın siyasilerde değil hukukta ve adalette tecelli etmesi gerektiği görüşüne inanıyorum."
Kiminin Cumhuriyet'ten, kiminin Türklük'ten, kiminin hukuk devletinden rahatsız olduğunu savunan Dervişoğlu, kendilerinin ise Türklüğe, Cumhuriyet'e ve hukuk devletine düşmanlık edenlerden rahatsız olduğunu ve bunun için ses çıkardıklarını ifade etti. Dervişoğlu, "Millet bizi TBMM'ye yanlışa 'dur' demek, sorulacak soruları sormak için gönderdi" diye konuştu.
Bazı basın yayın organlarınca, partisinin "Genel Başkan Yardımcısı ve Samsun Milletvekili Erhan Usta'ya ceza verileceğine" dair haberlerin servis edildiğini belirten Dervişoğlu, "Buyurun gelin, İYİ Parti Grubu işte burada, hesap mı soruluyormuş, hesap mı alınıyormuş millet görsün" ifadelerini kullanarak Usta'ya destek verdi.
"Bundan evvelki politika Terörlü Türkiye' politikası mıydı?"
Dervişoğlu, "Terörsüz Türkiye" çalışmalarına dair eleştirilerde bulunarak, "Bundan evvelki devlet politikası, 'terörlü Türkiye' politikası mıydı?" diye sordu.
TBMM'den İmralı Adası'na bir heyetin gitmesi için ısrar edenlerin olduğunu söyleyen Dervişoğlu, "Bunun, Meclis'in saygınlığına gölge düşüreceğini görmüyorlar mı acaba?" ifadesini kullandı. Dervişoğlu, şunları söyledi:
"Öcalan canisi, bulunduğu yerden istediği açıklamayı yapıyor, istediği kişilerle de görüşüyor. Meclis'i onun ayağına götürmek konusundaki bu ısrar niye? 'İlk ağızdan ve ilk elden ihtiyaç duyulan mesajları almak faydalı olacakmış'. Lafa bakar mısınız? Bu, devleti, eşkıya ile eşitlemek değil de nedir? Şaşkınlığımın üstüne her gün yeni şaşkınlık ekliyorsun. Yahu sen olmuşsun İmralı, etrafındaki alkış ekibi de olmuş Kandil. Bu milletten utanmıyor musunuz?"
"7.5 milyon çalışan 22 bin liraya mahkum edildi"
Ekonomiye dair eleştirilerde bulunan, 2026 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ile zamların geldiğini savunan Dervişoğlu, Türkiye'de 7,5 milyon çalışanın 22 bin lira olan asgari ücrete mahkum olduğunu ileri sürdü.
TÜRK-İŞ'in ekim ayı verilerine göre açlık sınırının 28 bin 412 lira olduğunu aktaran Dervişoğlu, "Eğer 2025 yılı asgari ücret önerimiz olan 28 bin liranın üzerine temmuzda yüzde 20 zam yapılsaydı 33 bin 600 lira olacaktı. Bugün ise piyasanın 2025 enflasyon tahmini olan yüzde 33 eklenseydi, asgari ücret 45 bin lira civarında olacaktı." dedi.
Dervişoğlu, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu verilerine göre Türkiye'de toplam mevduatın yüzde 80'inin sadece 2,2 milyon kişinin elinde olduğunu, nüfusun küçük bir kesiminin 17 trilyon liralık serveti kontrol ettiğini dile getirdi.
Söz konusu grupta kişi başına düşen ortalama mevduatın 7,5 milyon lira olduğunu aktaran Dervişoğlu, "Bir yanda 22 bin lirayla yaşamaya çalışan 7,5 milyon insan, bir diğer tarafta kişi başına 7,5 milyon lirası olanlar. Peki ya geriye kalan milyonlar? Kalanların, banka hesabında ortalama bir haftalık mutfak gideri bile yok." diye konuştu.
Dervişoğlu, vergi yükünün emekçinin, "rant geliri"nin zenginin cebinde olduğunu ileri sürerek, Türkiye'nin böyle yönetilemeyeceğini savundu.
"Fiyaskoları görmezden geleceğimiz anlamı taşımıyor"
Türkiye'de işsizliğin üstünün rakamlarla örtüldüğünü, geniş tanımlı işsizliğin neredeyse yüzde 30'a dayandığını iddia eden Dervişoğlu, son bir yılda 1,2 milyondan fazla insanının işsiz kaldığını öne sürdü.
Dervişoğlu, "Asıl rezalet şudur: işsizlik ödeneği alması gereken 3 milyonun üzerinde vatandaşımız vardır ancak bu ödeneği sadece 485 bin kişi alabiliyor." değerlendirmesinde bulundu.
Her ülkenin savunmasını kuvvetlendirmesi, savunma sanayisine yatırım yapması ve ordusunu sürekli modernize etmesi gerektiğini vurgulayan Dervişoğlu, "Ne var ki, bizim savunma sanayisi üretimini takdir etsek de iktidarın son 10 senedir savunma sanayisi alımları konusunda imza attığı fiyaskoları görmezden geleceğimiz anlamını taşımıyor." diye konuştu.
"F-35 projesinden Türkiye'ye 13 milyar dolar para kaybettirildi"
Türkiye'nin F-35 savaş uçağı projesine dahil olmasıyla başlayan ve günümüze uzanan süreçlere dair eleştirilerde bulunan Dervişoğlu, iktidarın, F-35 projesinden Türkiye'ye toplam 13 milyar dolar para kaybettirdiğini hem de Hava Kuvvetlerini dünyanın en iyi avcı uçaklarından mahrum bıraktığını iddia etti.
Dervişoğlu, "Bugün Yunanistan'da ve İsrail'de F-35 uçakları varken, acaba Türkiye Genelkurmayının, Ege'den ve Orta Doğu'dan sorumlu subaylarının gözüne uyku girebiliyor mu?" sorusunu yöneltti.
İYİ Parti Genel Başkanı Dervişoğlu, toplantının ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin (AİHM), Selahattin Demirtaş hakkında verilen kararının hatırlatılması üzerine Dervişoğlu, kararların siyasetle uygulanmasını yerinde bulmadığını söyledi.
Dervişoğlu, "Biliyorsunuz ki ben, Selahattin Demirtaş'ın eylemlerine ve söylemlerine katılmıyorum ama bir insanın hürriyetini sınırlamak ya da onu hürriyetine kavuşturmak işleminin ya da işlevinin siyasilerde değil, hukukta ve adalette tecelli etmesinin doğru olacağı kanaatini taşıyorum." ifadelerini kullandı.
Demirtaş açıklaması
Grup toplantısı çıkışında gazetecilerin sorularını yanıtlayan Dervişoğlu, Selahattin Demirtaş'ın serbest bırakılması konusunda sorulan soruyu da yanıtladı ve şunları söyledi:
"Eylemlerine ve söylemlerine katılmıyorum ama bir insanın hürriyetini sınırlanmak ya da kavuşturmanın siyasilerde değil hukukta ve adalette tecelli etmesi gerektiği görüşüne inanıyorum."
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.


















































































