Devlet gibi davranın, bu işi çözün!

"Gençler! Benim gelecekteki emellerimi gerçekleştirmeyi üstlenen gençler! Bir gün bu memleketi sizin gibi beni anlamış bir gençliğe bırakacağımdan dolayı çok memnun ve mesudum. Buna gerçekten sevinmekteyim. Fakat beraber yaşadığımız sürece benim hedefime yürümenizi hepinizden istemek, geçerli bir hakkım olarak tanınmalıdır." (Mustafa Kemal Atatürk)

Peki, ulu önderimiz Atatürk'ün izini takip etmesi salık verilen Türk gençliği, acaba bugün nasıl bir ahval ve şerait içindedir.

Türkiye Cumhuriyeti devletini ilelebet ayakta tutmakla görevlendirilen Türk gençliği, bugün hangi duygu ve düşünce dünyasında gezinmektedir.

Devleti idare edenlerin, acil koduyla aldıkları sorumluluğu yerine getirmesi gerekir.

Konumuz Türkiye'de gençlerin uyuşturucu batağında olması ile ilgilidir.

Uyuşturucu kullananların yüzde 82'si, 20-35 yaş arasında yer almaktadır. Maddeden hayatını kaybedenlerin yüzde 90'ını da, 35 yaş altında bulunmaktadır.

Uyuşturucu madde kullanım yaşı ise, 15-24 yaş arasında olmaktadır.

Türkiye'de 10 milyon kişinin madde ve davranış bağımlılığı taşıdığı, buna paralel olarak madde kullanımına bağlı 800 bin denetimli serbestlik dosyası olduğu belirtiliyor.

Bu nasıl korkunç bir tablodur!

Bu rakamlara erişilinceye kadar devlet yetkililerimiz acaba ne işle meşguldü?

Bu mevzu tam olarak, Milli Güvenlik meselesidir!

Türkiye'de bazı çevreler, sentetik uyarıcıları akademik başarı için de öneriliyor!

Bu nasıl bir faciadır!?

Öğrencilerin ders çalışmak için bu uyarıcıları aldığı ve birbirlerine de önerdiği ileri sürülüyor.

Dikkat sorunu olan çocukların, kolayca madde bağımlısı adayı olabileceği belirtiliyor.

Dünya genelinde 2023 yılı itibariyle, 15–64 yaş aralığında yaklaşık 296 milyon kişi, en az bir kez uyuşturucu ile tanışmış ve kullanmıştır.

Bu, dünya nüfusunun yaklaşık %5,8'ine karşılık gelmektedir.

Bağımlılık geliştiren kişi sayısı, 39,5 milyon kişiye denk geliyor.

En yaygın kullanılan madde ise 226 milyon kullanıcı ile Esrar oldu.

En hızlı yayılım gösteren maddeler ise, Metamfetamin, sentetik opioidler ve özellikle fentanil.

Türkiye'de bilinen ve kayıtlara geçen madde bağlantılı ölüm sayısı 300 olup 2022'ye göre bu oranda %22 artış görülmüştür.

Ölümlerin %61,6'sının, birden fazla madde kullanımına bağlı olduğu belirtiliyor.

Ölenlerin yaş ortalaması ise, 35'tir.

Ölenlerin %92,3'ü ise, erkektir.

Türkiye, başta metamfetamin, captagon ve eroin olmak üzere birçok sentetik ve bitki bazlı doğal uyuşturucu maddelerin Balkanlar'a ve Avrupa kıtasına aktarılmasında geçiş güzergâhıdır.

Ayrıca Türkiye, Latin Amerika'dan gemiler yoluyla gelen kokainlerin Avrupa kıtasına ve Batı Afrika'ya yayılmasında koridor rolü oynamaktadır.

2016 yılında gümrükte yakalanan uyuşturucu miktarı 236 milyon TL değerindeyken ve yakalanan gümrük değerinin %10'a yakın bir değerini oluştururken; bu tablo günümüze kadar artış eğilimi göstermiş ve 2024 yılı rakamlarında uyuşturucu yakalamaları yaklaşık 30 milyar 500 milyon TL değerine ulaşmıştır.

8 yıl içerisinde %1000'den fazla artış görülmüş, 2024 yılı toplam yakalanan değerin %55'i seviyesine ulaşmıştır.

Bu veriler göstermektedir ki bir şekilde ülkemiz sınırlarına girmeye çalışan uyuşturucu miktarında ve buna paralel olarak yakalamalarda son on yılda bir yükselme söz konusudur.

Ülkemizin uyuşturucu ile mücadelede faydasına olacak şekilde değerlendirilmesi gereken başka bir alan ise, ceza adaleti istatistikleridir.

Son 10 yılda Türk Ceza Kanunu Madde 191 kapsamında uyuşturucu kullanmaktan şüpheli olarak nitelendirilenlerin sayısında %225'lik; Türk Ceza Kanunu Madde 188 bağlamında uyuşturucu imalatı ve ticareti suçundan şüpheli olarak kayıt altına alınanlarda ise %95'lik bir artış söz konusudur.

Ülkemizde uyuşturucu ile mücadelede cezaların artırılmış olduğu görülse de, buna rağmen şüpheli ve sanık sayılarında düşüş yaşanmamış, tam aksine uyuşturucu suçlarında büyük artışlar gözlenmiştir.

Bilhassa gençler, arkadaş çevreleri veya toplumsal baskılar nedeniyle, çok kolay bir şekilde uyuşturucuya yönelebiliyorlar.

Özellikle ergenlik dönemindeki bireyler, kimlik arayışı ve aidiyet duygusu ile bu tür maddelere ilgi gösterebiliyor.

Modern yaşamın getirdiği stres, iş ve okul hayatındaki baskılar, bireylerin uyuşturucu kullanmaya başlama sebepleri arasında yer alıyor.

Uyuşturucular, geçici bir kaçış ve rahatlama sunduğu için insanlar bu maddeye yöneliyorlar.

Ancak anlık hazlar uzun vadede aile ilişkilerinin bozulmasına, suç oranlarının artmasına ve ekonomik sıkıntılara sebebiyet vermesine ve hatta intiharlara varan sonuçlara yol açmaktadır.

Bu noktada uyuşturucudan korunmak için, erken yaşta şuur sahibi olmak ve farkındalık oluşturmak çok ciddi önem arz ediyor.

Uyuşturucunun zararları konusunda küçük yaştan itibaren bilinçlenmek, bireylerin bu maddelere karşı direnç geliştirmesine elbette ki önemli olanak sağlar.

Okullarda ve aile içinde yapılan eğitimler, çocukların ve gençlerin uyuşturucuya karşı daha dikkatli olmalarını sağlayabilir.

Yetişkin olduktan sonra uyuşturucu kullanımını teşvik eden ya da bu tür maddeleri kullanan kişilerden uzak durmak, sağlıklı arkadaşlıklar kurmak, geleceğe dair kariyer planını iyi bir şekilde yapmak önem arz ediyor.

Özetle; uyuşturucu madde ile mücadele, hem bireylerin hem de toplumların sağlığı, güvenliği ve huzuru açısından büyük bir öneme sahip.

Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin uyuşturucu ile ilgili suçları, Türk Ceza Kanunu'na göre ağır müeyyidelerle cezalandırılması bu noktada önem arz etmektedir.

Ne demiş Sokrates; "Eğitimin pahalı olduğunu düşünüyorsanız, cehaletin bedelini hesaplayın"

Şayet devletimiz bu çok önemli meseleye gereği gibi yaklaşmaktan imtina eder ve bu işi beceremezse, İsrail ile savaşmamıza gerek kalmaz!

Biz içeriden yıkılmış ve dağınık bir görüntü sergileyen bir toplum ve devlet haline dönüşürüz.

Eşsiz önderimiz Mustafa Kemal Atatürk'ün çok anlamlı bulduğum veciz sözleri ile bitirelim:

"Bir milletin ahlak değeri, o milletin yükselmesini sağlar. Bir millet, zenginliğiyle değil, ahlak değeriyle ölçülür.  Bir ulus, sımsıkı birbirine bağlı olmayı bildikçe yeryüzünde onu dağıtabilecek bir güç düşünülemez."