Yandaş medyanın tekmili birden bir seferberlik halinde iktidarı 'iyi' göstermek için yıkama-yağlama faaliyetlerini sürdürmelerine rağmen gerçekte, gerçek hayatta, çarşıda-pazarda, tarlada-çayırda, köyde-şehirde iktidar tel tel dökülüyor.
Dibe doğru dörtnala kanatlanmış vaziyette.
Köylü-çiftçi ayakta, zor şartlarda, tırnağından dişinden artırarak ürettiği ürünlerin para etmemesinden şikâyetçi, iktidarın verdiği çay taban fiyatının, buğday taban fiyatının, fındık ve kayısı taban fiyatlarının mevut girdileri dahi karşılamaktan çok çok uzak olduğunu haykırıyor.
Şehirlere geliyorsunuz, kiracı-ev sahibi kavgaları hat safhalara ulaşmış, birçok emekli artık çadır parasını denkleştirmeye uğraşıyor ve çadırını kuracağı müsait alanlar araştırıyor, emekli, sözde emekliler yılında sefaletin en daniskasını yaşıyor.
Asgari ücretlinin aldığı maaş erimiş erimiş tam yarısı rakamlara düşmüş, işsizlik günden güne artıyor, işten çıkarmalar artık kitleler halinde yaşanıyor, millet artık çarşıya-pazara gün batımından sonra uğruyor, kalanları ve artıkları toplamak için…
Bütün bu olup-bitenler karşısında iktidar ve çevreleri kör ve sağır, üç maaşlılar, beş maaşlılar, trilyonluk ciroları olduğu halde bir kuruş vergi vermeyenler, vergi tahakkuk edenlere ise bir kalemde bahşedilen vergi silmeleri…
Hukukta, ekonomide, adalet arayışında, en basitinden olimpiyatlarda son kırk yılın en kötü sonuçlarının alınmasında hemen her alanda ülkenin sıfır çekmesinde, ülke listelerinin en sonlarında yer almasında iktidarın hiç sorumluluğu yokmuş gibi vur patlasın çal oynasın havasındalar…
Dörtnala dibe doğru, koşar adımlarla ilerlerken, iktidar yetimin-yoksulun, fakirin-fukaranın, köylünün-çitçinin feryadına kulak asmadan, 'görmedim, duymadım, bilmiyorum' gibi yapmacık roller oynayarak sebep olduğu bu yıkımların ve derin yaraların kötü görüntüsünü örtmek için pansuman tedbirler peşinde, diğer partilerden vekil ve belediye başkanı çalmanın çabası içinde…
Dibe doğru dörtnala giden bir iktidar için bu transferlerin bir işe yaramayacağı gibi, sokaktaki, tarladaki-çayırdaki feryatlara bir çare olmayacağı açıktır.
Milletin hem koskoca bir 22 yılını heba edenler hem de kaynaklarını, servetini ve sermayesini çarçur ettikleri için artık söyleyecek hiç bir sözleri kalmamıştır.
- Ey dünya! Elini çabuk tut / 21.08.2025
- Kârlı ihanetler! / 20.08.2025
- Soykırımcı İsrail Azerbaycan’ın neyi oluyor? / 17.08.2025
- Dünya yansa bir bağ otu yanmayanlar / 16.08.2025
- İnsanlık ölüyor ölmüş insanlık / 14.08.2025
- İnsan olan insana bunu yapar mı? / 13.08.2025
- Veyl olsun zulme meyledenlere / 12.08.2025
- ‘Alamet’ yolcularına CHP de karıştı / 03.08.2025
- Havuz delik deşik dolmasını bekliyoruz / 01.08.2025