Dik Duruş!

Dik durmak acaba nasıl olmalıdır? Bunu hiç düşündünüz mü?

Önce bu "dik duruş" sözünün neden gündeme geldiğini hatırlatmak isterim.

Bilindiği gibi bir süre önce Başbakan Erdoğan "AB bizi bölmek istiyor" diye bir söz söyledikten sonra "ama biz dik duruyoruz" demişti.

Başbakan Erdoğan nerede dik duruş ortaya koymuştu acaba?

Kıbrıs'ta mı?

Ege'de mi?

Yoksa Ekonomide mi?

Ya da Irak'ta ve Ortadoğu'da mı?

Yoksa bizim bilmediğimiz, görmediğimiz bir yerde mi?

Belki de, Türk milletinden gizlenerek, resmi gazete de bile yayınlanmadan ABD'ye verilen İncirli üssü izninde mi?

Yahut Gül'ün imzaladığı yine gizli Ermenistan anlaşmasında mı bu dik duruş ortaya konulmuştur?

Hükümetin bu yalan "dik duruş" çıkışına en etkili cevabı kim verdi biliyor musunuz?

Siyasi, ekonomik ve sosyal olsun hangi konuda yanlış bir adım atılırsa atılsın, bu yanlışların karşısında durmaktan hiç çekinmeyen bir siyasi bu "dik duruş" yalanına cevap verdi.

Bu cevabın sahibi Türkiye siyasetindeki tek "doğru" ve "emin" duruşun sahibi BTP genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş'tı.

Prof. Dr. Haydar Baş'ın İkinci Kuvay-ı Milliye harekâtı kapsamında Anadolu'yu il il dolaşarak gerçekleştirdiği miting zincirlerine 8 Mayıs'ta Kayseri'de bir yenisini eklerken ifade etti.

Ne dedi Haydar Baş?

Kıbrıs'ı kaybederken, Ege'de gelinen bu noktada ve 36 bin kilise evi açılmışken bir dik duruştan bahsetmenin mümkün olmadığını ifade ederek bu "dik duruş" ifadesinin boş bir söylemden ibaret olduğunu ortaya koymuş oldu.

Prof. Dr. Haydar Baş Türkiye'de dik duruş sahibi olan tek liderdir.

Milli birlik ve beraberliğimizi bozabilecek bütün gelişmelerde lider geçinen kişiler daha ne olduğunu anlamaya çalışırken o hemen tavrını çok net bir şekilde ve yanılmadan ortaya koyuyor.

Bundan dolayı Türkiye'nin bir dik duruş ortaya koyabilmesi için önce liderinin dik duruş sahibi olması gerekiyor.

Dik duruyor rolü yapmak ancak kendini kandırmak olur.