Öğrencileri bir gün Konfüçyüs'e sorarlar: "Şayet elinizde memleketin işlerini düzeltmek için yetki olsaydı, işe nereden başlarsınız?" "lisanın doğru kullanılmasına çalışırdım " cevabını verdi. Öğrenciler biraz şaşkın tekrar sordular: Fakat bu küçük bir şey değil mi? Akıllı filozof şu cevabı verdi: 'Eğer lisan doğru kullanılmazsa, ağızdan çıkan kelimeler ifade edilmek istenen şeyler değillerdir; söylenenler ifade edilmek istenen şeyler olmayınca da yapılması gereken işler yapılamaz. Yapılması gereken işler yapılmazsa, ahlak ve sanat soysuzlaşır. Ahlak ve sanat soysuzlaşınca adaletsizlik başlar ve halk da ne yapacağını bilemez hallere düşer.'Durumun farkında olan yayılmacı güçler işe dilimizden başladılar. Çünkü Türk demek dil demektir. Mamafih 1953'de Türk Milli Eğitimi'ne İngiliz ve Amerikan gizli teşkilatlarının el atması ve Türk okullarında derslerin Türk Hoca tarafından Türk öğrencisine İngilizce olarak anlatılmasının zorunlu kılınması hainliği en tehlikeli sömürgeleştirme oyunudur.Atatürk de "dil" konusuna ayrı bir önem vermiş ve bu konuda araştırmalar yaptırmış, Türk dilinin aslını, özünü ortaya çıkarmak ve varlığını korumak için 12 Temmuz 1932'de Türk Dil Kurumu'nu kurdurmuştur.Binaenaleyh dil din kadar önemlidir. Çünkü dini ancak zengin bir dil sayesinde öğrenebiliriz. Hoca Ahmed Yeseviler, Yunus Emreler, Hacı Bektaşi Veliler ve daha birçok Anadolu ereni bu sebepten dile ayrı bir önem vermişler ve Türk Dili'ne sahip çıkıp ölümsüz eserleriyle Türkçe'ye kan verip dilimizi çağların ötesine taşınmışlardır.Bir gün Ezop'un Efendisinin misafirleri gelmiş, Efendisi Ezop'tan çarşıya gidip bir şeyler almasını ve tatlı yemekler yapmasını istemiş. Ezop çarşıdan dil almış ve bütün yemekleri dilden yapmış. Efendisi niçin dilden yaptığını sorunca Ezop cevap vermiş:Çünkü dünyanın en tatlı şeyi dildir. Biz onunla insanlara iltifat ederiz, güzel sözler söyleyip gönüllerini alırız, onları neşelendiririz.Efendisi Ezop'tan kötü yemekler yapmasını isteyince, Ezop'un yine dilden yaptığını görmüş ve hikmetini sormuş. Ezop:Dil ne kadar tatlı olursa olsun en kötü sözler, insanları birbirine küstüren, gücendiren, kalplerini kıran sözler yine ondan çıkar demiş.Duygu ve düşüncelerin ifade edilmesinde, aklın kullanılmasında dilin önemi inkâr edilemez. Dil, aklın ayak izleridir. Dil düşüncenin giydirilmesidir. İnsan meclislerde diliyle saygı görür mamur olur, ya da diliyle rezil olur mahrum olur. Ondan ötürü insan sofrada elini, mecliste dilini kısa tutmalıdır ve hitap ettikleri insanların diliyle konuşmalıdır.Sözün özü:İnsanda dilince değişir kader/Ya yurda baş olur ya başı gider (Kutadgu Bilig).Bir insan, dilinin altında gizlidir (Hz. Ali).
Misafir Kalem (A) / diğer yazıları
- Niçin organik cilt ürünlerini tercih etmeliyiz? / 01.06.2014
- Ali Ekber ARAS / 17.12.2013
- İbretlik ve dramatik bir olay: Yassıçemen Savaşı / 15.10.2012
- Savaşsız işgal ya da kaldırım taşlarını yemek / 12.10.2012
- Gavur Kadı / 21.09.2012
- Doğru söze ne denir? / 14.09.2012
- Süslü cümleler.... / 14.09.2012
- Çözümün önünden çekil! / 07.09.2012
- 2011'de neler olmadı' (Hüsamettin Çalışkan) / 04.01.2012
- Ölçülerden uzaklaşıldı (Harun KAYACI) / 01.01.2012
- Ali Ekber ARAS / 17.12.2013
- İbretlik ve dramatik bir olay: Yassıçemen Savaşı / 15.10.2012
- Savaşsız işgal ya da kaldırım taşlarını yemek / 12.10.2012
- Gavur Kadı / 21.09.2012
- Doğru söze ne denir? / 14.09.2012
- Süslü cümleler.... / 14.09.2012
- Çözümün önünden çekil! / 07.09.2012
- 2011'de neler olmadı' (Hüsamettin Çalışkan) / 04.01.2012
- Ölçülerden uzaklaşıldı (Harun KAYACI) / 01.01.2012