Sosyal medyadan sorumlu Bağımsız Türkiye Partili (BTP) yönetici arkadaşlar yaptıkları bir etkinlik ile bir hakikati gün ışığına çıkarttılar. Günler içerisinde sosyal medya daveti ile Atatürk'ün izinde giden Haydar Baş Hocayı severek takip eden insanları davet ettiler. Bu insanlar BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş ile tanışma toplantısında bir araya geldiler.
Bu program son derece samimi ve muhabbetli bir etkinlik oldu.
İşin ilginç yanı, daha önce birbiri ile dünya gözüyle karşılaşmamış olan bu insanlar ortak bir duygu, ortak bir ideal etrafında kenetlenmişlerdi.
Saatler içerisinde husule gelen kaynaşma sonucunda başta ünlü gazeteci Nurcan Sabur olmak üzere katılanlar BTP rozetlerini takarak siyasi saflarını seçmiş oldular. Ünlü gazeteci magazin duayeni Nurcan Sabur'un aralarında olduğu davetliler, Atatürk'ün partisi BTP'dir. Ondan dolayı bizim yerimizde burasıdır dediler.
Bu tarz buluşma bir ilktir. İnsanların akın akın bir merkezde toplanmasının işaretidir. Bir başka ifade ile bu bir dip dalgasıdır. İsterseniz, sessiz yığınların sesi olarak da ifade edebiliriz.
Hem teşhis hem de tedavi
Bakınız ben 1985 yılından beri Haydar Hocamızın yanındayım. Tarih hep onun haber verdiği vaziyette şekillendi. O sadece haber vermedi. Sorunları ortaya koydu, sorunların sebeplerini ve çözümlerini de ortaya koydu. Yetmedi çözümlerini, eser haline getirdi. Yetmedi bu eserleri uluslar arası sempozyumlarda dünya ile paylaştı. Kadrosunu yetiştirdi ve çözümleri program haline getirdi. Yanlışın yanında hiç yer almadı. O hep hukuku esas aldı. Tazyik ne yönden gelirse gelsin istikametini değiştirmedi. O kiminle beraber olduysa, Haydar Hocanın devlet-millet, bayrak-sancak sevgisi onun da istikameti oldu.
Yangın yeri gülistana dönüştü
Ülkemizin müzminleşmiş ne kadar problemi varsa, onları gündemine aldı ve çare oldu.
Yıllar önce eski bakanlardan birisi ile görüşüyorum. Diyor ki; 'Haydar Hoca, Alevi konusuna giriyor. Bu konu devletin en hassas konularından bir tanesidir. Dikkatli olmak gerekir.' Öyle ya dünya çapında çatışmaların olduğu sahadır, bu saha. İslam âleminin yumuşak karnıdır. K. Maraş'ta, Sivas'ta, Çorum'da az mı canımız yandı...
Haydar Hoca hakkın nazarı ile öyle bir noktadan meseleyi ele alıyor ki; yangın yeri, gülistana dönüyor.
Dün Alevi diye selam vermekten kaçındığımız insanlar, bugün en samimi dostlarımızdan biri oldular.
Varlığımız yoğun saldırı altında
Cerrahpaşa'da görevli profesör bir akademisyen hocamızla sohbet ediyorum. Diyor ki, bir fikrin toplumda hayat bulması için 2-3 neslin geçmesi gerekir. Bunun istisnası Haydar Baş Hocadır diyor. Ben kendimden örnek vereyim diyor ve şunları ekliyor; 'Ben dünden farklıyım. Artık Alevi, Bektaşilere kardeş gözüyle bakıyorum.'
İşte toplumsal birliğin yolu budur. Hepimiz biliyoruz, ama ben yine tekrar etmek istiyorum.
Hünkâr Hacı Bektaş-ı Veli ile halklar bir ve beraber olmuş Türk Milletini meydana getirmişlerdir.
Canlar bir olmuş, iri olmuş, diri olmuşlar.
İşgal yıllarında saldırıya uğrayan Türk millet, ulu önder Mustafa Kemal Atatürk tarafından birleştirilmiş, irileştirilmiş ve diriltilmiştir.
Her açıdan stratejik bir coğrafya üzerinde yaşıyoruz. Millet varlığımız yine yoğun saldırı altında.
Yani milli güvenliğimiz tehdit ediliyor. Bu defa Prof. Dr. Haydar Baş Hocamız milletimizi bir yapmanın, iri yapmanın ve diriltmenin mücadelesini veriyor.
Ben bunun 1985 yılından beri şahidiyim.
Size sonuçtan haber vereyim.
Haydar Hoca devlet adına, millet adına, insanlık adına başaracak.
Hem de nasıl biliyor musunuz?
Atatürk'ün en yakın arkadaşlarından Rauf Orbay, "Biz olmasaydık Atatürk yine başarırdı, Atatürk olmasaydı hiçbirimiz başaramazdık" diyor.
Atatürk'ün izinde Haydar Baş Hoca ile birlikte olan kadrolar sosyal, ekonomik, kültürel hâsılı bütün sorunların üstesinden geleceklerdir.
Haydi, Bağımsız Türkiye'ye…
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Doç. Dr. Ahmet H. Kepekçi / diğer yazıları
- Türkiye için vakit kaybetmeden Afet Yönetimi Bakanlığı kurulmalı / 06.05.2025
- 40 milyar dolarla ne yapabilirdik? / 05.05.2025
- 1 Mayıs'ın ardındaki gerçek soru: Hangi sistem emekçiye umut olabilir? / 04.05.2025
- Çocuklar yaşarsa millet yaşar / 29.04.2025
- Atatürk mü? Kenan Evren mi? İşte gerçekler / 28.04.2025
- Kaybolan iğne evde aranır / 23.04.2025
- Dış politikanın kırılma noktası: Kıbrıs / 22.04.2025
- Algı yönetimi gölgesinde Suriye ve bölgesel tehditler / 20.04.2025
- Trump, Netanyahu ve Türkiye: Bölgedeki yeni denge / 15.04.2025
- Hoş Geldin Atatürk penceresinden Haydar Baş / 14.04.2025
- 40 milyar dolarla ne yapabilirdik? / 05.05.2025
- 1 Mayıs'ın ardındaki gerçek soru: Hangi sistem emekçiye umut olabilir? / 04.05.2025
- Çocuklar yaşarsa millet yaşar / 29.04.2025
- Atatürk mü? Kenan Evren mi? İşte gerçekler / 28.04.2025
- Kaybolan iğne evde aranır / 23.04.2025
- Dış politikanın kırılma noktası: Kıbrıs / 22.04.2025
- Algı yönetimi gölgesinde Suriye ve bölgesel tehditler / 20.04.2025
- Trump, Netanyahu ve Türkiye: Bölgedeki yeni denge / 15.04.2025
- Hoş Geldin Atatürk penceresinden Haydar Baş / 14.04.2025