Bir çok yazımızda ifade ediyoruz, birilerinin taşeronu olarak yürütülen dış politika iflas etmeye mahkumdur diye. İşte Rusya-Gürcistan krizinde de bu manzara yaşandı.Rusya, enerji kaynaklarına sahip ve bizim de bu konuda oldukça bağımlı olduğumuz bir ülke.Bir İran konusunda bile yaşadığımız küçük bir sıkıntının bize doğal gaz temininde ciddi sorunlar yaşattığını hatırladığımızda, mevcut politikalarla Rusya ile yaşayacağımız krizin faturasının oldukça ağır olacağı kesin.Böyle bir durumda olan Türkiye, dış adımlarında oldukça temkinli davranması gerekirken sözde stratejik müttefik ABD'nin gazıyla Rusya'nın rahatsız olabileceği adımlar attı.Sırf ABD istiyor diye, Gürcistan'a askeri eğitim desteği verildi, basın ve medyadan öğrendiğimiz kadarıyla, gerek hibe gerekse satış yoluyla silah ve mühimmat desteği sağlandı.Herhengi sıcak krizin yaşanmadığı bir atmosferde bu tür ilişkilerin normal karşılanması düşünülebilir, ama bir siyaset adamı geleceği de iyi kestirebilmelidir.Attığı adım özellikle çok stratejik bölgelerle alakalıysa kırk defa düşünülmeli eksisi artısı masaya yatırılmalıdır. Neticede bugün sıcak bir savaş yaşanıyor ve maalesef direkt Türkiye işin içinde olmamasına rağmen fatura Türkiye'ye kesiliyor.Türkiye "kışkırtıcılıkla" suçlanıyor.Tam ABD'nin istediği bir netice.Önceki yazımızda da ifade etmiştik, ABD Büyük Ortadoğu Projesi'ni hayata geçirebilmek için Türkiye'yi yalnızlaştırmak istiyor.Çünkü civar ülkelerle, özellikle de ABD politikalarına ters olan ülkelerle Türkiye'nin ilişki kurması ABD'nin plan ve projelerine engel olmaktadır.ABD istese Türkiye'ye hiç gerek kalmadan Gürcistan'a direkt olarak yardımda bulunabilirdi ve bulunuyor da, ama Türkye'nin eliyle de bunun gerçekleşmesini istiyor.Neden? İşte bugünkü gerilimin oluşması için.Rusya tarafından Türkiye "kışkırtıcı" ilan edilsin diye.Rusya'yla arası açılan bir Türkiye, ABD'ye daha bağımlı hale gelmiş demektir. ABD bu gerçeği çok iyi biliyor.Bu aynen Suriye ile İsrail'i kaynaştırma politikalarına benziyor. Suriye, İran'ın müttefiği. Suriye, İsrail'le kaynaşmasa bile Türkiye'nin bu noktada adım atması, taşeronluk yapması İran'ı oldukça rahatsız etmektedir.Türkiye'yi İran'a karşı kullanmak isteyen ABD, zaten bunu istemektedir.Yalnız bu taşeronluk politikalarında dikkatinizi çekmek istediğim önemli bir nokta var: Olay döner dolaşır taşeronluk yapanın elinde patlar.Bakın yıllar süren Irak-İran savaşında ABD Irak'ı kışkırtmış ve İran'ın üzerine sürmüştür, ama bugün işgal altında olan İran değil, Irak'tır.Yine Gürcistan-Rusya çatışmasında Gürcistan da büyük bir bedel ödedi ve ödeyecek. Rusya bu işten zararlı çıkmaz.Yani sonuç hep taşeronlara kesiliyor. ABD'nin ipiyle kuyuya inen ülkelerin boynuna hep o ip dolanıyor.Biz taşeronluğa değil, bağımsız ve milli politikalar ortaya koymaya özenelim.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Murat Çabas / diğer yazıları
- Korucularımıza çok şeyler borçluyuz / 17.05.2025
- Terör örgütünden fesih yorumu: Demokratik konfederalizm / 16.05.2025
- Trump’tan Şara’ya ‘Abraham Anlaşması’ şartı / 15.05.2025
- BTP lideri Hüseyin Baş hakkında bir garip iddianame! / 14.05.2025
- 'Terörsüz Türkiye' açılımından teröristler neden memnun? / 13.05.2025
- Demokratikleşme derken federasyonu mu kastediyorlar! / 10.05.2025
- Şara’nın Fransa ziyareti SDG’yi güçlendirdi / 09.05.2025
- Hindistan-Pakistan çatışmalarını nasıl okumalıyız? / 08.05.2025
- Trump'ın memnuniyeti, Türkiye'nin mağduriyeti demektir / 07.05.2025
- ‘Bu saldırı, demokrasiye yapılmış bir saldırıdır’ / 06.05.2025
- Terör örgütünden fesih yorumu: Demokratik konfederalizm / 16.05.2025
- Trump’tan Şara’ya ‘Abraham Anlaşması’ şartı / 15.05.2025
- BTP lideri Hüseyin Baş hakkında bir garip iddianame! / 14.05.2025
- 'Terörsüz Türkiye' açılımından teröristler neden memnun? / 13.05.2025
- Demokratikleşme derken federasyonu mu kastediyorlar! / 10.05.2025
- Şara’nın Fransa ziyareti SDG’yi güçlendirdi / 09.05.2025
- Hindistan-Pakistan çatışmalarını nasıl okumalıyız? / 08.05.2025
- Trump'ın memnuniyeti, Türkiye'nin mağduriyeti demektir / 07.05.2025
- ‘Bu saldırı, demokrasiye yapılmış bir saldırıdır’ / 06.05.2025