Sadece mevta Papa II. Jean Paul "Dinler arası diyalogun, Kilise'nin insanları Kilise'ye döndürme amaçlı misyonunun bir parçası olduğunu"(1) ilan etmiyor. Vatikan tüm kardinal ve papazları, 1965'teki II. Vatikan Konsili'nde karar altına alınan "Dinlerarası diyalog kurumu ve misyonu"nun yegane hedefinin "insanları kiliseye döndürmek ve İncil'in öğretilerini tüm dünyaya hakim kılmak" şeklindeki hedefte ittifak halindedirler. Söz birliği etmişcesine diyalogtaki maksatlarının ne olduğunu anlatmaktan da geri durmamaktadırlar, niyetlerini gizlememektedirler.Bu noktada diyalogun asıl hedefinin ne olduğu hususunu çarpıtanlar ve örtmeye çalışanlar, Papalık misyonunun bir parçası olan yerli diyalog tezgâhtarlarıdır. Nitekim dinlerarası diyalog kurumunun ve kavramının mimarı Papa VI. Paul, diyalogun asıl hedefini açık-seçik ifade etmiştir: "Biz her ne kadar Hıristiyan olmayan dinlerin manevi ve ahlâkî değerlerine saygı gösteriyor, onlarla diyaloga hazırlanıyor ve din hürriyetini savunmak, insanlık kardeşliğini tesis etmek, kültür, toplumsal refah ve sivil iradeyi oluşturmak gibi hususlarda diyaloga girmek istiyorsak da dürüstlük bizi gerçek kanaaatimizi açıkça ilan etmeye mecbur etmektedir; yegâne gerçek din vardır, o da Hıristiyanlıktır" (2).Vatikan'ın meşhur itikadî beyannamesi olan Nostra Aetate'de "Kilise gerçek yol, ilahi hakikat ve doğru hayat olan Mesih'i ilan etmeye mecburdur" denilerek dinlerarası diyalogta yerleşik olan temel inanca dikkat çekilmektedir (3). Kardinal Joseph Ratzinger'e göre, Papalığın üç esaslı misyonu vardır: "İlki, önce kilise ve Katoliklerin birliğini sağlamak, daha açık deyişle Hıristiyanlığı Papalığın çevresinde birleştirmek. İkincisi diyalog süreci ile diğer dinleri Papalığın etki alanına almak, daha açıkçası diğer dinleri Hıristiyanlığın potasında eritmek. Ve nihayet modern dünyada "Dinin (yegâne) sesi" olmak" (4). Papalık Konseyi misyonunun bir parçası olduklarını ilan edenler veya bu misyonlarını saklı tutan Müslüman kisvesine bürünmüş taşeronlar, işte bu "üç temel misyon" etrafında hizmetlerini şekillendirmek durumundadırlar. Ülkemizde ve tarihi coğrafyamızda son dönemde yeşeren diyalogun meyvelerine ve Hıristiyanlaştırılan insanların kemiyetine bakıldığı zaman, yapılanların bu misyon etrafında olduğu kolayca görülür.1973'te Dinlerarası Diyalog Sekreterliğe getirilen Kardinal Rosanno, dinlerarası diyalog ile neyi hedeflediklerini şöyle açıklamaktadır: "Diyalogdan söz ettiğimiz de açıktır ki, bu faaliyeti, Kilise şartları ve çerçevesinde misyoner ve İncil'i öğreten bir cemaat olarak yapıyoruz. Kilise'nin bütün faaliyetleri, üzerinde taşıdığı şeyleri yani Mesih'in sözlerini nakletmeye yöneliktir. Bu sebeple diyalog Kilise'nin İncil'i yayma amaçlı misyonunun çerçevesi içinde yer alır"(5).Milenyum öncesi papa ve papazların dinlerarası diyalogtan anladıkları ve hedefledikleri bu iken 2000 yılı sonra kardinallerin "dinlerarası diyalog"tan anladıkları ve hedefledikleri şey farklı mı? Hayır.20-24 Eylül 2000 tarihleri arasında Hindistan'ın Bangalore şehrinde yapılan misyonerlik stratejileri belirleme platformunda Halkları Hıristiyanlaştırma Konseyi Başkanı Kardinal Josef Tomko, diyalogu, modern misyonerliğin en temel yöntemleri arasında sayarak şöyle demektedir: "Bugün misyonerlik bir realite olup hem zengin hem de dinamik bir husustur. Modern misyonerliğin birçok entrümanlarından bazıları şunlardır: Diyalog,şahitlik, ilan, dini öğretim, dine döndürme, vaftiz etme, kilise cemaatine adapte etme, kilisenin kurumlaştırılması, inkültürasyon ve temel insan teşviki. Bunlardan bir kısmı beraberce uygulanırken diğer bazıları da Hıristiyanlaştırma işleminin tamamlanması için onları takip eder. Kilise şahitliğini ortaya koyma, diyalog, vaaz etme, Hıristiyanlaştırma faaliyetini kültürler içerisine yerleştirme (inkültürasyon) vb. faaliyetlerle İncil'i ilan etme hakkından kesinlikle vazgeçemez" (6).Bütün bu gerçekler ortada iken, Dinlerarası Diyalogun bir Vatikan projesi ve kurumu olmadığını söyleyerek; hem güya Müslümanları aptal yerine koymaya çalışan ve hem de Papalık Konseyi misyonunun bir parçası olduklarını ilan ettikten sonra konjonktür icabı bu payelerini şimdilik saklı tutmayı yeğleyen Müslüman kılığındaki taşeronlar, hakikatte Yüce milletimize ve tarihi coğrafyamızdaki bir kısmı aynı zamanda karındaşımız olan Müslüman toplumlara tam bir misyonerlik oyunu oynamaktadırlar.Dinlerarası diyalog kisvesi altında oynanan bu "misyonerlik oyunu"na ülkemizin güzide ilim adamları ve uzmanlar da dikkat çekmektedirler. Konuya yarın bu açıdan bakalım? 1- Bkz; http://www.sws.ch/ WCC-COE / conseil_oecumenique_ des_eglises.html; Dialogue and Proclamation: Reflections and Orientations on Interreligious Dialogue and Proclamation of the Gospel of Jesus Christ", Bulletin No. 77 (1991), Ayrıbasım, Vatican Citiy 1991, sf. 210-219.2- Catholic Official Teachings, VIII: Clergy and Laity, Edited by Odile M. Liebhard, Wilmington-1978, s.13 vd.; 3- Bkz: http://www.vatican.va /archive/hist_councils/ ii_vatican_council/documents/ vat-ii_decl_1965-1028_nostra-aetate_en.html4- Michel Cool, l'Express, 20 Mart 1997; Halid Akaşe, "Dinler arası Diyalog Üzerine Bazı Düşünceler", Kültürlerarası Diyalog Sempozyumu, s. 29. 5- Rosanno, P., The Secretariat For Non-Cristian Religions From the Begginings to the Present Day: History, Ideas, Problems', Bulletin XIV/2-3, Roma-1979, s. 90-92. 6- www.vatican.va/ roman- curia/ congregations/cevang/ documents
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Misafir Kalem (K) / diğer yazıları
- Kongrelerden milli devlete bir iman mücadelesi / 25.07.2019
- İnsan bu kadar da ucuz değil! / 23.07.2019
- Amerika da Haydar Hoca'ya mahkûm / 22.07.2019
- İşsizliğin çok daha ağır faturaları var / 20.07.2019
- Sosyal patlamalara gebe kronik işsizlik / 17.07.2019
- Türkiye “hard currency”ye muhtaç değil / 13.07.2019
- İşçinin emeği ve sendikaların vebali / 11.07.2019
- Para, faiz ve MB Başkanı / 10.07.2019
- Çin’de-Maçin’de değil, kurtuluş içimizde / 08.07.2019
- Türkiye yeni çağa ayak uydurmalı / 07.07.2019
- İnsan bu kadar da ucuz değil! / 23.07.2019
- Amerika da Haydar Hoca'ya mahkûm / 22.07.2019
- İşsizliğin çok daha ağır faturaları var / 20.07.2019
- Sosyal patlamalara gebe kronik işsizlik / 17.07.2019
- Türkiye “hard currency”ye muhtaç değil / 13.07.2019
- İşçinin emeği ve sendikaların vebali / 11.07.2019
- Para, faiz ve MB Başkanı / 10.07.2019
- Çin’de-Maçin’de değil, kurtuluş içimizde / 08.07.2019
- Türkiye yeni çağa ayak uydurmalı / 07.07.2019