Bağımsız Türkiye Partisi lideri sayın Haydar Baş'ın "Milli Ekonomi Modeli" adlı dost eli tüm insanlığın dar gününde imdadına yetişti.Tüm dünya küresel mali kriz denilen bir musibetin pençesinde kıvranırken, fabrikalar, atölyeler kapanıp, işten çıkarmalar başlamışken, aklını kullanan yöneticiler, sayın Baş'ın" tüketiciyi güçlendirme" formülünü uygulayarak bu musibetten kurtulma yoluna giriyorlar.Dünya ülkeleri bu modeli hayata geçirmek için acele ederken, Türkiye'yi yönetenlerin hala başka kapılarda çare aramaları millet olarak bizleri üzmektedir.Uzun yılların ve uykusuz geçen nice gecelerin mahsulü olan "Milli Ekonomi Modeli" öncelikle Müslüman Türk milletinin derdine derman olsun diye hazırlanmıştır.Milletimiz kendisine uzatılan bu dost eli tutmayı beceremedi, araya engeller girdi, Türk milletinin güçlenmesini istemeyen küresel tefeciler, içerden ayarladıkları iş birlikçileri sayesinde bu "deva kaynağından" milletimizi uzak tutmayı başardı.Ama şimdi, yalanın-dolanın, dalaverenin, küresel tefeciler adına yaygara koparmanın para etmediği günlere geldik.İflaslar başladı, işten çıkarmalar arttı, zamlar milleti canından bezdirdi, ekonomik sıkıntıdan kaynaklanan ailevi ve toplumsal huzursuzluk dalga dalga yayılıyor.Böyle bir ortamda, hiçbir çaresi ve çözümü olmayan mevcut iktidar, Haydar Baş gibi dost seslere kulak vermek yerine, ülkenin bu hale gelmesinde birinci derecede rolü olan IMF'nin kapılarında dolaşmaya başladı ki bu durum yangına benzin hortumu ile gitmekten farksız bir davranıştır.Tüm dünyanın tutmak için bir biri ile yarıştığı bu dost eli, duymak için yarıştığı bu dost sesi milletimizin tutmakta ve duymakta daha fazla geç kalmamasını temenni ederiz.Bu gün ülkeyi yönetenlerin de, kibir ve gururu bir tarafa bırakarak, dara düşürdükleri, zora soktukları millet ile bu dost elin buluşmasını engellemekten vazgeçmelerini diliyoruz.Türk milletinin ve devletinin dara düştüğü bu günlerde sayın Haydar Baş, bir kez daha bir baba şefkati ile dost elini uzatmakta ve müşfik sesi ile seslenmektedir:"Milli Devlet, Sosyal Devlet karakteri ve projeleri kapsamında, kişi temel hak ve hürriyetlerini korumanın yanı sıra vatandaşlık hakları çerçevesinde herkese vatandaşlık maaşı bağlanacaktır.Bu maaş, Türkiye Cumhuriyeti'nin coğrafi sınırlarında yaşayan her bireyin hakkıdır. Bu zamana kadar Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmanın şuuru tam olarak kavranamadığı için, farklı etnik kökenlere mensup vatandaşlarımız, kendilerine farklı bir kimlik aramak veya başka güçlerin sözcülüğünü yapmak durumuna gelmiştir.İnsanımız karın tokluğuna çalışmak için dış ülkelere işçi olarak gitmiş, hatta geçim sıkıntısı, insanlarımızı başka ülkelerin vatandaşı olmaya yöneltmiştir.Sosyal Devlet projemiz ile Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmak, özenilecek bir sıfat ve kimlik haline getirilecektir. Böylece milletimiz,başka milletleri örnek almayacak,askeri-sivili,kentlisi-köylüsü,genci-yaşlısı ile bir ve beraber olacaktır."Ey millet! Bu dost sese kulak vermenin zamanı gelmedi mi?
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Aziz Karaca / diğer yazıları
- Mutlu musunuz? / 23.05.2025
- Bir gram güven bir kilo altından pahalı / 22.05.2025
- Gençlik Bayramında gençliğin hali / 20.05.2025
- Dünya yansa bir bağ otu yanmayan tipler / 19.05.2025
- “Ey basiret ehli ibret alınız” / 11.05.2025
- Kavmi de Karun’a nasihat etmiş / 10.05.2025
- Ekmekten aştan bîhaber iktidar / 07.05.2025
- Bozulmamış ne kaldı? / 05.05.2025
- Aç bırakanlar ağlamayı da yasaklıyorlar / 02.05.2025
- Gözenin başında kim var? / 01.05.2025
- Bir gram güven bir kilo altından pahalı / 22.05.2025
- Gençlik Bayramında gençliğin hali / 20.05.2025
- Dünya yansa bir bağ otu yanmayan tipler / 19.05.2025
- “Ey basiret ehli ibret alınız” / 11.05.2025
- Kavmi de Karun’a nasihat etmiş / 10.05.2025
- Ekmekten aştan bîhaber iktidar / 07.05.2025
- Bozulmamış ne kaldı? / 05.05.2025
- Aç bırakanlar ağlamayı da yasaklıyorlar / 02.05.2025
- Gözenin başında kim var? / 01.05.2025