Prof. Dr. Haydar Baş Bey, 'ekonomide sabit kur rejimine geçeceğiz dalgalı kur rejimine son vereceğiz' diyor.
Ülkemiz, 22 Şubat 2001 den beri 17 ay boyunca dalgalı kur rejiminin dalgalarında dalgalanıyor. Milletin gözü dövizde. Hop kalkıp, hop oturuyoruz.
Bu 17 aylık dönemde dalgalanmaya bırakılan döviz hoyratça dalgalanıyor. İstediği gibi dalgalanıyor. İsteyenlerin istediği gibi dersek daha doğru olur.
Suni krizler, siyasi problemler ve blöfler gölgesinde döviz fiyatları bir çıkıp bir indi. Dövizde dalgalanmalar hiç bu kadar keskin zik zak yapmamıştı. Yükselip düşmeler % 10 limitlerini çoktan aştı. % 50 artıyor % 30 düşüyor.
Döviz fiatları hiç istikrar istemiyor gibi. Bir türlü döviz istikrara kavuşmuyor. Kavuşacak gibi de görünmüyor. Bütün bu spekülasyonlardan tüyo alanlar malı götürüyor.
Dalgalı kur ne kazandırdı? Sorusuna cevap bulamıyorum.
Ama, dalgalı kur ne kaybettirdi denilirse saymakla bitmiyor.
Döviz almak isteği, dalgalı kur rejiminde dövize hücuma sebeb oldu. Dövizde dalganın üst sınırı olmayınca beklenti sürdü, dövize talep arttı. Hala devam ediyor.
Dövizde satış isteği dalgalı kur rejiminde geri tepti. Dövizde yüksek fiyat beklentisi elde bulunan "dövizini satma" elinde tut, düşüncesine dönüştü.
Gayet tabiidir ki, bir yandan "dövizi al" öte yandan "dövizini satma" düşüncesi müthiş dolarizasyona sebeb oldu. Parayı kapan dövize koşuyor. Alıp kasanın köşesine stok ediyor. Elinde olanda üstüne oturuyor.
Doğal olarak, TL'nin dövize gitmesi dövizin stok edilmesi emisyondaki darlığı daha da daralttı. Müthiş parasızlık. Piyasada "Hem Türk Lirası yok hem döviz yok" şeklindeki tarif edeceğimiz hale dönüştü.
Herkes dövizde bekliyor. İş hayatı durmuş gibi. Kimse dövizine dokunmak istemiyor. Müthiş durgunluk. Beklenti devam ediyor. 17 ay oldu belirsizlik sürüyor.
17 ay durgunluk uzun bir süre. Bu zaman boyunca döviz kasadan çıkmadı, çıkmayacak gibi. Döviz kasada duruyor. Varsayalım 1.000 dolar. 1.001 dolar oldumu? Cevap hayır. Ama Türkiye kasada duran bu 1.000 dolar için ABD Devletine yüklüce faiz ödedi ödeyecek.
Türkiye uzun yıllardır uygulanan yanlış ekonomi politikalar sebebiyle Türk lirasının değeri sürekli düşürdü. Doğal olarak "Dövizde Tasarruf" düşüncesi yerleşti.
Yönetim Türk lirasının değerini düşürerek bir miktar "gelir" tabir edeceğimiz kazanç sağladığını sanıyor.
Oysa; milletin Türk lirasından kaçıp "dövizde tasarruf" yapması sonucu "stok edilen döviz"e ödediği faiz memleketi batırıyor.
Prof. Dr. Haydar Baş Bey "sabit kur" rejimine geçecek.
Sabit kur rejiminde döviz fiyatı sabitleneceğinden döviz alımı kâr getirmeyecek. Millet dövizi almayacak.
Elinde döviz bulunan kâr etme beklentisi kırılacağından derhal satacak.
-Sabit kur rejiminde Türk lirası dövize eşitleneceğinden "Türk lirasın da tasarruf dönemi" başlayacak. Enflasyon sıfırlanacak. Enflasyondan beslenenlerin eli boş kalacak. Ticarette döviz fiyat riski olmayacağından vadeli satışlarda kur farkı aranmayacak.
Fiyat istikrarı olacak.
Pahalılığa son verilecek.
Ticaret erbabı malını satarken yerine koyamama riskinden kurtulacak. Az kâr ile satabilecek.
Sabit kur uygulaması bir devrimdir. Nice yıllardır hayal ettiğimiz böyle onurlu bir Türk Lirasını bize kazandıracağı için Prof. Dr. Haydar Baş beye müteşekkiriz.
Ülkemiz, 22 Şubat 2001 den beri 17 ay boyunca dalgalı kur rejiminin dalgalarında dalgalanıyor. Milletin gözü dövizde. Hop kalkıp, hop oturuyoruz.
Bu 17 aylık dönemde dalgalanmaya bırakılan döviz hoyratça dalgalanıyor. İstediği gibi dalgalanıyor. İsteyenlerin istediği gibi dersek daha doğru olur.
Suni krizler, siyasi problemler ve blöfler gölgesinde döviz fiyatları bir çıkıp bir indi. Dövizde dalgalanmalar hiç bu kadar keskin zik zak yapmamıştı. Yükselip düşmeler % 10 limitlerini çoktan aştı. % 50 artıyor % 30 düşüyor.
Döviz fiatları hiç istikrar istemiyor gibi. Bir türlü döviz istikrara kavuşmuyor. Kavuşacak gibi de görünmüyor. Bütün bu spekülasyonlardan tüyo alanlar malı götürüyor.
Dalgalı kur ne kazandırdı? Sorusuna cevap bulamıyorum.
Ama, dalgalı kur ne kaybettirdi denilirse saymakla bitmiyor.
Döviz almak isteği, dalgalı kur rejiminde dövize hücuma sebeb oldu. Dövizde dalganın üst sınırı olmayınca beklenti sürdü, dövize talep arttı. Hala devam ediyor.
Dövizde satış isteği dalgalı kur rejiminde geri tepti. Dövizde yüksek fiyat beklentisi elde bulunan "dövizini satma" elinde tut, düşüncesine dönüştü.
Gayet tabiidir ki, bir yandan "dövizi al" öte yandan "dövizini satma" düşüncesi müthiş dolarizasyona sebeb oldu. Parayı kapan dövize koşuyor. Alıp kasanın köşesine stok ediyor. Elinde olanda üstüne oturuyor.
Doğal olarak, TL'nin dövize gitmesi dövizin stok edilmesi emisyondaki darlığı daha da daralttı. Müthiş parasızlık. Piyasada "Hem Türk Lirası yok hem döviz yok" şeklindeki tarif edeceğimiz hale dönüştü.
Herkes dövizde bekliyor. İş hayatı durmuş gibi. Kimse dövizine dokunmak istemiyor. Müthiş durgunluk. Beklenti devam ediyor. 17 ay oldu belirsizlik sürüyor.
17 ay durgunluk uzun bir süre. Bu zaman boyunca döviz kasadan çıkmadı, çıkmayacak gibi. Döviz kasada duruyor. Varsayalım 1.000 dolar. 1.001 dolar oldumu? Cevap hayır. Ama Türkiye kasada duran bu 1.000 dolar için ABD Devletine yüklüce faiz ödedi ödeyecek.
Türkiye uzun yıllardır uygulanan yanlış ekonomi politikalar sebebiyle Türk lirasının değeri sürekli düşürdü. Doğal olarak "Dövizde Tasarruf" düşüncesi yerleşti.
Yönetim Türk lirasının değerini düşürerek bir miktar "gelir" tabir edeceğimiz kazanç sağladığını sanıyor.
Oysa; milletin Türk lirasından kaçıp "dövizde tasarruf" yapması sonucu "stok edilen döviz"e ödediği faiz memleketi batırıyor.
Prof. Dr. Haydar Baş Bey "sabit kur" rejimine geçecek.
Sabit kur rejiminde döviz fiyatı sabitleneceğinden döviz alımı kâr getirmeyecek. Millet dövizi almayacak.
Elinde döviz bulunan kâr etme beklentisi kırılacağından derhal satacak.
-Sabit kur rejiminde Türk lirası dövize eşitleneceğinden "Türk lirasın da tasarruf dönemi" başlayacak. Enflasyon sıfırlanacak. Enflasyondan beslenenlerin eli boş kalacak. Ticarette döviz fiyat riski olmayacağından vadeli satışlarda kur farkı aranmayacak.
Fiyat istikrarı olacak.
Pahalılığa son verilecek.
Ticaret erbabı malını satarken yerine koyamama riskinden kurtulacak. Az kâr ile satabilecek.
Sabit kur uygulaması bir devrimdir. Nice yıllardır hayal ettiğimiz böyle onurlu bir Türk Lirasını bize kazandıracağı için Prof. Dr. Haydar Baş beye müteşekkiriz.
Mahmut Erdem / diğer yazıları
- Fakirleşerek büyüme / 18.06.2022
- Bu kaçıncı operasyon? / 25.12.2021
- 2020’de yüzde 1.8 büyürken, meğer küçülmüşüz! / 05.05.2021
- Mesele sadece 128 milyar dolar mı? / 23.04.2021
- Ak Parti’nin 18 yıllık enkazı / 08.01.2021
- Dolar kazanç aparatı olunca... / 25.11.2020
- Büyüdük ama negatif / 05.09.2020
- İSO 2019 raporu / 16.07.2020
- Fason tartı aleti / 29.06.2020
- Tefeciye yılda 4 milyon konut / 13.04.2020
- Bu kaçıncı operasyon? / 25.12.2021
- 2020’de yüzde 1.8 büyürken, meğer küçülmüşüz! / 05.05.2021
- Mesele sadece 128 milyar dolar mı? / 23.04.2021
- Ak Parti’nin 18 yıllık enkazı / 08.01.2021
- Dolar kazanç aparatı olunca... / 25.11.2020
- Büyüdük ama negatif / 05.09.2020
- İSO 2019 raporu / 16.07.2020
- Fason tartı aleti / 29.06.2020
- Tefeciye yılda 4 milyon konut / 13.04.2020