Mustafa Kemal Atatürk'ün, sağlığında eski Türkçe olarak 5 Eylül 1938 Pazartesi sabahı kaleme aldığı bilinen fakat eksik açıklanan vasiyetnamesinin devamı olan ve ölümünden 50 yıl sonra açıklanmasını istediği gizli bir vasiyetnamesi bulunmaktadır.
Vasiyetnamesini yazdıktan bir gün sonra notere vermeyi uygun görmüştür. Bu işlem için Beyoğlu Taptaş Handaki İstanbul Altıncı Noter İsmail Kunter'i seçmiştir. İsmail Kunter'i makamına davet etmiş ve ona vasiyetlerinin de içinde bulunduğu zarfı kırmızı bal mumu ile mühürleterek 'Bu kapalı zarfta vasiyetlerim var. İcap ettiği vakit gerekeni yaparsınız' diyerek teslim etmişti.
Mühürlü büyük zarf içinde bulunan Atatürk'ün vasiyetnamesi, Ankara Üçüncü Sulh Hukuk Hakimliğinde, 28 Kasım 1938'de saat 15.00'da bir heyet huzurunda açıldı. Açıldığında zarfın içinden bir tane daha kapalı zarf ortaya çıktı. Üzerinde "50 yıl sonra açınız" yazısı vardı. 5 Ocak 1939 tarihinde Ankara'da Ziraat Bankası A.Ş. Genel Müdürlüğü Merkez Şube'deki özel kasalara Atatürk'ün vasiyetinde belirttiği üzere 50 yıl sonra, yani 10 Kasım 1988'de açılmak üzere konuyor.
Gel zaman git zaman 50 sene geçiyor. Tarihler 1988'i gösteriyor. Dönemin cumhurbaşkanı Kenan Evran "Halk bunu zor hazmeder" diyerek 25 yıl sonraya erteliyor. Gizli tutulmak şartıyla Genelkurmay Harp Tarihi Dairesi'ne gönderiyor.
Gizli Vasiyet hakkında birçok bilgiye sahip olan Meriç Tumluer pek çok siyasiye bu konuda dosyalar dolusu bilgi göndermiştir. Meriç Tumluer, Mustafa Kemal Atatürk'ün yanında görev yapmış eski jandarma istihbarat subayı ve sonra polis teşkilatının kurucu üyelerinden olan Mehmet Rıfat Efendi'nin ikinci göbek torunudur.
Merhum Prof. Dr. Haydar Baş Bey'in "Hoş Geldin Atatürk" kitabında değindiği Yakup Köse ve Yasin Ertugrul Özdemir'in, Meriç Tumluer ile vasiyet hakkındaki röportajından birkaç yeri aktaracağım:
"… Atatürk'ün vasiyeti tek konuyla ilgili değildir. Vasiyet askeri, siyasi, coğrafi, ekonomik, kültürel, sosyal ve dini konularla ilgili olup içerisinde Kürt meselesinin de olduğu bir vasiyettir, Vasiyetin devamında da bu sorunların çözülmesi için görevli olan Hz. Mehdi (as), Hz. İsa (as) ve Ayasofya ile ilgili yazıları mevcuttur.
… İlk başta seslendiği kesim Türk İslam âlemi ve bu âlemi de yönetecek olan devletlerin, kurumların başındaki yöneticileridir. Gizlenen vasiyette, başta Türkiye Cumhuriyeti'nde ve tüm dünyada gelecekte yaşanılabilecek sorunları ve alınması gereken tedbirleri anlatıyor! 1. dünya savaşından sonra 2. dünya savaşının ne zaman çıkacağını, Hitlerin dünyayı kana bulayacağını fakat intihar edeceğini, Mussolini'nin Avrupa'yı kana bulayacağını fakat halkı tarafından ayağından asılacağını ve buna benzer bir birçok olaylar... Gizlenen vasiyetinin bir kısmını da şifreli olarak yazıyor mesela gelecekte bir Amerikan devlet başkanının suikasta maruz kalacağını söylüyor." (devam edecek…)
- HİLMİ SALBAŞ: Neden Bağımsız Türkiye Partisi / 25.03.2024
- DİYETİSYEN FATMA ÖZDEMİR: Ramazanda tatlı krizlerine son / 20.03.2024
- FATMA ÖZDEMİR: Ramazanda beslenmeye dikkat! / 12.03.2024
- YASEMİN ÖZBEY: Muhalif basına açık mektup! Hâlâ mı? / 29.11.2023
- Fatıma Zehra Aydın: İnancımızı anlamadığımız için Atatürk’ü de anlamadık / 20.08.2023
- Rabia Sümeyye Aydın: Yolsuzluk konusunda da ‘NAS’ olduğunu biliyor muydunuz? / 13.08.2023
- JÜLİDE DOYURUM: ‘Allah dostları aynadır’ / 05.07.2023
- İlyas Güneştekin: Seçim analizi ve BTP lideri Hüseyin Baş / 03.06.2023
- R.Sümeyye Aydın: Sandıktan sonra da umut var / 26.05.2023