Hacım, duygularının dumura uğramış ya da uğratılmış olup olmadığını merak ediyorsa eğer, çok kolayca anlamanın o kadar yolları var ki…
Mesela, eli kanlı katil İsrail'in işgaline açılan komşumuz Suriye'nin mevcut perişan haline seviniyorsa saf duyguları, yandaş medya organları tarafından dumura uğratılmış demektir.
Aynı soykırımcı ülkenin 14 aydan beri Gazze'de taş üstünde taş, omuz üstünde baş bırakmayacak şekilde cinayetler işlemesine rağmen, söz konusu ülke ile ticaret yapılmasını hazmedenlerin, sineye çekenlerin hazmetme kapasitelerine hayret etmek gerek!
Bir olay, bir olgu, bir gelişme karşısında Amerika ve bölgemizdeki jandarması olan İsrail ile aynı açıklamaları yapıyor, aynı sevinç çığlıkları atıyorsa, duygularda bir bozulma, bir pörsüme ve bir çürüme var demektir.
Yayılmacı İsrail, Şam'ın düşmesinden son derece memnun, adeta ağzı kulaklarında ve artık hiç bir engele takılmadan, bir endişe duymadan Suriye'nin devlet kurumlarını, askeri tesislerini ve bir devletin hafızası sayılabilecek kurumlarını günlerdir bombalıyor.
Şimdi tarihi soru şu: İsrail'in, Suriye'yi işgaline giden yolun taşlarını kimler döşedi? Yıllardır bu taş döşeme işini nasıl gerekçelendiriyorlardı? Hacım, dumura uğramış duyguları ile bu sürece nasıl katkı veriyordu?
İşin başından beri, Suriye meselesi başladığı günden itibaren, o günün Cumhurbaşkanından aşağıya doğru yönetici takımı koro halinde; 'Suriye konusunda Amerika ve İsrail ile aynı çizgideyiz' cümlesini tekrarlayıp duruyordu.
On şu kadar yıl evvel Suriye konusunda Amerika ve İsrail ile aynı çizgide olanların, işin sonunda o çizgiden ayrılacaklarını, sapacaklarını düşünmek herhalde safdillik olur.
Duygularını, tüm hissiyatını, "Büyük Ortadoğu Projesi'nin eş başkanıyız" diyenlerin hissiyatına göre ayarlamış olan hacımın da, şimdi İsrail'in Suriye'yi işgaline sevinmesini normal karşılamak gerek!
Başımıza ne geldiyse ve ne geliyorsa duyguları dumura uğramış, hazmetme kapasiteleri oldukça genişlemiş, söyleminin ve eyleminin kimin işine yaradığını ve yarayacağını düşünmeyen geniş kitleler yüzünden gelmiştir ve gelmektedir.
Aziz Karaca / diğer yazıları
- Üzerinde tepinmek varken, ezdirmeye ne gerek var?! / 16.01.2025
- Kurutmadığınız ne kaldı? / 16.01.2025
- Hangi hakla ve ne yüzle? / 14.01.2025
- Bin yalanın ardından… / 13.01.2025
- Gözleri yaş dolu yaşlı insanlar / 12.01.2025
- OĞUL / 11.01.2025
- Aile yılı mı dediniz? Eyvahlar olsun! / 10.01.2025
- Farklı bir ses farklı bir soluk / 08.01.2025
- Sebep ne ki, kimine bin kimine de bir verile? / 07.01.2025
- Hayret! Bunca minareye kılıf mı yetişir? / 06.01.2025
- Kurutmadığınız ne kaldı? / 16.01.2025
- Hangi hakla ve ne yüzle? / 14.01.2025
- Bin yalanın ardından… / 13.01.2025
- Gözleri yaş dolu yaşlı insanlar / 12.01.2025
- OĞUL / 11.01.2025
- Aile yılı mı dediniz? Eyvahlar olsun! / 10.01.2025
- Farklı bir ses farklı bir soluk / 08.01.2025
- Sebep ne ki, kimine bin kimine de bir verile? / 07.01.2025
- Hayret! Bunca minareye kılıf mı yetişir? / 06.01.2025