Ebû'l-Hasan-ı Eş'ari; ehl-i sünnetin itikaddaki iki imamından biri ve büyük velilerden, ismi Ali bin İsmail, künyesi Ebû'l-Hasan'dır. Ashab-ı kiramdan Ebû'l-Hasan el-Eş'ari'nin neslinden geldiği için Eş'ari'nin nisbesiyle meşhur olmuştur. 874 (H. 260) veya 879 (H.166) senesinde Basra'da doğdu. 935 (H. 324) veya 941 (H. 330) senesinde Bağdat'ta vefat etti. Kabri Bağdat'tadır.
İmam-ı Eş'ari diye de bilinen Ebû'l-Hasan Eş'ari hazretleri küçük yaştan itibaren ilim tahsiline yöneldi. Tefsir, hadis ve fıkıh ilimlerini zamanının meşhur alimlerinden Zekerriyya bin Yahya es-Saci, Ebû Halife el-Cümehi, Sehl bin Serh, Muhammed bin Halef ve Ed-Dabil'den öğrendi. Ebû İshak Mervezi'nin hadis derslerine devam etti. Üvey babası ve Mütezile kelamcılarından olan Ebû Ali el Cübbüi'den kelam ilmini öğrendi. Kırk yaşına kadar Mütezile bozuk yolu üzerinde bulundu. Bu fırkanın meşhurları arasında yer aldı. Yazdığı kitaplarında Mûtezilenin fikirlerini müdafaa etti. Kırk yaşından sonra bozuk yolda olduğunu anladı. Tövbe edip ehl-i sünnet alimlerinin bildirdiklerine tabi oldu.
Önceden Mûtezile yolu üzere yazdıklarını ve bildirdiklerini iptal etti. Ehl-i sünnet itikadı üzere kitaplar yazıp, dağıttı. Ömrünün sonuna kadar bu doğru itikadın yayılması için uğraştı.
Ebû'l-Hasan-ı Eş'ari hazretlerinin ehl-i sünnet mezhebine geçmesi, kelam ilmi, Mûtezilenin elinden tehlikeli ve zararlı iken, doğru yolda gidenlere rehber oldu. Onun ehl-i sünnete geçmesi, ehl-i sünnet itikadının yayılmasında büyük bir zafer olmuştur. O zaman tesirli ve zararlı olan Mûtezile yolu mensupları, İmam-ı Eş'ari tarafından susturulmuştur. Onları öyle zorlayıp sıkıştırdı ki, hepsi küçük ve güçsüz karıncalar gibi kaldılar. Daha önce hocası olan Mûtezilenin ileri gelenlerinden Ebû Ali Cübüi ile yaptığı münazarada onu mağlub etti. Çok meşhur olmasına rağmen, Eş'ari'nin (ra) karşısında cevap vermekten aciz kaldı.
İmam-ı Eş'ari diye de bilinen Ebû'l-Hasan Eş'ari hazretleri küçük yaştan itibaren ilim tahsiline yöneldi. Tefsir, hadis ve fıkıh ilimlerini zamanının meşhur alimlerinden Zekerriyya bin Yahya es-Saci, Ebû Halife el-Cümehi, Sehl bin Serh, Muhammed bin Halef ve Ed-Dabil'den öğrendi. Ebû İshak Mervezi'nin hadis derslerine devam etti. Üvey babası ve Mütezile kelamcılarından olan Ebû Ali el Cübbüi'den kelam ilmini öğrendi. Kırk yaşına kadar Mütezile bozuk yolu üzerinde bulundu. Bu fırkanın meşhurları arasında yer aldı. Yazdığı kitaplarında Mûtezilenin fikirlerini müdafaa etti. Kırk yaşından sonra bozuk yolda olduğunu anladı. Tövbe edip ehl-i sünnet alimlerinin bildirdiklerine tabi oldu.
Önceden Mûtezile yolu üzere yazdıklarını ve bildirdiklerini iptal etti. Ehl-i sünnet itikadı üzere kitaplar yazıp, dağıttı. Ömrünün sonuna kadar bu doğru itikadın yayılması için uğraştı.
Ebû'l-Hasan-ı Eş'ari hazretlerinin ehl-i sünnet mezhebine geçmesi, kelam ilmi, Mûtezilenin elinden tehlikeli ve zararlı iken, doğru yolda gidenlere rehber oldu. Onun ehl-i sünnete geçmesi, ehl-i sünnet itikadının yayılmasında büyük bir zafer olmuştur. O zaman tesirli ve zararlı olan Mûtezile yolu mensupları, İmam-ı Eş'ari tarafından susturulmuştur. Onları öyle zorlayıp sıkıştırdı ki, hepsi küçük ve güçsüz karıncalar gibi kaldılar. Daha önce hocası olan Mûtezilenin ileri gelenlerinden Ebû Ali Cübüi ile yaptığı münazarada onu mağlub etti. Çok meşhur olmasına rağmen, Eş'ari'nin (ra) karşısında cevap vermekten aciz kaldı.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.