Ehl-i Beyt, kelime manası olarak Peygamberin (s.a.a) ev halkını ifade etse de, ayetler ve Hz. Peygamber'in (s.a.a) hadisleriyle sabittir ki, Hz. Peygamber (s.a.a), Hz. Fatıma (a.s), Hz. Ali (a.s), Hz. Hasan (a.s) ve Hz. Hüseyin (a.s) Ehl-i Beyt'dir.
Ehl-i Beyt, son peygamber Hz. Muhammed'in (s.a.a) ve aile efradının şahsında Kur'an-ı Kerimin ve İslam'ın yaşam modelidir, canlı hâlidir. Ehl-i Beyt, imanın ve İslam medeniyetinin çekirdeğidir.
Peygamberimiz (s.a.a), Veda Haccı'ndan dönerken ümmetine şu ikazda bulunmuştur: "Size iki emanet bırakıyorum. Biri Allah'ın kitabı Kur'an, diğeri Ehl-i Beyt'imdir. Bunlara sarıldığınız sürece hidayettesiniz."
Öyleyse hidayet kaynağı, Ehl-i Beyt'tir. Ehl-i Beyt Kur'an-ı Kerim'de Cenab-ı Hakk'ın (cc) doğru, temiz ve sevilmesi şart olarak buyurduğu Peygamber ailesidir.
Allah-u Teâlâ (c.c) şöyle buyuruyor: "Ey Ehl-i Beyt! Allah sizden her çeşit pisliği, suçu gidermek ve sizi tertemiz bir hale getirmek diler." (Ahzab, 33).
Resûlullah (s.a.a) Hz. Hasan ve Hz. Hüseyin'in elinden tuttu ve şöyle buyurdu: "Her kim beni sever, bu iki çocuğu, onların babalarını ve annelerini severse kıyamet günü Benimle beraber Benim derecemdedir."
İşte Türk Milleti de, Ehl-i Beyt yoluyla İslam'la şereflendiler. Hacı Bektaşlar, Ahmet Yeseviler, Mevlâna'lar, Yunus'lar zaman içerisinde Ehl-i Beyt'in müşahhas örnekleri olarak insanlığı aydınlattılar.
Ülkemizin kurtarıcısı, Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk de hem ana hem de baba tarafından İmam Hasan ve İmam Hüseyin soyundandır yani Peygamber torunudur. Kutbu'l Aktab yani tasavvuftaki en büyük makama erişmiş büyük bir velidir.
Canlı şahitlerin beyanları ve Başbakanlık Osmanlı Arşivi'nden çıkarılan belgelerle Atatürk'ün soyunun Ehlibeyte dayalı olduğu kanıtlanmıştır.
Yokluk içinde gerçekleştirilen Kurtuluş Savaşı'nda elde edilen zafer de ancak böyle bir Allah dostunun eli ile gerçekleşebilirdi. İmam Rıza'nın torunlarından olan Atatürk'ü bu zafere götüren güç ceddi İmam Ali'nin elidir. İmam Ali'nin O'na olan manevi desteğidir.
Mustafa Kemal Atatürk ana tarafından seyyiddir. Zira Zübeyde Hanım'ın soyu Seyyid Feyzullah Efendi'ye dayanır. Babası Ali Rıza Efendi de Osmanlı Arşiv kayıtlarında seyyid olarak yazmaktadır.
Öyle yüce bir şahsiyettir ki son sözü bile "aleykümselam" olmuştur. Bu sözün mahiyeti hakkında Kuran-ı Kerim'de şöyle buyrulur: "Onlar, takva sahipleri, meleklerin 'selam sizin üzerinize olsun (selamünaleyküm), yapmış olduğunuz iyi işlere karşılık cennete girin' diyerek iyilikle canlarını aldıkları kimselerdir." (Nahl Süresi 32)
Atatürk'ün askeri özelliğini birçok kitapta okumuş, okullarda tarih dersinde öğrenmiştik. Ama hiçbir kitap Prof. Dr. Haydar Baş'ın 'Hoş Geldin Atatürk' kitabı gibi dini yönünü, soyunu, zekasını, bu zekânın kaynağını bize aktaramamıştı. Askeri özelliğini iyi öğrenmiştik ama ona atılan iftiraları çürütemiyor hatta bazılarımız inanıyorduk bile.
Türk Milleti bu kitap ile gerçek Atatürk'ü tanıdı. Ve O'na atılan her türlü iftirayı bertaraf edecek kaynağa ve bilgiye sahip oldu.
Ehl-i Beyt'i ve Atatürk'ü aynı yazıya sığdırmak benim için zor olsa da, Ehl-i Beyt Külliyatı ve Hoş Geldin Atatürk kitabı ile ki bu bilgiler binlerce sayfayı buluyor, bize bu bilgileri aktaran Prof. Dr. Haydar Baş Hocamıza Yüce Türk Milleti adına sonsuz minnettarlığımızı, sevgimizi ve emanetlerini koruyacağımıza dair sözümüzü vererek yazımı sonlandırmak istiyorum.
Rabbim anlamayı, anlatabilmeyi ve onlar gibi yaşamayı bizlere nasip etsin... Şefaatlerini diliyoruz.
- Almanya ve Türkiye / 28.02.2025
- Almanya'daki seçimler / 26.02.2025
- Olaylar silsilesi / 23.01.2025
- Ne yazmalıyım? / 26.09.2024
- Prof. Dr. Ali Ünal Emiroğlu / 20.07.2024
- Avrupa'da BTP / 28.02.2024
- Berlin’de Prof. Dr. Haydar Baş’ı andık / 18.04.2022
- Milli Ekonomi Modeli -8- / 26.03.2022
- Milli Ekonomi Modeli -7- / 23.03.2022