Hz. Peygamber (s.a.v) İslam’ın canlı halidir. Kur’an ayetleri onun şahsında müşahhas hale gelirler. O’nun sünneti yaşayan Kur’an’dır.
Bu manada O’nun Ehl–i Beyt’i ve onların soyundan gelen İmamlar da İslam’ın savunucusu ve sünneti ihya eden örneklerdir.
İmam Ali (a.s) şöyle buyuruyor:
“Akıllı, dilini bağlayan kimsedir”
“Akıllı sustuğunda düşünür, konuştuğunda zikreder, baktığında ibret alır.”
“Akıllı fani dünyaya itibar etmez; yüksek ebedi ve güzel cennete rağbet eder”
“Halkın en akıllısı, akıllı kimselere itaat edendir”
(Prof. Dr. Haydar Baş, İmam Ali, sayfa 1119)
İmam Hasan–ı Mücteba (a.s) şöyle buyuruyor:
“Annem Zehra’nın Cuma akşamı sabaha kadar âlemlerin Rabbine ibadet ettiğini gördüm; sabah şafak sökünceye kadar daima rükû ve secde halindeydi.
Müminlerin tek tek isimlerini zikredip onlara dua ediyordu fakat kendisi için hiç dua etmedi.
Bu durumu görünce “Anneciğim, neden kendin için dua etmiyorsun?” diye sordum.
Annem cevaben şöyle buyurdular: Önce komşu, sonra ev! (sonra kendimiz) ( Hz. Fatıma, Prof. Dr. Haydar Baş, sayfa 129)
Bir adam İmam Zeynelabidin (a.s) in huzuruna vararak hayatından şikayet etti.
İmam (as) şöyle dedi:
“zavallı insanoğlu, her gün üç musibete duçar olmakta ama buna rağmen onlardan ibret almamaktadır. İbret alırsa, dünya zorluklar ve sıkıntıları ona kolay gelir.
Birinci musibet şudur ki: Her gün ömründen azalmaktadır. Eğer malında zarara uğrarsa, üzüntüye kapılır. Oysa mal tekrar geri dönebilir ama ömrün geriye dönmesi imkansızdır.
İkinci musibet de şudur ki: Her gün rızkını yiyor; helal oluyorsa, hesabını vermelidir; haram olduğu takdirde ise cezasını çekmelidir.
Üçüncüsü ise, daha önemlidir.
“O nedir ?” dediklerinde buyurdu ki:
“Her günü sona erdiğinde, bir adım daha ahrete yaklaşmaktadır. Ama cennete mi, yoksa cehenneme mi? bunu bilmiyor.”
Sonra şöyle buyurdular:
“İnsanın önem açısından en büyük günü, anneden doğduğu gündür.”
Bilginler demişlerdir ki, bu sözü İmam Zeynelabidin’den (a.s) önce kimse söylememiştir.” (İmam Zeynelabidin, Prof. Dr. Haydar Baş, sayfa 91)
İmam Sadık (as) buyurmuştur ki:
“Babam İmam Bakır’dan (a.s) şöyle buyurduğunu duydum:
“Ben Ebu cehil karpuzundan daha acı olan bu köleme ve ailemin işlerine karşı sabrediyorum. Kim sabrederse sabrı vasıtası ile gündüzleri oruç tutup geceleri ibadet edenin ve kılıcıyla Resulullah (s.a.v) ın önünde savaşıp şehit olanın derecesine ulaşmış olur.” (Prof. Dr. Haydar Baş, İmam Muhammed Bakır sayfa 123)
Abdullah b. Kasım rivayet eder:
“Ebu Abdullah (Cafer Sadık) (a.s) buyurdu ki:
“Allah bir kuluna hayır diledi mi, onu dünya ile ilgili olarak züht sahibi kılar, dinde derin davranış sahibi olmasını sağlar ve ona kusurlarını gösterir. Kime bu özellikler verilmişse, ona dünya ve ahret hayrı verilmiş demektir.”
İmam devamla şöyle dedi: “Hiç kimse dünyaya karşı züht sahibi olmaktan daha hayırlı bir kapıdan hakkı talep etmiş değildir. Bu hak düşmanların talep ettikleri yolun zıddıdır.”
Ravi: “Dedim ki, canım sana feda olsun, onlar ne talep etmektedirler?”
Buyurdu ki: “Dünyayı arzu etmektedirler”
Ve yine şöyle buyurdu: “Çok sabreden değerli bir insan yok mu? Şu dünya hayatı birkaç günlük süredir. Haberiniz olsun dünyaya karşı züht yolunu tutmadıkça imanın tadına varmanız mümkün değildir.” (İmam Cafer es–sadık, Prof. Dr. Haydar Baş)
Hişam b. Ahmer, rivayet eder:
“Medine’nin çevresinde, Ebu’l Hasan (İmam Rıza) (a.s) ile beraber yürüyordum. Birden bineğinin sırtından indi ve secdeye gitti. Secdeyi uzattıkça uzattı. Sonra başını kaldırdı, tekrar bineğine bindi.
Dedim ki: “Canım sana feda olsun. Secdeyi niçin bu kadar uzattın?”
Buyurdu ki: “Allah’ın bana bahşettiği bir nimeti hatırladım. Rabbime bundan dolayı hamd etmek istedim.” (İmam Rıza, Prof. Dr. Haydar Baş, sayfa 633)
Görülmektedir ki, Ehl–i Beyt’in susması, konuşması, duası, sadakası, ibret aldıkları, şükrü, zühdü, takvası hep Allah’ın rızası içindir.
Onların hayatlarında bizim hayrımıza çok güzel örnekler vardır.
Bu manada O’nun Ehl–i Beyt’i ve onların soyundan gelen İmamlar da İslam’ın savunucusu ve sünneti ihya eden örneklerdir.
İmam Ali (a.s) şöyle buyuruyor:
“Akıllı, dilini bağlayan kimsedir”
“Akıllı sustuğunda düşünür, konuştuğunda zikreder, baktığında ibret alır.”
“Akıllı fani dünyaya itibar etmez; yüksek ebedi ve güzel cennete rağbet eder”
“Halkın en akıllısı, akıllı kimselere itaat edendir”
(Prof. Dr. Haydar Baş, İmam Ali, sayfa 1119)
İmam Hasan–ı Mücteba (a.s) şöyle buyuruyor:
“Annem Zehra’nın Cuma akşamı sabaha kadar âlemlerin Rabbine ibadet ettiğini gördüm; sabah şafak sökünceye kadar daima rükû ve secde halindeydi.
Müminlerin tek tek isimlerini zikredip onlara dua ediyordu fakat kendisi için hiç dua etmedi.
Bu durumu görünce “Anneciğim, neden kendin için dua etmiyorsun?” diye sordum.
Annem cevaben şöyle buyurdular: Önce komşu, sonra ev! (sonra kendimiz) ( Hz. Fatıma, Prof. Dr. Haydar Baş, sayfa 129)
Bir adam İmam Zeynelabidin (a.s) in huzuruna vararak hayatından şikayet etti.
İmam (as) şöyle dedi:
“zavallı insanoğlu, her gün üç musibete duçar olmakta ama buna rağmen onlardan ibret almamaktadır. İbret alırsa, dünya zorluklar ve sıkıntıları ona kolay gelir.
Birinci musibet şudur ki: Her gün ömründen azalmaktadır. Eğer malında zarara uğrarsa, üzüntüye kapılır. Oysa mal tekrar geri dönebilir ama ömrün geriye dönmesi imkansızdır.
İkinci musibet de şudur ki: Her gün rızkını yiyor; helal oluyorsa, hesabını vermelidir; haram olduğu takdirde ise cezasını çekmelidir.
Üçüncüsü ise, daha önemlidir.
“O nedir ?” dediklerinde buyurdu ki:
“Her günü sona erdiğinde, bir adım daha ahrete yaklaşmaktadır. Ama cennete mi, yoksa cehenneme mi? bunu bilmiyor.”
Sonra şöyle buyurdular:
“İnsanın önem açısından en büyük günü, anneden doğduğu gündür.”
Bilginler demişlerdir ki, bu sözü İmam Zeynelabidin’den (a.s) önce kimse söylememiştir.” (İmam Zeynelabidin, Prof. Dr. Haydar Baş, sayfa 91)
İmam Sadık (as) buyurmuştur ki:
“Babam İmam Bakır’dan (a.s) şöyle buyurduğunu duydum:
“Ben Ebu cehil karpuzundan daha acı olan bu köleme ve ailemin işlerine karşı sabrediyorum. Kim sabrederse sabrı vasıtası ile gündüzleri oruç tutup geceleri ibadet edenin ve kılıcıyla Resulullah (s.a.v) ın önünde savaşıp şehit olanın derecesine ulaşmış olur.” (Prof. Dr. Haydar Baş, İmam Muhammed Bakır sayfa 123)
Abdullah b. Kasım rivayet eder:
“Ebu Abdullah (Cafer Sadık) (a.s) buyurdu ki:
“Allah bir kuluna hayır diledi mi, onu dünya ile ilgili olarak züht sahibi kılar, dinde derin davranış sahibi olmasını sağlar ve ona kusurlarını gösterir. Kime bu özellikler verilmişse, ona dünya ve ahret hayrı verilmiş demektir.”
İmam devamla şöyle dedi: “Hiç kimse dünyaya karşı züht sahibi olmaktan daha hayırlı bir kapıdan hakkı talep etmiş değildir. Bu hak düşmanların talep ettikleri yolun zıddıdır.”
Ravi: “Dedim ki, canım sana feda olsun, onlar ne talep etmektedirler?”
Buyurdu ki: “Dünyayı arzu etmektedirler”
Ve yine şöyle buyurdu: “Çok sabreden değerli bir insan yok mu? Şu dünya hayatı birkaç günlük süredir. Haberiniz olsun dünyaya karşı züht yolunu tutmadıkça imanın tadına varmanız mümkün değildir.” (İmam Cafer es–sadık, Prof. Dr. Haydar Baş)
Hişam b. Ahmer, rivayet eder:
“Medine’nin çevresinde, Ebu’l Hasan (İmam Rıza) (a.s) ile beraber yürüyordum. Birden bineğinin sırtından indi ve secdeye gitti. Secdeyi uzattıkça uzattı. Sonra başını kaldırdı, tekrar bineğine bindi.
Dedim ki: “Canım sana feda olsun. Secdeyi niçin bu kadar uzattın?”
Buyurdu ki: “Allah’ın bana bahşettiği bir nimeti hatırladım. Rabbime bundan dolayı hamd etmek istedim.” (İmam Rıza, Prof. Dr. Haydar Baş, sayfa 633)
Görülmektedir ki, Ehl–i Beyt’in susması, konuşması, duası, sadakası, ibret aldıkları, şükrü, zühdü, takvası hep Allah’ın rızası içindir.
Onların hayatlarında bizim hayrımıza çok güzel örnekler vardır.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Sinem Baş / diğer yazıları
- Geçmiş olsun Sayın Baş / 23.03.2020
- Gün BTP iktidarına çalışma günüdür / 19.11.2019
- Tebrikler Türk milleti! / 02.04.2019
- Ne mutlu ‘BTP’liyim’ diyebilene / 06.03.2019
- 2. buluşma iktidarın ayak sesleri / 26.02.2019
- Artık ‘Bağımsız Türkiye Partisi’ demeliyiz / 05.02.2019
- Prof. Dr. Haydar Baş’a çirkin saldırı / 11.01.2019
- Cumhuriyet ve iftiralar / 29.10.2018
- 10. Milli Ekonomi Modeli Kongresi / 29.05.2018
- Yarın 23 Nisan / 22.04.2018
- Gün BTP iktidarına çalışma günüdür / 19.11.2019
- Tebrikler Türk milleti! / 02.04.2019
- Ne mutlu ‘BTP’liyim’ diyebilene / 06.03.2019
- 2. buluşma iktidarın ayak sesleri / 26.02.2019
- Artık ‘Bağımsız Türkiye Partisi’ demeliyiz / 05.02.2019
- Prof. Dr. Haydar Baş’a çirkin saldırı / 11.01.2019
- Cumhuriyet ve iftiralar / 29.10.2018
- 10. Milli Ekonomi Modeli Kongresi / 29.05.2018
- Yarın 23 Nisan / 22.04.2018