İslam'a göre cömertlik, cennet yollarından bir yol olduğu gibi, cimrilik de cehennem yollarından bir yoldur.
İbn Abbas'dan (r.a):
"Peygamber (s.a.a) iyilik yapmak bakımından insanların en cömerdi idi. En çok cömert davrandığı zaman, Ramazan ayı idi. Hele Cebrail'le (as) buluştuğu zaman Saba rüzgârından daha cömert olurdu." (Buhari, Şifa-i Şerif).
Abdullah b. Zübeyr'den şöyle rivayet edilmiştir;
Peygamber (s.a.a), Hevazın'a doğru yola çıktı. Beraberinde henüz Müslüman olmamış Safvan b. Ümeyye de bulunuyordu. Peygamber (s.a.a) kendisinden emanet olarak silah istedi. O da yüz zırhı teçhizatıyla beraber verdi. Sonra Peygamber (s.a.v), bunların yüklenmesini istedi. Bunlar Huneyn'e götürüldü. O hem Huneyn, hem Taif savaşlarında bulundu. Sonra Peygamber (s.a.a) Cirane'ye döndü. Peygamber (s.a.a) toplanan ganimetlere bakıp seyrediyordu. Yanında bulunan Safvan b. Ümeyye, vadiyi dolduran deve, sığır, koyun, keçi ve çobanlara bakıyor ve gözlerini ondan ayıramıyordu. Bu hali Peygamber'in (s.a.v) dikkatini çekti. Bunun üzerine Peygamber (s.a.a), "Bu vadi senin hoşuna gidiyor mu?" deyince, Safvan, "Evet" dedi.
Peygamber (s.a.v), "O, içindekilerle beraber senin olsun" dedi.
O zaman Safvan, "Peygamberden başka hiç kimsenin gönlü böyle bir şeye rıza gösteremez" diyerek kelime-i şehadet getirerek müslüman oldu.
Cabir b. Abdullah'ın şöyle dediğini rivayet ediyorlar: "Peygamber'den (s.a.v) her ne istenmişse O asla reddetmemiştir."
Hazreti Hasan (a.s) ve Hz. Hüseyin (a.s) küçükken hastalanmışlardı. Hz Ali (a.s) ve Hz Fâtıma (a.s) da Allah'ın rızasını talep ve O'na şükür etmek ve çocuklarının şifa bulmasını Hak'tan niyaz etmek üzere üç gün oruç tutmaya nezir ettiler.
Derken çocukları hastalıktan kurtuldu ve oruç tutmaya başladılar lakin iftar için yiyecekleri yoktu.
Hz Ali (a.s), Hayberli Şem'un isminde bir yahudiden üç gün yetecek kadar 3 çömlek arpa aldı. Hz Fâtıma (a.s) bir çömleğini öğütüp 5 tane ekmek yaptı. Akşam olmuş iftarı bekliyorlardı. O sırada fakir (miskin) gelip, "Esselamu aleyküm ya Muhammed Ehl-i Beyt'i! Ben müslüman bir fakirim. Beni doyurunuz ki Allah da sizleri cennet sofraları ile doyursun" dedi.
Onlar da derhal sofralarındaki ekmekleri bu fakire ikram ettiler.
Hazreti Ali (a.s) Hz. Fatıma'ya, "Ey insanların en hayırlısının kızı! Ey iman ve şerefin kemaline sahip olan Fâtıma! Görüyorsun ciğerleri parçalayıcı haliyle kapıda duran şu miskin, açlığını bizlere arz ederken, hal lisanıyla Allah'a naz ve niyaz etmektedir."
Hazreti Fâtıma, "Ey amcamoğlu! Emrinize amadeyim. Gerçi o miskini hoşnut edecek ve memnun kılacak bir şeye sahip değilim. Umarım ki aç bir kimseyi doyurmak suretiyle hayırlı insanlardan sayılıp cennete girer şefaate ererim." Dedi.
O akşam su ile iftar ettiler.
Ertesi gün oruçlarını devam ettiler. Fâtıma (a.s) o gün ikinci çömlek ile ekmek yaptı. Ekmeği koyup iftarı bekliyorlardı. Derken, kapıya bir yetim geldi, "Esselamu aleyküm ya Muhammed Ehl-i Beyt'i! Ben muhacir çocuklarından bir yetimim. Babam Akabe harbinde şehit oldu. Beni doyurunuz. Allah da sizleri cennet taamları ile doyurur" dedi.
Ekmeklerini yetime ikram ettiler ve su ile iftar ettiler.
Ertesi gün Fâtıma (a.s) üçüncü çömlektekini ekmek yaptı. Akşam olup iftarı beklediklerinde bu sefer de kapıya bir fakir esir geldi, "Esselamu aleyküm ya Muhammed Ehl-i Beyt'i! Bana ikram ediniz. Allah da sizlere cennet taamlarından ikram eylesin" dedi. Sofralarındaki yiyeceği esire ikram ettiler.
Bu davranışları ile ilgili olarak İnsan süresinin 8. ayeti nazil oldu: "Hakiki müminler! Allah'a olan muhabbetlerinden dolayı kendi yiyeceklerini miskine, yetime ve esire ikram ederler." (devam edecek…)
- Berlin’de Prof. Dr. Haydar Baş’ı andık / 18.04.2022
- Milli Ekonomi Modeli -8- / 26.03.2022
- Milli Ekonomi Modeli -7- / 23.03.2022
- Milli Ekonomi Modeli -6- / 21.03.2022
- Milli Ekonomi Modeli -5- / 19.03.2022
- Milli Ekonomi Modeli -4- / 17.03.2022
- Milli Ekonomi Modeli -3- / 16.03.2022
- Milli Ekonomi Modeli -2- / 15.03.2022
- Milli Ekonomi Modeli / 14.03.2022