logo
03 TEMMUZ 2025

Ekonomimiz koltuk değneğine mahkûm edildi

05.10.2023 00:00:00

Bandı, siyah beyaz döneme sarararak biraz geçmişte yolculuk edecek olursak; Yetmişlerin sonu seksenlerin başında ülkemizin yaşadığı krizde talep enflasyonu mevcut iken, bugün yaşadığımız krizde ise maliyet enflasyonu hâkim.

Seksenli yılların başında vatandaşımızın cebinde para mevcut, alım gücü var iken ürün kıtlığı yaşanıyordu. Bakkallarda raflar boş iken metrelerce yağ, tüp, çay, şeker vs. kuyrukları oluşurdu. Halkımızın bir kısmı temel gıda maddelerini zar zor bulur, yüksek bir kısmı bulamazdı. Muz bile lüks tüketimden sayılır, her eve giremez, herkes yiyemezdi.

Şu günleri ele alacak olursak raflar üstümüze yıkılacak şekilde mal dolu. Halkımız önünde ürünler metrelerce kuyruk oluşturmuş olsa da nafile, halkımızın alım gücü olmadığı için gece gündüz yerinde nöbet tutmaktan öteye bir arpa boyu yol alamamaktadırlar.

Hal böyle iken ekonomimiz otomatik olarak felç olmuş koltuk değneği ile gezmeye çalışıyor. Her gün farklı denklemlere maruz bırakılan cebinde parası olmayan, borçla yaşayan halkımız kaderine terk edilmiştir.

Çocuk ağlamasını önleyemeyen, karın gurultusuna laf dinletemeyen ne yapacağını şaşırmış durumda olan halkımıza acilen ekonomik çözümler üretilmesi kaçınılmaz bir başlık oluşturmuştur. Bundan dolayı gündemi saptırmadan, dümeni farklı yönlere kırmadan kötü gidişata son verecek, ekonomimizi koltuk değneğinden kurtaracak çareler ve çözümler üretmek için kırmızı bülten çıkarılması şarttır.

Vaziyet perişan durumda iken ülkemizi yöneten irade, kötü durumdaki ekonomiyi kolayı seçip sorunu masaya yatırarak çözmek yerine makyajlayarak düzeltmeye çalışınca ağır sonuçları piyasaya yansımış, halkımız da bunun altında ezilmiştir.

Normal şartlarda ülkemiz "baba devlet" anlayışı ile yönetilmelidir. Bırakın normal şartları yaşadığımız, ortada görünen büyük bir ekonomik buhran söz konusu olmasına rağmen "baba devlet" anlayışı ile ülkemizi yönetmeyen zihniyetin tüccar felsefesi ile halkımızı bir müşteri gibi görerek yönetmesi, vaziyeti bu duruma getirmiştir. 

Kaseti biraz geriye saracak olursak faizle iki zıt kutup anlayışı ile iktidara gelen ama faize sarılan bir anlayışı ön vagonu yapan zihniyet, ülkemizi dalgalı ve çamurlu sularda nereye gittiği belli olmayan bir şekilde alabora olmak üzere olan bir gemiye çevirmiştir.

Düşünün bir ülkede politika faizi (Merkez Bankasının bankalara para verirken belirlediği faiz oranı) yüzde 30…

Bankalar halkımıza para satarken ortalama;

Ticari kredi faizi yüzde 40-45'lerde iken, hazine kredi borçlanma faizi yüzde 25'lerde seyrederken, şahsi kredi faiz oranı yüzde 25-30'larda seyrediyor. 

Yani Türkçesi; halkımız kendi parası olan Merkez Bankasının parası ulaşıncaya kadar yüzde 40-45'lere varan faiz oranına maruz bırakılmıştır. Ekonomimiz dibe vurdurulmuş, halk perişan hale sürüklenmiş iken, ülkemizin faiz tablosu da bu vaziyet aldırılmış, vatandaş dev çarklı silindirlerin altına acımasızca atılmıştır.

Madalyonun bir yüzüne bakacak olursak ticari krediyi çok yüksek faizle alan tüccarlar ürettiği mamule bu faiz oranını yansıtmak zorunda bırakılıyor. Bu durumda ezilen de otomatikman halkımız olmaktadır.

Madalyonun diğer yüzünde ise şahsi krediyi borç kapatmak veya acil bir ihtiyacı karşılamak için fahiş oranda almak zorunda bırakılan halkımız, şahsi ihtiyaçlarını unutarak temel gıda maddelerinden, çocuğunun ihtiyacından bile kesmek zorunda kalarak kıt kanaat sıkıntılı bir hayat sürüyor.

İşin tuhaf olan tarafı ise; Merkez Bankasından fahiş faizle çıkan para ile alınan kredilerin halkımızı borçlandırıp, faiz yükü altında ezen bu paranın, bankaya oradan da tekrar Merkez Bankasına dönmesidir. 

Zaten devletimiz senyoraj hakkı ile darphanede bastığı üzerinde rakam yazan banknotlardan para kazanmaktadır. Bundan dolayı kardeşlik bağlarının güçlenmesi, huzur ve refah içinde yaşamamız için faiz (nema) illetinden ebediyen kurtulmamız gerekir. Bu da ülkemizi yöneten iradenin elindedir.

Buradan hareketle bir aile yönetiminde, bir ülke yönetiminde her daim içe dönük bir yönetim anlayışını şiar edinmek halkımızın birliği ve devletimizin bütünlüğü açısından çok önemlidir. Ülkemizde ilk çıkar ve menfaati düşünülecek kişiler bu ülkenin öz evlatlarıdır. Vatandaşımız aç iken göçmenlere para dağıtmak, daha elverişli bir hayat sürdürmeye çalışmak, ülkeyi kutuplaştırmadan öteye götürmez. Biran önce başta ekonomik olmak üzere siyasi ve sosyal alanda da içe dönük bir yönetim anlayışı ile hareket etmemiz gerekir.

Ekonomimiz dibe vurmuş, siyasi olarak çöküntü had safhaya ulaşmış, sosyal olarak bitme noktasına getirilmiş, gençlik ümidini kesmiş, çiftçi, memur, işçi, emekli perişan vaziyete düşürülmüş, halkımızın yüzde 95'i borçla yaşamak zorunda bırakılmıştır. 

Borçlu olan bir milletin cebinde parası olmaz. Ülkemizde de dolaşımda olan bir paranın olduğu aşikârdır. Mantıken Milletin cebinde parası yok. 85 milyonun yüzde 95'i de borçlu ise bu para nerede!

Ez cümle felç edilen ekonomimizi koltuk değneğinden kurtaracak "Milli Ekonomi Modeli"nin sahibi Bağımsız Türkiye Partisi kadrolarıdır. 

 

 
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Yorumlarınızı paylaşın

--
 
İsmail Çetin / diğer yazıları
Karikatür provokasyonunda
4 kişi tutuklandı
Yenidoğan Çetesi davasında ara karar
3 sanık tahliye edildi
Çeşme'de yangın büyüdü
5 uçak, 18 helikopterle müdahale sürüyor
'Kimseyi satmadım'
'Tunç Soyer'i de satmam'
Özgür Özel'e fezleke
Dokunulmazlığının kaldırılması isteniyor
Gemlik'te yine deprem oldu
Çevre kentlerden de hissedildi
Memur ve emekli yarını bekliyor
Gözler TÜİK'e çevrildi
İşte Tunç Soyer'in ilk görüntüsü
Gözaltındakilerin işlemleri sürüyor
Resmen askıda
Pezeşkiyan'dan kritik adım
2 bin 500 kişi yurtlara yerleştirildi
Antakya ormanları küle döndü
Trump: İsrail 60 günlük ateşkes şartlarını kabul etti
Nihai teklif Hamas'a sunulacak
Husiler, Tel Aviv'i balistik füze ile hedef aldı
Açıklama Husilerin sözcüsünden geldi
Süveyş Körfezi'nde bir sondaj gemisi alabora oldu
3 kişi öldü, kayıp 21 kişi aranıyor
Saraçhane'deki 42 kişi hakkında adli işlem başlatıldı
İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya açıkladı
Çin'den AB'ye çağrı
"Karşılıklı güven artırılmalı"
Karikatür provokasyonunda
4 kişi tutuklandı
Yenidoğan Çetesi davasında ara karar
3 sanık tahliye edildi
Çeşme'de yangın büyüdü
5 uçak, 18 helikopterle müdahale sürüyor
'Kimseyi satmadım'
'Tunç Soyer'i de satmam'
Özgür Özel'e fezleke
Dokunulmazlığının kaldırılması isteniyor
Gemlik'te yine deprem oldu
Çevre kentlerden de hissedildi
Memur ve emekli yarını bekliyor
Gözler TÜİK'e çevrildi
İşte Tunç Soyer'in ilk görüntüsü
Gözaltındakilerin işlemleri sürüyor
Resmen askıda
Pezeşkiyan'dan kritik adım
2 bin 500 kişi yurtlara yerleştirildi
Antakya ormanları küle döndü
Trump: İsrail 60 günlük ateşkes şartlarını kabul etti
Nihai teklif Hamas'a sunulacak
Husiler, Tel Aviv'i balistik füze ile hedef aldı
Açıklama Husilerin sözcüsünden geldi
Süveyş Körfezi'nde bir sondaj gemisi alabora oldu
3 kişi öldü, kayıp 21 kişi aranıyor
Saraçhane'deki 42 kişi hakkında adli işlem başlatıldı
İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya açıkladı
Çin'den AB'ye çağrı
"Karşılıklı güven artırılmalı"
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2025

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.